Gazeteci Ahmet Hakan’a yönelik saldırıya ilişkin 7 kişi hakkında açılan davanın tek tutuklu sanığı Ahmet Şengüler tahliye edildi. İlk duruşmaya Ahmet Hakan katılmazken, sanıklar Hakan’ı darp etmediklerini, soru sormak için evinin önüne gittiklerini iddia ettiler.
İstanbul 60’ıncı Asliye Ceza Mahkemesi’nde görülen davanın ilk duruşmasına şikayetçi Ahmet Hakan katılmazken, 1’i tutuklu 7 sanık ile taraf avukatları salonda hazır bulundu. İddianamenin okunması ve kimlik tespitlerinin ardından sanıkların savunmalarının alınmasına geçildi. Duruşmada ilk olarak savunma yapan sanık Yahya Kemal Gezer, 25 yıl polis memuru olarak çalıştığını ve eski özel harekatçı olduğunu söyledi.
Sanık Gezer, “Bu suçun ne şekilde benim üzerime atıldığını anlamış değilim. Birçok terör örgütü ile ilgili operasyonlara katıldım. Ahmet Hakan’ı görmedim, bilmiyorum. Basından takip ettiğim kadarıyla çok fazla hasmı var. Madem bu kadar hasmı var neden ben seçildim. Soruşturmanın bu yönü ile genişletilmesini istiyorum” dedi.
Ahmet Hakan’a karşı bir müdahalesi olmadığını belirten sanık Kamuran Ergin, “Sağ elimde bira şişesi vardı, sol elimle de onun elini tutuyordum. Kendisine vurmak gibi bir teşebbüsüm olmadı. Bizim amacımız darp etmek değildi. Sadece soru soracaktık. Ben gaziyim, askerde vuruldum. Bu durumları soracaktık fakat olay bu aşamaya geldi” diye konuştu.
“25 BİN LİRA KİMSENİN KALBİNİ KIRMAM”
Emlakçılık yaptığını ve olay günü bir müteahhit ile görüşmeye gittiğini söyleyen sanık Soner Arık, “O dönemde Kamuran Ergin, Fuat Elmas, Uğur Adıyaman ve ben oraya gitmiştik. İnşaat sektörü ile ilgili müteahhit ile görüşecektik. Bu olay nedeniyle hayatım tersine döndü. Nişanlımdan ayrıldım. Eşimi dostumu kaybettim. Basında farklı bir şekilde isimlerim kullanılmaya başlandı. Bu nedenle mağdur oldum. 25 bin lira için kimsenin kalbini kırmam. Uğur Adıyaman’ı tanıyorum. O da 25 bin lira için bu işi yapacak biri değildir” ifadelerini kullandı.
“ŞOFÖR BANA SOPAYLA VURDU”
Emniyette alınan ifadelerinin yüzde 99’unun dayak, zulüm ve işkence altında alındığını öne süren sanık Uğur Adıyaman, “Ben bir hastanede güvenlik amiriyim. Ben, Fuat, Kamuran ve Ahmet’in olay günü Ahmet Hakan’ın evinin önüne iki kelime için gittik. Askerlere paralı askerler diyerek şehit demeyerek niye böyle dedin diye soracaktık. Ben tek başıma arabadan indim. Onların arabasına doğru giderken arkamdan el hareketi yapmış. Ayrıca sesi de yüksekti. Fuat niye bağırıyorsun diye söylendi. Bu arada ben sakinleştirmeye çalışırken elini bagaja attı. Sopayı kaldırınca da diğer arkadaşlar indiler. Bu arada koruması da elini cebine atarak tabanca çıkardı. Kamuran ona müdahale etti. Şoför bana sopayla vurdu. Hatta sopayı tutup Allah için yapma abartmaya gerek yok dedim” diye konuştu.
