Stalin liderliğindeki Sovyetler Birliği tarafından 14 Kasım 1944'te Gürcistan’ın Ahıska bölgesinde yaşayan on binlerce Ahıskalı Türk, ‘sınır güvenliğini tehdit ettikleri’ gerekçesiyle sürgün edilmesinin ardından 73 yıl geçti. Trenlere bindirilen ve günlerce yolculuk eden Ahıskalı Türkler Sovyet topraklarında dört bir tarafa dağıtıldı. Ahıska’dan, önce Özbekistan’a oradan da İnguş Cumhuriyeti’ne (İnguşetya) sürgün edilen ve burada hayatlarını sürdürmek zorunda kalan Ahıska Türkleri öz vatanları Türkiye’ye dönmek istiyor. Çok sevdikleri Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’a seslenen Ahıska Türkleri, ömürlerinin kalan kısmını Türkiye’de geçirmek istiyor.
İnguş Cumhuriyetinde genel olarak çiftçilik ve pazarcılıkla geçimini sağlayan ve uzun yıllardır Türkiye hasretiyle yanıp tutuşan Ahıska Türklerinin tek isteği ise vatan hasretlerine son vermek.
Çok sevdikleri Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’a seslenen Ahıska Türkleri, ömürlerinin kalan kısmını ise Türkiye’de geçirmek istiyor.
Her Cuma günü toplanıp Kur’an-ı Kerim okuyarak dinlerini güzel bir şekilde yaşayan, Rusça ve İnguşça’nın yanı sıra anadilleri Türkçeyi konuşarak dillerini kaybetmeyen Ahıska Türkleri, öz kültürlerine sahip çıkıyor.
Ay yıldız her yerde
Pazarcılık yapan Ahıskalı esnafların kullandıkları poşetlerdeki Türk bayraklı simgeler dikkat çekerken, bütün Ahıska Türkleri evlerini Türk bayraklarıyla süslüyor. Vefat eden Ahıska Türklerinin mezarlarını Rus ve İnguşlulardan ayıran fark ise mezar taşlarındaki ay yıldızlı Türk bayrağı.
“Tek isteğimiz vatanımıza kavuşmak”
Vatansız yaşamanın acısıyla hayatlarını devam ettirmek zorunda kaldıklarını anlatan Ahıska Türklerinden Hayrettin Eminov, “Burada geçimimiz kötü değil fakat vatansız yaşıyoruz, tıpkı anasız babasız yaşayan evlat gibiyiz. Biz sizleri çok seviyoruz. Biz yıllardır Rusya’dayız ama Türk olarak yaşıyoruz. Rus vatandaşı olsak da biz bağıra bağıra haykıra haykıra Türküz dedik, demeye devam ediyoruz ve ölene kadar da diyeceğiz. Bize sen Rus’sun dediklerinde bile onlara biz Türküz diyorduk. Türk bayrağını omuzlarımızdan indirmedik. Bizim gibi başka bir millet var mı? Biz burada ne dinimizi ne dilimizi yitirdik. Türklüğümüzü her yerde savunduk. Hiçbir şeye ihtiyacımız yok, tek isteğimiz vatanımıza kavuşmak. Biz Cumhurbaşkanımızı çok seviyoruz, ona burada ki tüm Ahıska Türkleri olarak selamlarımızı gönderiyoruz” dedi.
İnguş Cumhuriyetinde ikamet eden ve Devlet Hastanesinde Başhemşire olarak çalışan Sultan Eminova ise, “Cumhurbaşkanımızdan Ahıska Türklerini, Türkiye’ye yerleştirmesini rica ediyoruz” diye konuştu.
“Hasretimiz çok büyük”
Pazarcılıkla geçimini sağlayan Hamaşe Eminova da İnguş Cumhuriyetinde çok güzel yaşamalarına rağmen vatan hasretinin her şeyin önünde geldiğini ve anavatanlarına dönmek istediklerini söylerken, çiftçilik yapan Herdem Nufarova ise şunları söyledi: “Bizim hasretimiz çok büyük. Allah’tan tek dileğimiz bu hasretimiz bir an önce sona ersin. Allah bizi vatanımıza kavuştursun. Cumhurbaşkanımız bizim büyüğümüz. Ahıska Türklerine yardım etmesini rica ediyoruz. Türkiye’yi çok seviyoruz. Çok özlüyoruz”.
Hakan Demir
dikGAZETE.com