Gündem

Adil Öksüz'ün üzerinden Hava Kuvvetleri amblemli kol saati çıktı

Akıncı Üssü'ndeki eylemlere ilişkin iddianamede iki numaralı şüpheli Öksüz 16 Temmuz'da gözaltına alındığında üzerinde GPS cihazı ve telefonların yanı sıra Hava Kuvvetleri amblemi olan kol saati de olduğu belirtildi. - Anadolu Ajansı

Adil Öksüz'ün üzerinden Hava Kuvvetleri amblemli kol saati çıktı
31-03-2017 18:07

ANKARA

FETÖ'nün 15 Temmuz 2016'daki darbe girişimi sırasında Akıncı Üssü'ndeki eylemlere ilişkin iddianame tamamlanarak mahkemeye gönderildi. İki numaralı şüpheli Adil Öksüz ile ilgili düzenlenen MASAK raporu da iddianameye konuldu.

İddianamede, Adil Öksüz'ün 22 Aralık 2010 ve 25 Nisan 2011'de iki işlemde "HARMONY ENTERPRISES LLC" isimli şirkete 200 bin ABD doları gönderdiği, bahse konu şirketin ise 8 Kasım 2016'da ABD başkanlık seçimlerinde başkan adayı Hillary Clinton'a finansman sağlamak amacıyla kurulduğu bilgisi aktarıldı.

Şüpheli Adil Öksüz'ün kayınbiraderi Abdulhadi Yıldırım'ın da Hudson Türk Amerikan Kültür Derneği ve Barış Adaları Enstitüsüne (Peace Islands Institute) 9 işlemde toplam 36 bin 379 ABD doları gönderdiğinin de anlaşıldığı iddianamede belirtildi.

Emniyet Genel Müdürlüğü Kaçakçılık ve Organize Suçlarla Mücadele (KOM) Daire Başkanlığınca hazırlanan analiz raporu incelendiğinde ise Öksüz, eşi ve yakınlarının Bank Asya'ya bankanın kurtarılması için yüksek tutarlarda para yatırdıklarının belirlendiği bilgisi yer aldı.

Aynı raporda, Öksüz'ün FETÖ/PDY terör örgütü tepe yöneticilerinden Ahmet Kirmiç ile bir kez, Ali Çelik ile 2 kez, Barbaros Kocakurt ile bir kez, Bekir Baz ile bir kez, Cemal Türk ile 496 kez, Hamdullah Bayram Öztürk ile 3 kez, Hidayet Karaca ile 21 kez, Mustafa Özcan ile 2 kez ve Selman Kuzu ile 21 kez telefon irtibatının bulunduğu vurgulandı.

Şüpheli Adil Öksüz ile eşi Aynur Öksüz, kardeşi Mehmet Öksüz ve kayınbiraderi Ali Sami Yıldırım'ın FETÖ/PDY örgütü mensuplarının iletişimi amacıyla kullanılan ByLock yazılımını kullandıklarının raporla anlaşıldığı bildirildi.

İddianamede Öksüz'ün darbe emrini ABD'deki örgütün elebaşı Fetullah Gülen'den alarak 13 Temmuz'da Türkiye'ye geldiği, bunun da darbe girişiminin sivil şüphelilerinden Kemal Batmaz ile Atatürk Havalimanı'ndaki fotoğrafları ve ABD resmi makamlarınca gönderilen yazıdan anlaşıldığı belirtildi.

ABD Başkonsolosluğundan yapılan arama HTS analiz raporunda

İddianamede, Öksüz ile ilgili düzenlenen HTS analiz raporuna da değinildi. Raporda, Öksüz'e ait telefonla yapılan görüşmelerin kayıtları ve tarihleri yer aldı. Darbe girişiminin ardından 18 Temmuz sabah 08.00'e kadar Etimesgut'taki bir baz istasyonundan hizmet alan Öksüz'ün, aynı tarihte ve sonraki gün Esenboğa Havalimanı, Sabiha Gökçen Havalimanı ve İstanbul Üsküdar'daki bir baz istasyonundan görüşmeler yaptığı belirlendi.

Adil Öksüz'ün 19 Temmuz saat 12.43'de Lale Ceylan'ın kullanımında olan "506 3490370" nolu hat ile telefon görüşmesi yaptığı, bu görüşme sırasında da Sakarya/Akyazı baz istasyonundan hizmet aldığı vurgulandı. İddianamede, Öksüz'ün 21 Temmuz'da saat 10.22'de ABD Başkonsolosluğu adına kayıtlı "212 3359000" nolu hattan arandığı bilgisi de yer aldı.