“BÖYLE OLAYA GİRECEK İNSANLAR DEĞİLİZ”
Hakan’ın şoförünün kendilerine küfür ettiğini öne süren sanık Adıyaman, “Şoför, Ahmet Hakan’a yalakalık yapmak için mi yaptı bilmiyorum. Birden 40 kişi oldular. Şoförü silahları getirin bunları ben öldüreceğim deyince ben de korktum. Ahmet Şengüler ile Kamuran’a olay büyümesin diye kaçın dedim. Ben ve Fuat orada kaldık. Bu arada ben şoföre Ahmet Hakan’da bir şey var mı diye sordum. 35-40 kişi oldular bize saldırmaya başladılar. Sonra Kamuran geri geldi bizi kurtardı. Ahmet Hakan’a iki şeyi söyleyecektik. Böyle olaya girecek insanlar değiliz, bizi maşa olarak mı kullanmak istediler, piyangodan mı çıktı anlamadım” dedi.
“DARP EDİLDİM” DEDİ, DURUŞMAYA KİRLİ TİŞÖRTÜNÜ GETİRDİ
Duruşmada daha sonra sanık Fuat Elmas’ın ifadesi alındı. Elmas duruşma salonuna kirli bir tişört getirdi. Emniyette şiddet gördüğünü öne süren sanık Elmas, “Emniyette üzerimde bulunan tişörtü getirdim. İfademi alırlarken benim elim arkadan kelepçeliydi. Para için mi yaptınız deyip beş polis beni yere yatırıp dizlerime vurdular. Şu anda üzerimdeki tişörtte bir komiserin tekme izleri kısmen durmaktadır. Ayrıca darp olayıyla bir ilgim yoktur. Kendisine 10 metre dahi yaklaşmadım” dedi. Elmas, tişörtünün incelenerek üzerindeki ayak izlerinin kendisine tekme atan komisere ait olup olmadığının tespit edilmesini istedi.
“OLAYIN BÖYLE OLMASINI İSTEMEZDİM”
“Biz Ahmet Hakan’a ne hakaret ettik, ne de vurduk” diyen tutuklu sanık Ahmet Şengüler, “Koruma, Kamuran’a vuracak diye sadece ittim, Ahmet Hakan’ı ittim. İttiğimde düşmedi, arabalara çarpıp düştü. Gözlüğünün kırıldığını duydum. Avukatım aracılığıyla gözlüğünün parasını da gönderdim. Bu olayın böyle olmasını istemezdim. Üzgünüm. Pişmanım” şeklinde savunma yaptı.
“KIRILAN GÖZLÜK İÇİN 500 TL GÖNDERDİK”
Sanığın avukatı Ercan Ak, gözlük parasını zarar net olarak belirlenmediği için tahminen bir bedel olarak 500 TL gönderdiklerini söyledi. Avukat Ak, eğer daha fazla bir zararı varsa bunu da karşılamaya hazır olduklarını belirterek faturaların ibrazını talep etti.
HAKAN’N KORUMASI: “KİMSEYE SİLAH ÇEKMEDİM”
Sanıkların savunmalarının tamamlanmasının ardından şikayetçilerden Hakan’ın koruması Cemal Ceyhun Kıral dinlendi. Kıral, Hakan’ın evinin önüne geldiklerinde indikleri esnada, arkadaki araçtan 4 kişinin de indiğini söyledi. Kıral ifadesinde, “Adını sonradan öğrendiğim Kamuran isimli şahsın elinde bira şişesi vardı. Bana şişeyle aniden saldırdı. Elini tuttum vuramadı. Silahımı falan da çekmedim. Ahmet beyi gördüğümde gözünde gözlüğü yoktu. Burnundan kan geliyordu. Hastaneye götürdük” dedi.
AVUKAT KAZAN: “TÜM SANIKLAR TUTUKLANSIN”
Ahmet Hakan’ın avukatı Turgut Kazan, tüm sanıkların tutuklanmasını talep ederek, “Müştekiyi susturmaya yönelik bu eylemleri ayrıca tehdit kapsamına da girecek eylemlerdendir. Ayrıca ilişkilerde örgüt suçu da vardır” şeklinde beyanda bulundu.
Bir kısım sanıklar avukatı Ercan Ak ise, tutuklu müvekkili Ahmet Şengüler’in tahliyesini, hakkında adli kontrol tedbiri bulunan müvekkilleri hakkındaki kararın kaldırılmasını istedi.
