TBMM
AK Parti Grup Başkanvekili Muhammet Emin Akbaşoğlu, Mecliste düzenlediği basın toplantısında, 2021'i "şahlanış yılı" olarak değerlendirdiklerini ifade etti.
Akbaşoğlu, milletin refahını artırmak, istihdamı geliştirmek, özgürlükleri genişletmek, hukukun üstünlüğü prensibi çerçevesinde güvenliği de gözetmek suretiyle "güçlü ve büyük Türkiye" idealini her alanda gerçekleştirmek, "şampiyonlar liginde" Türkiye Cumhuriyeti devletinin yerini alması için üstün bir gayret gösterildiğini söyledi.
Yargı Reformu Strateji Belgesi çerçevesinde Mecliste 3 paketin yasalaştığını hatırlatan Akbaşoğlu, çalışmaların devam ettiğini belirtti.
AK Parti Grup Başkanvekili Akbaşoğlu, İnsan Hakları Eylem Planı'nın son noktaya gelmek üzere olduğunu dile getirerek, yakın zamanda Cumhurbaşkanı Erdoğan tarafından kamuoyu ile paylaşılacağını açıkladı.
"Muhalefetin bu acıklı halini milletimiz görüyor"
CHP yöneticilerinin iftira ve kumpas siyasetinin kamuoyunun dikkatinden kaçmadığını ifade eden Akbaşoğlu, CHP Grup Başkanvekili Engin Altay'ın "Rektöründen başçavuşuna, uzman çavuşuna kadar herkes AK Parti militanı" sözlerine tepki gösterdi.
"Militan" ifadesini sözü söyleyene iade ettiğini belirten Akbaşoğlu, "Onlar ancak kendi sıfatlarını başkalarına, milletimize, milletimizi, devletimizi temsil eden Sayın Cumhurbaşkanımıza, devletimizin kurumlarına ve devletimize yansıtmaya çalışıyorlar." dedi.
Akbaşoğlu, AK Parti'nin eser, yatırım ve hizmet siyaseti güderken muhalefetin yalan, iftira siyasetine bel bağladığını söyleyerek, şöyle konuştu:
"Eskiye özlem duyduklarını da kendileri ifade ediyorlar. Herhalde 'Ordu göreve' pankartı açan rektörler istiyorlar. Her hafta kendi çerçevesini, yetki alanını aşarak farklı beyanatlarla siyaseti dizayn etmeye çalışan birtakım vesayet odaklarının tekrar geri gelmesini arzu ediyorlar. Yaklaşımlarından bu anlaşılıyor. Bir infial stratejisi oluşturmaya, kaotik ortam oluşturmaya dönük, gerçeklikten kopuk, farklı varsayımsal hezeyanlar ve değerlendirmeler çerçevesinde adeta illüzyonist bir siyaset güdüyorlar. Muhalefetin bu acıklı halini, milletimiz görüyor."
"Milletten kopuşun göstergesi"
CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nun "sözde cumhurbaşkanı" ifadesini hatırlatan Akbaşoğlu, "Cumhurbaşkanımıza 'sözde' demek, onu seçen millet iradesine ve bizzat milletimizin kendisine 'sözde' demektir ki; kendisinin varlığını inkar edecek bir noktayı işaretlemektedir." dedi.
Kılıçdaroğlu'nun hem milletten hem de Cumhurbaşkanı Erdoğan'dan özür dilemesi gerektiğini dile getiren Akbaşoğlu, Kılıçdaroğlu'nun hakaretlerini perçinleştirerek, pervasız bir şekilde söylemlerine devam etmesinin milletten nasıl bir kopuş yaşandığının göstergesi olduğunu kaydetti.
CHP ve İYİ Parti yönetiminin Cumhurbaşkanı Erdoğan'a yönelik hakaretlerde bulunduğunu söyleyen Akbaşoğlu, "Kendi içlerinde kaynayan kazanın sesini duyurmamak hem CHP'de hem İYİ Partide kendi milletvekilleri tarafından zikredilen 'tek adam' yönetimine karşı demokrasi taleplerini bastırmaya ve özellikle de taciz, tecavüz ve hırsızlık olaylarına ilişkin CHP örgütlerinde yaşanan hadiselerin üstünün örtülmesine dönük bir şekilde bu tezviratlarda bulunuyorlar." diye konuştu.
