Ankara
Çelik, parti genel merkezinde düzenlediği basın toplantısında gündeme ilişkin açıklamalarda bulundu, soruları yanıtladı.
AK Parti kongrelerinin yurt içi ve dışından ilgi gördüğünü, bu kongrede siyasi parti temsilcilerinin, 30 ülkeden misafirlerin olacağını belirten Çelik, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın hassasiyetle ve iradeyle yürüttüğü tecrübe ve değişim dengesinin milletin talepleri doğrultusunda yeniden kurulmasının bir AK Parti geleneği olduğunu söyledi.
AK Parti'nin, hem bir merkez Türkiye partisi hem de dünya markası olduğunu dile getiren Çelik, partilerinin, yıllardır demokratikleşmeye öncülük eden büyük bir siyaset markası olduğunu belirtti.
Çelik, AK Parti kongrelerinin dünyaya verilmiş bir mesaj niteliği de taşıdığını, bunu birçok siyasi partinin, odağın yakın takip ettiğini kaydederek, "Büyük milletimizi 7 Ekim günü kongremize davet ediyoruz. Bu büyük demokrasi buluşmasında, şöleninde Cumhurbaşkanımızın çok güçlü mesajları olacaktır." dedi.
Kongrede, Türkiye Yüzyılı ile ilgili mesajların, gelecek dönemin kucaklanmasının, milletin taleplerinin, özlemlerinin yerine getirilmesinin, bölge ve dünya barışının, sosyal alandan siyasal alana, demokratikleşmeden bütün kurumsal yeniliklere kadar birçok konunun gündeme geleceğini belirten Çelik, gençlerin, kadınların, değişimin, tecrübenin ve Türkiye'nin bütün sosyolojisinin bir arada kucaklandığı bir tablonun kongre günü bir kere daha görüleceğini söyledi.
Çelik, AK Parti kongrelerinin, gelecek döneme ışık tutacak, siyasi partiler açısından oluşacak gündemi belirleyecek nitelikte, Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın mesajlarıyla geçtiğini belirterek, "Karşımızdakilerin 'değişim miydi, statüko muydu' gibisinden tartışmalar yaptığı bir dönemde, AK Parti bir kere daha siyasi geleneklerini, tecrübesini ve değişimini bir arada kucaklayacak, siyasi sentezleri, formülleri, denklemleri üretecek kapasitesini ortaya koyacaktır. Büyük milletimize şimdiden hayırlı olsun." diye konuştu.
"Kılıçdaroğlu, vahim bir skandala imza attı"
CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nun dünkü CHP Grup Toplantısı'nda "Bu Meclis'e ben Gazi Meclis demiyorum." dediğini hatırlatan Çelik, Türkiye Cumhuriyeti tarihinde ilk defa bu kadar vahim bir skandala imza atıldığını kaydetti.
Bu cümlenin yüce Meclis'e hakaret anlamına geldiğini ifade eden Çelik, şöyle konuştu:
"Maalesef gelinen nokta vahimdir ve Sayın Kılıçdaroğlu adına bile üzücüdür. Gazi Meclis, milletin ortak değeridir. Gazi Meclis milletin bayrağıdır, egemenliğinin simgesidir. Bu Meclis, iki kere gazi olmuştur. Kurtuluş Savaşı'na başkomutanlık etmiştir, gaza yapmıştır ve gazi olmuştur. 15 Temmuz'da da direniş ortaya koyarak ikinci kere gazi olmuştur. 'Ben, bu Meclis'e Gazi demeyeceğim' diyen birisi, kesinlikle meşru alanda siyaset yapan birisinin diliyle konuşmamaktadır. TBMM'nin dünyadaki hiçbir mecliste olmayan bir vasfı vardır. O da şudur, dünyadaki bütün meclisler bir kurtuluş savaşının sonunda kurulmuştur. Bir tek ve sadece TBMM, bir Kurtuluş Savaşı'na bizzat kumandanlık etmiştir. O sebeple Gazi sıfatını sonuna kadar hak etmiştir."
