Ağrı
Doğu Anadolu Bölgesi'nde zengin bitki örtüsüne sahip yaylaların bulunduğu Ağrı, her yıl ilkbahar mevsiminin sonundan itibaren Karadeniz Bölgesi başta olmak yurdun birçok bölgesinden göçer arıcılara ev sahipliği yapıyor.
Kışı sıcak bölgelerde geçiren arıcılar, havaların ısınmaya başlamasıyla mayıs ayında kovanlarını kamyonlara yükleyerek Ağrı'nın yaylalarına getiriyor.
Kentin yüksek rakımlı bölgelerinde bulunan zengin bitki örtüsüne sahip yaylalar ve akarsu kenarlarına kovanlarını yerleştirip çadırlarını kuran arıcılar, 4-5 ay sürecek zorlu mesailerine başladı.
Kovanları kontrol edip çıtaları onarmaya başlayan arıcılar, gece gündüz demeden meşakkatli bir çalışma yürütüyor.
Çadır ve barakalarda kalarak teknolojiden uzakta doğayla iç içe yaşamlarını sürdüren ve her türlü doğa şartına göğüs geren arıcılar, bu sıralar tatlı bir heyecanla işlerini yapıyor.
Kaliteli bal üretmek için yoğun bir çalışma yürüten arıcılar, binbir emek harcadıkları arıların bal sağımını ağustos ayının ortalarına doğru yapıyor. Arıcılar, ürettikleri balı satarak gelir elde ediyor.
Ağrı Arı Yetiştiricileri Birliğinden alınan bilgilere göre, birliğe kayıtlı 360 arıcının yaklaşık 31 bin arı kovanı bulunuyor. Karadeniz illerinden Ağrı'nın yaylalarına gelen arıcıların da bu kadar kovanı olduğu değerlendiriliyor.
Bitki örtüsü iyi, verimli bir sezon bekliyorlar
Giresunlu arıcı Ali Ağar, AA muhabirine, bu senenin özellikle mayıs ayının çok yağışlı geçtiğini, bitki örtüsünün iyi olduğunu ve bundan dolayı iyi bal verimi beklediklerini söyledi.
Kaliteli bal üretmek için aylarca evlerinden uzakta yaşadıklarını ve 1987'den beri arıcılık yaptığını anlatan Ağar, şöyle konuştu:
"Arıcılığı rahmetli kayınpederimden öğrendim ve halen devam ediyorum. Doğunun her tarafını gezdim. Erzurum, Kars ve son 15 yıldır da Ağrı'nın Cumaçay köyüne geliyorum. Buranın iklimi, havası, aroması ve balı güzel. Ballarımız hakiki baldır, biz şeker kullanmayız. Bu sene yağışlar bol, yeşillik iyi, inşallah iyi bir bal bekliyoruz. Görünüm iyi, geçtiğimiz yıllara nazaran daha güzel gözüküyor."
Kentte üretilen balların kaliteli olduğunu dile getiren Ağar, "Arıcılığı bırakmayı düşündük ama o bizi bırakmıyor. Ondan dolayı devam ediyoruz. İnşallah iyi olur, temennimiz bu yönde." dedi.
"Gurbet hayatı mecbur ekmek parası için çalışıyoruz"
Giresunlu arıcı Şaban Karaman da her sene Doğu Anadolu'daki yaylalara geldiklerini söyledi.
Arıcılıkta 34 yılı geride bıraktıklarını ifade eden Karaman, "Gurbet hayatı, mecbur ekmek parası için çalışıyoruz. Bunu yapmasak başka ne iş yapacağız ki onu da kapasitemiz kaldırmıyor. Bu yaştan sonra inşaatlarda da çalışamayız." dedi.
Arıcılık için Doğu Anadolu'nun birçok yerini gezdiklerini belirten Karaman, "En müsait yer olarak burasını bulduk. Kafamız rahat, karışanımız yok. Balı toptan değil de çevremize satıyoruz. Mayıs ayında buraya geldik ve eylülde anca gidiyoruz. Burada bu sene yağış ve fırtınayı yedik." diye konuştu.
Arıcılıkta göç edip gelip düzen kurmanın ve daha sonra memlekete dönmenin zahmetli olduğunu anlatan Karaman, "Geceleri barakamızda kalıyoruz. Soğuk olduğunda sobamızı yakıyoruz. Bu sıralar şurup isteyen arılara şurup vereceğiz. Çerçeve isteyene çerçeve vereceğiz. 3-4 günde bir tüm kovanları elden geçiriyoruz. Şu an arı doğadan verim alamadığı için bitkilerden ihtiyacını karşılayana kadar mecburen şurup veriyoruz." ifadelerini kullandı.
"İnşallah bereketli bir yıl bekliyoruz"
Diğer illerden gelen arıcıların yanı sıra Ağrılı arıcılar da yaylalara çıkıyor.
Ağrı'nın Hamur ilçesine bağlı Özdilek köyünde yaşayan Murat Turgut, kışın arıları Hatay'a götürdüklerini ve 2 gün önce de Ağrı'ya gelerek kovanları yerleştirdiklerini söyledi.
Turgut, şunları kaydetti:
"İnşallah bereketli bir yıl bekliyoruz. Nisan sıcak, mayıs soğuktu. Bu yağışlar bizim için iyi olur inşallah. Şimdi kovanlara mum koyarak bal sezonuna hazırlık yapacağız ve o zamana kadar arıyı güçlendireceğiz. Bundan sonra çerçeve vermek ve kat atmak gibi işlemler yapacağız. Balımız organiktir. Çevremizde herhangi bir ilaçlama olmadığı için kekik ve geven balımız kalitelidir. Türkiye'nin her tarafına gönderebiliyoruz."
Babasına yardım eden 13 yaşındaki Abdulsamet Turgut ise 7 yıldır boş zamanlarında yardıma geldiğini, iyi bir arıcı olmak istediğini söyledi.
Kaynak: AA
dikGAZETE.com