İzmir
Yangın, deprem, sel gibi afetlerde kurtarılmayı bekleyen hayvanlar için kurulan Hayvan Arama Kurtarma Derneği (HAK) gönüllüleri, can dostlar için zorlu eğitimden geçiriliyor.
İzmir'de yaşayan hayvansever Sibel Altun, kentte 30 Ekim 2020'de meydana gelen 6,6'lık depremde 2 arkadaşıyla enkazda kalan hayvanları kurtarma çalışmalarına katıldı.
Yaşanan afet sonrası hayvanlar için harekete geçen Altun, 14 arkadaşıyla Hayvan Arama Kurtarma Derneğini (HAK) kurdu.
Afetlerden etkilenen hayvanları kurtarmak için çalışmalara başlayan dernek kısa sürede büyüdü ve gönüllü sayısı 450'ye ulaştı.
Gönüllülerden 150'si, AFAD, Orman Bölge Müdürlüğü ve İzmir Büyükşehir Belediyesi İtfaiye Daire Başkanlığı tesislerinde profesyonel eğitimlerini tamamladı.
HAK Başkanı Sibel Altun, AA muhabirine, İzmir depreminde insanların yanı sıra hayvanların da büyük zarar gördüğünü söyledi.
Depremden sonra kendilerine yardım çağrısı ulaştığını, "Binada kedimiz kaldı, bize yardım eder misiniz" diyenler olduğunu anlatan Altun, "Biz işin ne kadar ciddi olduğunun farkında değildik. Her binada, 10 dairenin dokuzunda evcil hayvan olduğunu öğrendik. İçeriye girişler yasaktı. Kurumlardan izin alarak çalışalım dedik ama gerçekten ortam kötüydü." dedi.
Arama kurtarma çalışmalarında önce insan hayatının ön planda olduğunu belirten Altun, hayvanlara da yardım eli uzatmak için depremin yaşandığı dönemde dernek kurmaya karar verdiklerini ifade ederek, "Biz 'Dernek olalım, eğitimler alalım. İnsan arama kurtarma dernekleri nasıl çalışıyorsa biz de hayvan arama kurtarma ekibi olalım.' dedik. O gün karar verdik ve eğitimler alarak devam ettik. Şimdi daha profesyonel ve kurumlarla iş birliği içinde daha fazla can kurtarabiliyoruz." diye konuştu.
İzmir depreminin yanı sıra Karabağlar bölgesinde yaşanan selde de görev aldıklarını dile getiren Altun, ayrıca Menderes, Balıklıova, Milas ve Ören'deki yangınlarda kurtarılmayı bekleyen hayvanlara el uzattıklarını aktardı.
Altun, özellikle orman yangınlarında sosyal medya üzerinden çok sayıda ihbar aldıklarına işaret ederek şunları kaydetti:
"Derneğimiz gönüllülük esasına dayanıyor. 35-40 kişilik gruplar halinde AFAD, Orman Bölge Müdürlüğü ve itfaiyeden eğitimler alıyoruz. Şimdiye kadar kuştan kaplumbağaya, eşekten balığa, kediden köpeğe 700'e yakın hayvan kurtardık. Hem yükseklik hem de kapalı alan korkum var. Asansör kullanamıyorum ancak afet sonrasında 15. katta kedi, köpek, kuş, bir canlı var dediklerinde her türlü tehlikeyi göze alıp 'O canın bana ihtiyacı var, benden başka şansı yok' diye düşünerek onları kurtarıyorum. Aşağı indiğimde baygınlık geçirdiğim oluyor ama o canlının gözlerime bakıp ses vermesi benim yaşam kaynağım oluyor. Gece mutluluk gözyaşlarıyla uyuyorum."
Kaynak: AA
dikGAZETE.com