SANIKLARIN FOTOĞRAFLARI ÇEKİLDİ
İfadelerin alınması ve avukatların beyanlarının ardından, teşhise gönderilmek üzere sanıkların fotoğrafları çekildi. Fotoğraf çekiminin ardından ara kararını açıklayan mahkeme, Ahmet Hakan ve koruması Cemal Ceyhun Kıral’ın katılma talebini kabul etti.
DOSYANIN TEK TUTUKLU SANIĞINA TAHLİYE
Mahkeme, tutuklu sanık Ahmet Şengüler’in tutuklu kaldığı süre ve cezada istenen üst sınırı dikkate alarak tahliyesine karar verdi. Fuat Elmas, Kamuran Ergin ve Uğur Adıyaman hakkındaki adli kontrol tedbirini kaldıran mahkeme, sanık Fuat Elmas tarafından getirilen tişörtün emanete alınmansa karar verdi. Duruşma Nisan ayına ertelendi.
OLAYIN GEÇMİŞİ
Gazeteci Ahmet Hakan 1 Ekim 2015 tarihinde, televizyon programı çıkışı evinin önünde aracından inerken koruması ve şoförüyle birlikte saldırıya uğramıştı. Hakan’ın burnu ve kaburgasında kırıklar meydana gelirken olay yerinden kaçan saldırganlar kısa sürede gözaltına alınmıştı. Mahkemeye çıkarılan saldırganlardan Ahmet Şengüler "kasten yaralama" suçundan tutuklanırken 6 kişi ise serbest bırakılmıştı.
İDDİANAMEDEN
İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından hazırlanan iddianamede, şüphelilerden Ahmet Şengüler’in, "Mala zarar verme", "Kasten silahla yaralamaya teşebbüs", "Basit yaralama", "Kemiklerin kırılmasına zarar verecek şekilde kasten yaralama" ve "Hakaret" suçlarından 3 yıldan 12 yıl 4 aya kadar hapsi talep ediliyor. Diğer 6 şüphelinin ise "mala zarar verme", "kasten silahla yaralamaya teşebbüs", "basit yaralama", "kemiklerin kırılmasına zarar verecek şekilde kasten yaralama" suçlarından 2 yıl 8 aydan 10 yıla kadar hapisle cezalandırılmaları isteniyor.
(İHA)
İstanbul 60’ıncı Asliye Ceza Mahkemesi’nde görülen davanın ilk duruşmasına şikayetçi Ahmet Hakan katılmazken, 1’i tutuklu 7 sanık ile taraf avukatları salonda hazır bulundu. İddianamenin okunması ve kimlik tespitlerinin ardından sanıkların savunmalarının alınmasına geçildi. Duruşmada ilk olarak savunma yapan sanık Yahya Kemal Gezer, 25 yıl polis memuru olarak çalıştığını ve eski özel harekatçı olduğunu söyledi.
Sanık Gezer, “Bu suçun ne şekilde benim üzerime atıldığını anlamış değilim. Birçok terör örgütü ile ilgili operasyonlara katıldım. Ahmet Hakan’ı görmedim, bilmiyorum. Basından takip ettiğim kadarıyla çok fazla hasmı var. Madem bu kadar hasmı var neden ben seçildim. Soruşturmanın bu yönü ile genişletilmesini istiyorum” dedi.
Ahmet Hakan’a karşı bir müdahalesi olmadığını belirten sanık Kamuran Ergin, “Sağ elimde bira şişesi vardı, sol elimle de onun elini tutuyordum. Kendisine vurmak gibi bir teşebbüsüm olmadı. Bizim amacımız darp etmek değildi. Sadece soru soracaktık. Ben gaziyim, askerde vuruldum. Bu durumları soracaktık fakat olay bu aşamaya geldi” diye konuştu.
