Çevre-Hayat

Afrika'dan gelen leylekler 'ata yurdu' Dicle Vadisi'nde kuluçkaya yattı

Afrika'dan Diyarbakır'a gelen leylekler, ata yurdu olarak bilinen Dicle Vadisi'ndeki elektrik direklerinde kuluçkaya yattı.

Afrika'dan gelen leylekler 'ata yurdu' Dicle Vadisi'nde kuluçkaya yattı
19-05-2020 15:27
Diyarbakir

Kuş türlerinin Afrika, Avrupa ve Asya göç yolu üzerinde bulunan Anadolu toprakları, aynı zamanda birçoğuna da konaklama ve üreme sahası oluyor.

Göçmen kuşların rotasında bulunan Diyarbakır, bu mevsimde yüzlerce türe ev sahipliği yapıyor.

Kış aylarını Afrika'daki Nil Nehri kıyısında kışı geçiren leylekler, baharla birlikte yeniden Dicle Vadisi'ne göç etti.

Diyarbakır-Bismil kara yolunda elektrik direklerindeki yuvalarında kuluçkaya yatan leylekler, güven içerisinde yavrularının yumurtadan çıkmasını bekliyor.

Büyüttükleri yavrularıyla eylül ayında sürüler halinde yeniden Afrika'ya göç edecek leylekler yöredeki vatandaşlardan da büyük ilgi görüyor.

"Genlerindeki ata yurdu bilgisini unutmadılar"

Dicle Vadisinde canlı türlerine yönelik yıllardır bilimsel çalışmalar yürüten Dicle Üniversitesi (DÜ) Fen Fakültesi Biyoloji Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Ahmet Kılıç, AA muhabirine yaptığı açıklamada, Diyarbakır ve Bismil kara yolu güzergahının Türkiye'nin en büyük leylek kolonilerinden birinin oluşturduğunu söyledi.

Bölgenin habitat olarak birçok barınma ve beslenme alanına sahip olduğunu dile getiren Kılıç, "Leylekler her sene burayı tercih ederler. Çünkü burası ata yurdudur. 20-25 bin yıl önce dünyada periyodik buzullaşma vardı. Leylekler bu bölgelerden yiyeceğin daha bol olduğu ve daha sıcak olan Afrika kıtasına gitti. Ama genlerindeki ata yurdu bilgisini de unutmadılar." dedi.

Kılıç, her yıl şubat ayının sonu mart ayının başından itibaren leyleklerin bu bölgeye geldiğini dile getirerek, "Dicle Vadisi'nde ürerler, yavrularını yetiştirirler. Daha sonra eylül başından itibaren Nil Vadisi'ne dönerler." ifadelerini kullandı.

6 bin kilometre yolu 4 haftada katediyorlar

Leyleklerin, medeniyetler açısından önemli iki vadi arasında yaklaşık 6 bin kilometrelik yolu 4 hafta gibi bir sürede katettiğini ve bunun her yıl düzenli olarak tekrarlandığını anlatan Kılıç, "Üreme zamamında gelenleri şu şekilde değerlendiriyoruz, bunlar buranın türüdür ve burası genlerinde vardır." ifadesini kullandı.

Kılıç, bölgede bulunan ikinci bir türün ise "Kara leylek" olduğunu aktararak, onların daha az sayıda görüldüğünü ve Dicle Vadisi bölgesinden transit olarak geçip daha çok kuzey bölgelerde konakladığını kaydetti.

"Onları çocukluk arkadaşı gibi görüyorum"

Leyleklerin yoğun olarak bulunduğu Yuvacık köyü mevkisinde fabrikası bulunan 38 yaşındaki Vehbi Çakmak, tesislerinin önündeki direği 25 yıldır leyleklerin mesken tuttuğunu belirtti.

"Onları çocukluk arkadaşı gibi görüyorum." diyen Çakmak, sürekli onları takip ettiklerini ifade etti.

Çakmak, leylekleri çok sevdiklerini anlatarak, "Onlar doğanın dengesi. 2005 yılında bir leylek yuvadan düştü. Bir odamız var, orada ona su verdik, onu besledik, yarasını tedavi ettik. Sonra bir sabah kendisi uçarak yuvasına gitti. 1980'lerde bu direkler çakıldı. Yani 40 senedir bu leylekler burada." diye konuştu.

Kaynak: AA

dikGAZETE.com
SİZİN DÜŞÜNCELERİNİZ?
TÜRKİYE GÜNDEMİ
BUNLAR DA İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR
ÇOK OKUNAN HABERLER