II. Uluslararası Türkiye-Afrika İlişkileri Sempozyumu Fatih Sultan Mehmet Vakıf Üniversitesi Topkapı yerleşkesinde başladı. İki gün sürecek etkinlikte tüm yönleriyle Afrika-Türkiye ilişkileri konuşulacak.
Fatih Sultan Mehmet Vakıf Üniversitesi ve Türk İşbirliği ve Koordinasyon Ajansı Başkanlığı’nın (TİKA) işbirliğiyle bu yıl ikincisi düzenlenen “II. Uluslararası Afrika-Türkiye İlişkileri Sempozyumu”nda Türkiye ile Afrika arasındaki sosyoekonomik ve eğitim üçgeni masaya yatırıldı. Sempozyumda, "Afrika’ya karşı ilgisiz kalmak gelişmekte olan bir ülke için düşünülemez" mesajı verildi.
Mısır, Nijerya, Libya, Sudan, Somali, Tunus, Kenya, Kamerun, Etiyopya ve Ürdün’den akademisyen, gazeteci ve bürokratların katıldığı sempozyumun açılış konuşmalarını Fatih Sultan Mehmet Vakıf Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Musa Duman yaptı. Duman, "Aksayan, geçmişte yok olan ilişkilerimizi geliştirmeyi planlıyoruz. Bu maksatla 3 yıl önce Sudan merkezli olarak üniversitemiz, üniversitelerle işbirliği anlaşmaları yapmıştı. Bunun Türkiye ayağını bugün burada uluslararası bir sempozyumla başlatmış olacağız" diye konuştu.
"Enformasyon havuzu kurmalı, 2025 Afrika vizyonunu oluşturmalıyız"
Sempozyumda 30 tematik bildirinin gündeme getirileceğini belirten Fatih Sultan Mehmet Vakıf Üniversitesi Tarih Bölümü Başkanı Prof. Dr. Zekeriya Kurşun da Türkiye-Afrika ilişkilerinde sivil toplum ve düşünce kuruluşlarına dikkat çekti. Bu tür kuruluşların entegrasyonunun ve uzmanlaşmasının önemine dikkat çeken Prof. Kurşun, "Sivil toplum, düşünce kuruluşlarımız öncelikli hedef gördüğümüz 2025 Türkiye-Afrika vizyonunu oluşturmalı. Özellikle sahra altı çok ciddi bir şekilde partner olabilecek, gelişmeye açık bir bölge. Sivil toplum kuruluşları yeni projeleriyle Afrika vizyonunu yakalamalı" dedi.
Yeni proje ve alanında uzmanlaşmış kişilerin çalışmalarıyla, Afrika-Türkiye ilişkileri hemen her anlamda çok daha ileri noktalara ulaşabileceğini de anlatan Prof. Kurşun, "Bölge Avrupa ülkelerinden bıkmış durumda. Türkiye’nin iki tarafın kazanmasına yönelik kazan kazan yaklaşımı, bölgeye cazip ve kabul edilebilir gelmektedir. Afrika ile karşılıklı olarak ilişkilerin gelişmesi için bir başka proje de AFRO-TÜRK enformasyon havuzu çalışmasıdır. Bu havuz oluştuğunda gerek güncel gelişmeler, gerekse akademik ve diğer her türlü bilgi akışı, karşılıklı olarak bu havuzdan temin edilebilecektir" şeklinde konuştu.