“25 BİN LİRA KİMSENİN KALBİNİ KIRMAM”
Emlakçılık yaptığını ve olay günü bir müteahhit ile görüşmeye gittiğini söyleyen sanık Soner Arık, “O dönemde Kamuran Ergin, Fuat Elmas, Uğur Adıyaman ve ben oraya gitmiştik. İnşaat sektörü ile ilgili müteahhit ile görüşecektik. Bu olay nedeniyle hayatım tersine döndü. Nişanlımdan ayrıldım. Eşimi dostumu kaybettim. Basında farklı bir şekilde isimlerim kullanılmaya başlandı. Bu nedenle mağdur oldum. 25 bin lira için kimsenin kalbini kırmam. Uğur Adıyaman’ı tanıyorum. O da 25 bin lira için bu işi yapacak biri değildir” ifadelerini kullandı.
“ŞOFÖR BANA SOPAYLA VURDU”
Emniyette alınan ifadelerinin yüzde 99’unun dayak, zulüm ve işkence altında alındığını öne süren sanık Uğur Adıyaman, “Ben bir hastanede güvenlik amiriyim. Ben, Fuat, Kamuran ve Ahmet’in olay günü Ahmet Hakan’ın evinin önüne iki kelime için gittik. Askerlere paralı askerler diyerek şehit demeyerek niye böyle dedin diye soracaktık. Ben tek başıma arabadan indim. Onların arabasına doğru giderken arkamdan el hareketi yapmış. Ayrıca sesi de yüksekti. Fuat niye bağırıyorsun diye söylendi. Bu arada ben sakinleştirmeye çalışırken elini bagaja attı. Sopayı kaldırınca da diğer arkadaşlar indiler. Bu arada koruması da elini cebine atarak tabanca çıkardı. Kamuran ona müdahale etti. Şoför bana sopayla vurdu. Hatta sopayı tutup Allah için yapma abartmaya gerek yok dedim” diye konuştu.
“BÖYLE OLAYA GİRECEK İNSANLAR DEĞİLİZ”
Hakan’ın şoförünün kendilerine küfür ettiğini öne süren sanık Adıyaman, “Şoför, Ahmet Hakan’a yalakalık yapmak için mi yaptı bilmiyorum. Birden 40 kişi oldular. Şoförü silahları getirin bunları ben öldüreceğim deyince ben de korktum. Ahmet Şengüler ile Kamuran’a olay büyümesin diye kaçın dedim. Ben ve Fuat orada kaldık. Bu arada ben şoföre Ahmet Hakan’da bir şey var mı diye sordum. 35-40 kişi oldular bize saldırmaya başladılar. Sonra Kamuran geri geldi bizi kurtardı. Ahmet Hakan’a iki şeyi söyleyecektik. Böyle olaya girecek insanlar değiliz, bizi maşa olarak mı kullanmak istediler, piyangodan mı çıktı anlamadım” dedi.
“DARP EDİLDİM” DEDİ, DURUŞMAYA KİRLİ TİŞÖRTÜNÜ GETİRDİ
Duruşmada daha sonra sanık Fuat Elmas’ın ifadesi alındı. Elmas duruşma salonuna kirli bir tişört getirdi. Emniyette şiddet gördüğünü öne süren sanık Elmas, “Emniyette üzerimde bulunan tişörtü getirdim. İfademi alırlarken benim elim arkadan kelepçeliydi. Para için mi yaptınız deyip beş polis beni yere yatırıp dizlerime vurdular. Şu anda üzerimdeki tişörtte bir komiserin tekme izleri kısmen durmaktadır. Ayrıca darp olayıyla bir ilgim yoktur. Kendisine 10 metre dahi yaklaşmadım” dedi. Elmas, tişörtünün incelenerek üzerindeki ayak izlerinin kendisine tekme atan komisere ait olup olmadığının tespit edilmesini istedi.
“OLAYIN BÖYLE OLMASINI İSTEMEZDİM”
“Biz Ahmet Hakan’a ne hakaret ettik, ne de vurduk” diyen tutuklu sanık Ahmet Şengüler, “Koruma, Kamuran’a vuracak diye sadece ittim, Ahmet Hakan’ı ittim. İttiğimde düşmedi, arabalara çarpıp düştü. Gözlüğünün kırıldığını duydum. Avukatım aracılığıyla gözlüğünün parasını da gönderdim. Bu olayın böyle olmasını istemezdim. Üzgünüm. Pişmanım” şeklinde savunma yaptı.
