Kabil
Taşkınlardan binlerce Afgan etkilendi. Sel hengamesinde kimi birkaç parça eşyasını kimi de sadece canını kurtardı. Binlerce selzede ince bir çadır altında, akşamları üşüyerek hayatına devam ediyor.
Depremden sonra sel felaketleri
22 Haziran'da yine ülkenin doğu vilayetlerini vuran 5,9 büyüklüğünde meydana gelen ve 1200'den fazla insanın yaşamını yitirdiği yıkıcı depremin ardından Afgan halkı bu kez de yine aynı bölgeleri etkisi altına alan sel felaketiyle boğuşuyor.
Taliban geçici hükümetinin Afet Yönetimi Devlet Bakanlığının verilerine göre, taşkınlar nedeniyle son bir ayda 182 kişi hayatını kaybederken, son 4 ayda ise bu sayı 300'ü aşmış durumda.
AA muhabiri, son olarak sellerin en şiddetli etki gösterdiği Logar vilayetinin Huşi ilçesindeki sel tahribatını yerinde gözlemleyerek, yetkililer ve selzedelerle görüştü.
Huşi ilçesi girişinde, başkent Kabil'e bağlanan ana yollarda özellikle birkaç noktada ciddi boyutta çökmeler oluşurken, yollar ara ara trafiğe kapandı. Ekiplerin, yolları onarma çalışmaları devam ediyor. İlçe girişinde bir Taliban mensubu, "Tüm ilçe sular altında kaldı." ifadesini kullandı.
Vadi yatağındaki köyler ağır tahribat aldı
Huşi ilçesine bağlı köylerin çoğu 3-4 kilometre uzunluğundaki Huşi Vadisi yatağında kurulmuş durumda. İlçeyi bu köylerin tamamı oluşturuyor. İlçe merkezi olarak gösterilen ve vadi dışında yüksekçe bir konumda bulunan yerlerde resmi kamu binaları ve ticari dükkanlar dışında pek bir yerleşim de bulunmuyor. Kamu görevlileri ve esnaf da söz konusu köylerde yaşayan insanlar. İlçedeki yerleşim yerlerinin vadi içerisindeki köylerden oluşması nedeniyle sel felaketi tüm ilçeyi etkiledi denilebilir.
Geçen pazar öğle saatlerinde aniden sağanakların başladığını ifade eden köylüler, şiddetli yağışların 2-3 saat boyunca devam ettiğini aktardı.
Köylüler, bu nedenle dağlardan aşağıya inen suların vadi yatağında toplandığını ve bunun ani su taşkınları şeklinde tüm köyleri etkisi altına aldığını kaydetti.
Ayrıca, vadi yatağında seli taşıyacak doğru dürüst bir altyapı da bulunmuyor. Burada, küçük bir derenin olduğu ancak bunun sel sularını taşıyacak kapasitede olmadığı gözlemlendi.
Sellerden en çok vadi yatağının orta kısmındaki evler zarar görürken, biraz yukarıya doğru, yamaçlarda bulunan evlerde herhangi bir tahribatın olmadığı görülüyor.
Yerel yetkililer, vadi yatağında 100'den fazla evin tamamen yıkıldığını, onlarcasının da ağır hasar gördüğünü söyledi.
Evleri taşkınlar nedeniyle ağır hasar gören köylüler ise su seviyesinin 1 metreye kadar yükseldiğini, eşyalarının, hayvanlarının, tarım arazilerinin ve hatta meyve ağaçlarının dahi ciddi boyutta zarar gördüğünü söyleyerek, canlarını zor kurtardıklarını kaydetti.
"Sel gece olsaydı can kaybı felaket boyutta olurdu"
Çoğu köylü, aslında her yıl burada sellerin meydana geldiğini ancak bu yılki sellerin hayatları boyunca gördüklerinin en şiddetlisi olduğunu ve taşkınlara hazırlıksız yakalandıklarını ifade etti.
Huşi Kaymakamı Mevlevi Mir Haşim Hizbullah, AA muhabirine ilçede seller nedeniyle şu ana kadar 20 kişinin hayatını kaybettiğini söyledi.
Payanda köyünde yaşayan Eminullah Rahmeti, "Sel gece olsaydı, can kaybı sayısı felaket boyutta olurdu." dedi.
Bir diğer köylü ise "50 yıllık hayatımda böyle bir sel görmedim. Küçüklüğümde şiddetli bir sel oldu fakat onun böyle bir tahribatı olmamıştı." ifadelerini kullandı.
Payanda köyünde yaşayan bir başka köylü de buradaki 60 evden sadece birkaçının hasar almadığını aktardı.
