Politika

AK Parti Grup Başkanvekili Turan: İnfaz düzenlemesi çok taraflı bir mesele

AK Parti Grup Başkanvekili Turan, infaz düzenlemesine ilişkin, "Toplumun beklentisini karşılayan ancak adalet duygusunu zedelemeyen bir orta yol bulunması çalışması yapılıyor." dedi.

AK Parti Grup Başkanvekili Turan: İnfaz düzenlemesi çok taraflı bir mesele
24-02-2020 22:42

AK Parti Grup Başkanvekili Bülent Turan, Meclis'te gazetecilere gündeme ilişkin değerlendirmelerde bulundu, soruları yanıtladı.

Çarşı ve Mahalle Bekçileri Kanunu Teklifi'nin bazı maddelerine yönelik eleştiriler olduğunun hatırlatılması üzerine Turan, AK Parti'nin kurulduğu günden bu yana insan haklarını ve demokratik kültürü savunduğunu, bu konularda geriye götürecek hiçbir düzenleme yapmayacaklarını söyledi.

Türkiye'deki huzurun artmasına katkı sağlayacak, uluslararası birçok örneği olan makul bir düzenleme yapılacağını dile getiren Turan, "Bununla ilgili halen eleştiri varsa tabii ki değerlendiririz ancak 'AK Parti şunu yapıyor, bunu yapıyor.' tarzı gereksiz ifadeleri doğru bulmuyorum." diye konuştu.

"Çok taraflı bir mesele"

İnfaz düzenlemesine ilişkin soru üzerine Turan, "Yeni bir gelişme yok. İnfazla ilgili bir beklenti var. Bununla ilgili MHP'nin bir teklifi var. AK Parti'nin kendi ölçüleri, sınırları, parametreleri bulunuyor. Bununla ilgili toplumun beklentisini karşılayan ancak adalet duygusunu zedelemeyen bir orta yol bulunması çalışması yapılıyor." dedi.

Bazı milletvekillerinin bu konuda kanun teklifi sunduğunu, Adalet Bakanlığının konuyla ilgili teknik çalışmaları bulunduğunu hatırlatan Turan, şöyle devam etti:

"Bunlar bence nihayete erdi. Belki ufak tefek rötuşlar yapılarak siyasi iradenin oluruyla Meclise gelmesi gerektiğini düşünüyorum. Bu çok taraflı bir mesele. İsteriz ki tüm partilerin ortak kanaatiyle Meclise gelsin ve Meclisten geçsin. Çünkü af beklentisi olan kadar mağdur olup da af beklemeyen de var. Mağduriyetlerinin siyasi istismar konusu gibi algılanmasından çekinen de var. O yüzden çok riskli bir konu. Sosyal kesimlerin tamamının kanaatini alıp buna göre adım atmak çok daha kıymetli."

"Geldikleri yer HDP'nin CHP'si"

HDP Eş Genel Başkanı Pervin Buldan'ın, "Artık daha şeffaf ve açık ittifak istiyoruz." sözü hatırlatılarak değerlendirmesi sorulan Turan, "İttifak kurabilirsiniz, ortak bir aday destekleyebilirsiniz ancak gizli ve örtülü ittifaklarla seçmeni aldatmanın demokrasilerde yeri olamaz, olmamalı.‬" diye konuştu.

Defalarca "İttifak var." dediklerini söyleyen Turan, "İnkar ettiler hatta hakaret ettiler. Milliyetçi, muhafazakar ve ulusalcı seçmeni kaybetmemek için Kandil'le arasına mesafe koyamayan HDP'yle gizli ve örtülü ittifak yaparsan, gün gelir senden malumun ilanını ister. 'HDP ile ittifak yok.' diyenler seçmeni aldatmanın bedelini ödemeyecek mi?‬‬‬ 'İttifak yok.' diyenler erdemli bir şekilde hareket ederek istifa etmeyi düşünüyorlar mı?" diye sordu.

Kapalı kapılar ardında yapılan pazarlıkların da açıklanmasını isteyen Turan, "HDP'li Buldan, 'Çekingenliği üzerinizden atın. İttifakı gizlemeyelim.' diyor. 'Beraber iyi salladık.' ile başlayan flört, maşallah çok yol almış. Biz deyince inanmayan zavallı CHP'liler neredeler? 'Herkes için CHP'yiz.' diyorlardı. Geldikleri yer HDP'nin CHP'si. Bu açıklamadan sonra CHP'lilerin bırakın Atatürk'ün partisi oldukları iddialarını, Baykal'ın bıraktığı parti oldukları iddialarının dahi kalmadığını düşünüyoruz." ifadelerini kullandı.

CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu'nun 71, HDP'nin tutuklu eski eş genel başkanı Demirtaş'ın 46 yaşında olduğunu hatırlatan Turan, "Madem 90 yıllık partiyi adeta HDP'ye teslim ettiler, mart sonundaki CHP kongresinde Kılıçdaroğlu'nun yerine Demirtaş genel başkan adayı olsun ya da Kılıçdaroğlu, 'Bırakmam.' diyorsa, her ikisi de CHP'ye eş genel başkan olsun." değerlendirmelerinde bulundu.

Osman Kavala'nın tutuklanması

Turan, Gezi Parkı davasında tahliyesine karar verilen, ardından 15 Temmuz darbe girişimi soruşturması kapsamında tutuklanan Anadolu Kültür AŞ Yönetim Kurulu Başkanı Osman Kavala'ya ilişkin soruyu da şöyle cevapladı:

"Beğensek de beğenmesek de mahkemelerin verdiği kararlar var. Bu, sistem içinde saygı duyulmayı zorunlu kılan kararlar. Bir hukukçu olarak müebbetle yargılanan ve tutuklu bulunan biri, bir anda beraat ediyorsa oraya büyük bir soru işareti koyarım. Kavala'ya 15 Temmuz darbe girişiminden dolayı tutuklama kararı veren mahkemenin, şimdiye kadar 'Zaten müebbetle yargılanan bir sanık var ve bu sanık tutuklu yargılanıyor. Bu yüzden benim tutuklu yargılamama gerek yok.' diye bu kararı vermediğini düşünüyorum. Fakat Kavala'ya beraat kararını veren mahkeme, bir anda sürpriz şekilde müebbetle yargılanan bir insanı beraat ettirince diğer mahkeme de daha eski tarihlerde şartlı tahliye, tutuksuz yargılamalar nedeniyle başta Can Dündar olmak üzere yurt dışına kaçan insanlar olduğu için bu tedbiri almayı zorunlu düşündü. Gezi ile ilgili dava devam ediyor olsaydı muhtemelen ikinci mahkeme bu karara, Osman Kavala zaten tutuklu yargılandığı için gerek duymayacaktı ama Kavala bir anda beraat ettiği için mahkemenin bu kararı vermek zorunda kaldığını düşünüyorum. Tabii ki esas olan tutuksuz yargılamaktır ama iddiaların büyüklüğü, daha eski örneklerde delillerin karartılmış olması veya kaçan insanların bulunmasının, bu kararı almayı zorunlu kıldığını düşünüyorum. Süreci hep beraber takip edeceğiz."

SİZİN DÜŞÜNCELERİNİZ?
TÜRKİYE GÜNDEMİ
BUNLAR DA İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR
ÇOK OKUNAN HABERLER