“KIRILAN GÖZLÜK İÇİN 500 TL GÖNDERDİK”
Sanığın avukatı Ercan Ak, gözlük parasını zarar net olarak belirlenmediği için tahminen bir bedel olarak 500 TL gönderdiklerini söyledi. Avukat Ak, eğer daha fazla bir zararı varsa bunu da karşılamaya hazır olduklarını belirterek faturaların ibrazını talep etti.
HAKAN’N KORUMASI: “KİMSEYE SİLAH ÇEKMEDİM”
Sanıkların savunmalarının tamamlanmasının ardından şikayetçilerden Hakan’ın koruması Cemal Ceyhun Kıral dinlendi. Kıral, Hakan’ın evinin önüne geldiklerinde indikleri esnada, arkadaki araçtan 4 kişinin de indiğini söyledi. Kıral ifadesinde, “Adını sonradan öğrendiğim Kamuran isimli şahsın elinde bira şişesi vardı. Bana şişeyle aniden saldırdı. Elini tuttum vuramadı. Silahımı falan da çekmedim. Ahmet beyi gördüğümde gözünde gözlüğü yoktu. Burnundan kan geliyordu. Hastaneye götürdük” dedi.
AVUKAT KAZAN: “TÜM SANIKLAR TUTUKLANSIN”
Ahmet Hakan’ın avukatı Turgut Kazan, tüm sanıkların tutuklanmasını talep ederek, “Müştekiyi susturmaya yönelik bu eylemleri ayrıca tehdit kapsamına da girecek eylemlerdendir. Ayrıca ilişkilerde örgüt suçu da vardır” şeklinde beyanda bulundu.
Bir kısım sanıklar avukatı Ercan Ak ise, tutuklu müvekkili Ahmet Şengüler’in tahliyesini, hakkında adli kontrol tedbiri bulunan müvekkilleri hakkındaki kararın kaldırılmasını istedi.
SANIKLARIN FOTOĞRAFLARI ÇEKİLDİ
İfadelerin alınması ve avukatların beyanlarının ardından, teşhise gönderilmek üzere sanıkların fotoğrafları çekildi. Fotoğraf çekiminin ardından ara kararını açıklayan mahkeme, Ahmet Hakan ve koruması Cemal Ceyhun Kıral’ın katılma talebini kabul etti.
DOSYANIN TEK TUTUKLU SANIĞINA TAHLİYE
Mahkeme, tutuklu sanık Ahmet Şengüler’in tutuklu kaldığı süre ve cezada istenen üst sınırı dikkate alarak tahliyesine karar verdi. Fuat Elmas, Kamuran Ergin ve Uğur Adıyaman hakkındaki adli kontrol tedbirini kaldıran mahkeme, sanık Fuat Elmas tarafından getirilen tişörtün emanete alınmansa karar verdi. Duruşma Nisan ayına ertelendi.
OLAYIN GEÇMİŞİ
Gazeteci Ahmet Hakan 1 Ekim 2015 tarihinde, televizyon programı çıkışı evinin önünde aracından inerken koruması ve şoförüyle birlikte saldırıya uğramıştı. Hakan’ın burnu ve kaburgasında kırıklar meydana gelirken olay yerinden kaçan saldırganlar kısa sürede gözaltına alınmıştı. Mahkemeye çıkarılan saldırganlardan Ahmet Şengüler "kasten yaralama" suçundan tutuklanırken 6 kişi ise serbest bırakılmıştı.
İDDİANAMEDEN
İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından hazırlanan iddianamede, şüphelilerden Ahmet Şengüler’in, "Mala zarar verme", "Kasten silahla yaralamaya teşebbüs", "Basit yaralama", "Kemiklerin kırılmasına zarar verecek şekilde kasten yaralama" ve "Hakaret" suçlarından 3 yıldan 12 yıl 4 aya kadar hapsi talep ediliyor. Diğer 6 şüphelinin ise "mala zarar verme", "kasten silahla yaralamaya teşebbüs", "basit yaralama", "kemiklerin kırılmasına zarar verecek şekilde kasten yaralama" suçlarından 2 yıl 8 aydan 10 yıla kadar hapisle cezalandırılmaları isteniyor.
(İHA)