Yüzlerce kişi çadırlara taşındı
İlçe merkezine yakın ve vadi dışında, yüksekçe konumdaki 4-5 farklı alanda çadır kampları oluşturuldu.
Buralarda toplamda 200 civarında çadırın olduğu ve Afganistan merkezli az sayıda yardım kuruluşunun afetzedelere çadır, battaniye, içme suyu ve sıcak yemek dağıttığı gözlemlendi.
Ancak çadır sayısı da diğer yardımlar gibi yetersiz. Birçok afetzede henüz çadır alamamaktan şikayetçi.
Ayrıca, insanların su tankerleri ile getirilen içme sularını bidonlarına doldurup el arabasıyla çadırlarına taşıdığı görüldü.
Yardımlar yetersiz
Çadırlar genel itibarıyla soğuğa karşı dayanıksız. Kimi çadırlarda insanların, altlarına sereceği halılara, soğuktan korunacakları battaniyelere ve yemek yapıp yiyecekleri mutfak eşyalarına dahi sahip olmadığı dikkati çekti.
Yine kimi selzedeler, akşamları hava sıcaklığının dondurucu seviyelere kadar düştüğünü belirterek acil halı, battaniye ve gıdaya ihtiyaçları olduğunu aktardı.
Çadırlara sığınan kimi afetzedeler, uluslararası topluma acil yardım çağrısı yaparak, afet bölgelerinde kolera gibi salgın hastalıkların yayılma ihtimali olduğunu ve buna müdahale edilmesi gerektiğini söyledi.
Huşi Kaymakamı Hizbullah, gelen yardımların yetersiz olduğunu belirterek, "Şu an acilen çadıra ihtiyacımız var. Bölgede hala yağmur yağıyor. Şehir sakinlerinin çoğu evsiz kaldı. Çadır da yok. Yardım kuruluşlarının acil yardım etmesini istiyoruz." diye konuştu.
Bazı dernekler reklam yapmak için geliyor
Huşi sakinlerinden Seyid Farid Gayyur, kendi bölgelerinde en az 120 çadıra daha ihtiyaç duyduklarını ve yardımların yetersiz olduğunu belirterek, kimi derneklerin sırf kendi reklamlarını yapmak üzere getirdiği az sayıdaki yardımı teslim edip, bunun fotoğraf ve görüntüsünü çekip gittiğinden yakındı.
Gayyur şöyle konuştu:
"Yiyecek ekmekleri dahi yok. Halıları yok, suları yok, yağ yok. Evlerini sel aldı. 4-5 ev ise toprağa gömüldü. Bu bölgede kolera var. İçme suları tamamen kirlendi. 68 hayvan öldü. Bizi bu girdaptan kurtaracak hangi ülke olursa olsun, hatta İsrail bile olsa hoş karşılarız."
Çadır kampların birinde bir çadırda kalan 9 kişilik bir aile, bir halı ve battaniyeden başka hiçbir eşyası bulunmadan yaşamaya çalışıyor.
19 yaşındaki aile ferdi Seccab Mirabşah, sahip oldukları tek battaniye ile akşamları 9 kişinin ısınmaya çalıştığını ifade ederek, "Bir halı üzerinde 9 kişiyiz. Bir battaniye var. Çadır su alıyor, yağmur suyu damlıyor." dedi.
8 kişilik ailesiyle bir çadırda yaşamaya başlayan 55 yaşındaki Kandigül Zamaradşah da komşularından bir halı ve birkaç battaniye aldıklarını, yardım derneklerinin ise günde bir iki defa sıcak yemek verdiğini söyledi.
Evinin tamamen tahrip olduğunu aktaran Zamaradşah, "Her şeyimiz toprak altında kaldı. Bir çadır aldık, komşular da az biraz yardım etti ancak bunların hiçbiri 8 kişilik bir aile için yeterli değil. Geceleri de soğuktan dolayı doğru düzgün yatamıyoruz." dedi.
Yağış uyarıları yapılıyor
Afganistan Meteoroloji Kurumu, son dönemde sık sık şiddetli yağış konusunda vatandaşları uyarıyor.
Ülkede uzun yıllar süren çatışma ortamı nedeniyle geliştirilemeyen altyapı ve vadiler boyunca kurulan yerleşim yerleri nedeniyle yağışlar çok hızlı bir şeklide taşkına dönüşebiliyor.
Bu nedenle aynı zamanda kuraklıktan muzdarip Afganistan'da, az miktardaki yağışlar bile yıkıcı sonuçlar doğurabiliyor.
Kaynak: AA
dikGAZETE.com