Kılıçdaroğlu'nun bu ifadesini, yüce Meclis'e dönük bu hakaretini şiddetle kınadıklarını dile getiren Çelik, "Türkiye Cumhuriyeti tarihinde böyle bir hakarete, skandala imza atan ikinci bir kişi gelmemiştir. Bu, Türkiye'ye saldıranların bile aklından geçmeyen çok ayıp bir ifadedir." dedi.
"Meclis'in meşruiyetini tartışmak kimsenin haddine düşmez"
TBMM'nin iradesini tartışmayı, Meclis'in meşruiyetini ortadan kaldırmak için darbecilerin yaptığını hatırlatan Çelik, şunları kaydetti:
"Bu, Yassıada zihniyetinin, 12 Eylül zihniyetinin bu ülkenin başına bela ettiği bir hastalık, kötü niyetli bir zihniyettir. Çıkmış Cumhur İttifakı'nın kullandığı oyları, geçirdiği yasaları gerekçe göstererek 'Meclis'e, Gazi Meclis' demeyecekmiş. Meclis'in meşruiyetini tartışmak kimsenin haddine düşmez. Hele Kılıçdaroğlu'nun kendisini Meclis'in meşruiyetini tartışacak üst bir konumda görerek, bu şekilde konuşması bizim bu ülkede darbecilerin dilinden alışık olduğumuz, çok iyi tanıdığımız bir üsluptur. Gazi Mustafa Kemal'in bu ülkenin Kurucu Cumhurbaşkanı olarak, bu Meclis'in başkanı olarak yürüttüğü bütün süreçler dikkate alındığında, ne zaman bir laf açılsa 'Biz, Atatürk'ün kurduğu partinin devamıyız' diyenler, bugün Atatürk'ün kurduğu partinin devamı olmadıklarını her vesileyle ve sözleriyle açık etmektedirler."
Çelik, Kılıçdaroğlu'nun "Koltuğunu bırak" seslerine rağmen, bu tip polemiklerle koltukta kalmaya çalıştığını söyledi.
"Cehaletten kaynaklanmıyorsa çok büyük yanlış"
Azerbaycan Cumhurbaşkanı İlham Aliyev'in İspanya ziyaretini Türkiye'nin toplantıya katılma şartı kabul edilmediği için iptal ettiğini hatırlatan Çelik, bunu takdirle karşıladıklarını ifade etti.
Fransa, Almanya, Avrupa Birliği ve Ermenistan'ın katılacağı toplantıya Azerbaycan'ın da davet edildiğini ancak Türkiye'nin olmadığına dikkati çeken Çelik, "Orada Fransa oturacak ama bölge barışı için bu kadar büyük bir misyon üreten Cumhurbaşkanı'mız ve Türkiye o masada olmayacak. Tabii ki Azerbaycan ve Cumhurbaşkanı Aliyev tarafından kabul edilemezdi. Onlar da bu şekilde bir tutum ortaya koydular." dedi.
Çelik, Granada'da toplanacak masada Cumhurbaşkanı Erdoğan ve Türkiye'nin olmamasının, AB'nin aynı vizyonsuzluğu sürdürdüğünü gösterdiğine işaret etti.
Fransa Dışişleri Bakanı Catherine Colonna'nın, Ermenistan ziyaretinden sonra sosyal medya hesabından yaptığı paylaşımda Ağrı Dağı görseli kullandığına dikkati çeken Çelik, "Eğer bu cehaletten kaynaklanmıyorsa çok büyük bir yanlıştır. Bu diplomasiden bihaber olduğunu, çözümsüzlükten yana olduğunu, Dağlık Karabağ'ın asli sahibi olan Azerbaycan'a dönmesinden rahatsız olduğunu ve Ermeni diasporasının, o sözde soykırım endüstrisinin sözcüsü olmaya soyunduğunu göstermektedir. O tweeti silmelidir. Ağrı Dağı görselini bu şekilde kullanması son derece büyük bir diplomatik hatadır." diye konuştu.
(Sürecek)
Kaynak: AA
dikGAZETE.com