CHP ve İYİ Parti yönetimine gerçeklikle yüzleşme, millet iradesine saygı duyma çağrısında bulunan Akbaşoğlu, herkesin demokrasiyi içselleştirmesi gerektiğini vurguladı.
"İçi boş bir bidon"
Akbaşoğlu, muhalefetin anayasa çalışmalarının, İYİ Parti ve CHP tarafından inkar edildiğini ancak HDP ile CHP İstanbul Milletvekili İbrahim Özden Kaboğlu tarafından kabul edildiğini belirterek, şöyle devam etti:
"Sizin güçlendirilmiş veya iyileştirilmiş parlamenter sistem olarak tanımladığınız, eksikliğini bizzat isimlendirmesinde kabul ettiğiniz eski sisteme dönüş özlemlerinizde, bu sistemde cumhurbaşkanını kim seçecek? Buna cevap istiyorum. Acaba parlamenter sistem olarak zikrettiğiniz, kendi önerdiğiniz sisteminizde başbakan partili olacak mı? Başbakan, bir partinin genel başkanı olabilecek mi? Bununla ilgili net bir şekilde kamuoyunu bilgilendirmek zorundasınız."
"Güçlendirilmiş parlamenter sistem" olarak ifade edilen sistemin içi boş bir bidona benzediğini söyleyen Akbaşoğlu, "Ses çok geliyor ama içinde doluluk yok." dedi.
Muhalefetin kafasının karışık olduğunu ve ortak paydada buluşamadığını ifade eden Akbaşoğlu, AK Parti'nin yaptığı en önemli reformun, Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi'ni milletin iradesiyle anayasal bir çerçeveye oturtmak olduğunu dile getirdi.
Akbaşoğlu, milletin, Cumhur İttifakı'na desteğini artırdığının yapılan anket çalışmalarında görüldüğünü belirtti.
Meclisin, gelecek hafta çalışmalarına kaldığı yerden devam edeceğini bildiren Akbaşoğlu, uluslararası sözleşmeler, asker gönderme tezkereleri, teknoloji kalkınma bölgelerine ilişkin bir kanunun Meclis gündemine geleceğini duyurdu.
Akbaşoğlu, hayvan hakları ilgili çalışmaların yapıldığını açıklayarak, "Önümüzdeki haftalarda sıraya almak suretiyle yasalaştıracağız." bilgisini paylaştı.
"Çok hızlı bir aşılama kampanyasını icra ettik"
Muhalefetin Kovid-19 aşısıyla ilgili eleştirilerinin hatırlatılması üzerine Akbaşoğlu, Sağlık Bakanlığının şeffaf bir şekilde kamuoyunu bilgilendirdiğini söyledi.
Sağlık Bakanlığının, siyasi parti liderlerine "aşılanma" çağrısında bulunduğunu anımsatan Akbaşoğlu, bazı liderlerin aşılarını olduğuna, bazılarının da sırasını beklediğine işaret etti.
Akbaşoğlu, Sağlık Bakanlığının ilgili ülkelerle iki anlaşmalar çerçevesinde görüşmeler yaptığını anlatarak, "Üretimle beraber tedarik zincirleri konusunda gerekli hassasiyetler gözetiliyor, takip ediliyor. İlk aşamada 3 milyon doz aşı gelmişti. Bunun devamı gelecek. Sağlık Bakanlığımızın, Bilim Kurulumuzun tavsiyeleri, ortaya koyduğu çerçeve içerisinde sağlık ordumuz tarafından vatandaşlarımızın aşılanma hususu neticelendirilecek. Daha bir hafta dolmadan 1 milyona ulaştık. Çok hızlı bir aşılama kampanyasını icra ettiğimiz bir hakikattir." değerlendirmesinde bulundu.
Erken seçim iddialarına ilişkin görüşü de sorulan Akbaşoğlu, "Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi'nde milletvekilliği seçimi de cumhurbaşkanlığı seçimi de 5 yılda bir yapılır. Erken seçim filan yok. Millet, milletvekillerimize de cumhurbaşkanına da yasama organına da yürütme organına da doğrudan iradesiyle 5 yıl yetki vermiş. Her şey zamanında yapılacak. Herkes yeni sisteme alışsın, millet iradesini kabullensin. Millete ve millet iradesine, milleti, devleti temsil eden orduların başkumandanı olan Cumhurbaşkanımıza da asla 'sözde' demesin. Kendini düzeltsin." diye konuştu.
Kaynak: AA
dikGAZETE.com