Adil Öksüz'ün 16 Temmuz'da gözaltında iken üst arama işleminin yapıldığı belirtilen iddianamede, şüphelinin gözaltında bulunduğu karakolun lavabosuna bıraktığı ZTE4GLTE markalı GPS cihazı, kol saati, 1 Samsung Note-5 cep telefonu, 1 iPhone 6 cep telefonu ele geçirildiği, şüphelinin Ankara Batı Cumhuriyet Başsavcılığınca sorgusu yapıldıktan sonra tutuklamaya sevk edildiği, ancak Ankara Batı Sulh Ceza Hakimliğince serbest bırakıldığı belirtildi.

Öksüz serbest kaldıktan sonra üst aramasında ele geçirilen 2 cep telefonu ve GPS cihazının kendisine tutanak karşılığı teslim edildiği, üzerinde Hava Kuvvetleri amblemi olan kol saatinin ise emanete alındığı bildirildi.

Öksüz'le ilgili bilgilerin değerlendirildiği iddianamede, şüphelinin FETÖ/PDY'nin yöneticisi ve Hava Kuvvetleri Komutanlığı imamı olduğu ve 19 Ağustos 2014'ten itibaren ByLock programını yükleyerek kullandığı ifade edildi.

FETÖ lideri yeşil renkli cübbe ile darbe mesajı vermiş

İddianamede, şüpheli Öksüz'ün 34 SIR 49 plaka sayılı araç ile 27 Aralık 2015'ten başlamak üzere, Ocak ve Şubat 2016'da 4, mart ve mayıs 2016'da ikişer, haziran 2016'da da 2 kez Ankara'ya geldiği ve darbeye hazırlık çalışmaları kapsamında toplantılar yaptığı kaydedildi. Bu toplantılara örgüte bağlı rütbeli askerlerin de katıldığı, toplantılarda darbe faaliyetinin planlamasını yaptıkları aktarıldı.

Adil Öksüz'ün 17 Mart 2016'da örgüt lideri şüpheli Fetullah Gülen ile istişarelerde bulunmak üzere ABD'ye gittiği ve 21 Mart'ta Türkiye'ye döndüğü, aynı dönemde şüphelilerden Kemal Batmaz, Nurettin Oruç ve Hakan Çiçek'in de ABD'de bulundukları, bu tarihlerde darbeye teşebbüs faaliyeti ile ilgili örgüt elebaşına Ankara'da yapılan toplantılarla ilgili detaylı bilgi verdikleri vurgulandı.

Şüpheli Fetullah Gülen'in de bu istişareden sonra 21 Mart 2016'da "www.herkul.org" internet sitesi üzerinden "yeşil renkli cübbe" giyerek konuşma yaptığı ve örgüt üyelerine şifreli mesajlar gönderdiği anlatıldı.

Ankara'daki toplantılardan sonra Öksüz'ün Fetullah Gülen ile istişarelerde bulunmak ve kendisinden emirler almak üzere Kemal Batmaz ile ABD'ye gittiği, burada Ankara'daki toplantılar ve değerlendirmeler ilgili bilgi verdikleri ve örgüt elebaşı Gülen'den son talimatları aldıkları, Öksüz ve Batmaz'ın 13 Temmuz 2016'da aynı uçakla Türkiye'ye Atatürk Havalimanı'ndan giriş yaptıkları ifade edildi.

Tüm dosya kapsamı incelendiğinde 6-7-8 ve 9 Temmuz 2016'da Ankara Konutkent'teki villada yapılan darbeye hazırlık toplantılarını şüpheli Adil Öksüz'ün koordine ettiğinin anlaşıldığı belirtildi. Öksüz'ün toplantıya katılanlara namaz kıldırdığı ve zaman zaman yan odaya geçerek, ABD'de bulunan Gülen ile telefonda durum değerlendirmesi yaptığı, toplantının bulunduğu bölüme geldiğinde ise "Büyüğümüzün size selamı var" diyerek toplantıya katılanlara Gülen'in selamını ilettiği açıklandı.

Şüpheli Öksüz'ün 15 Temmuz 2016'da darbeye teşebbüs faaliyeti sırasında diğer taraf beyanlarından da anlaşıldığı üzere darbe girişiminin yönetim merkezinin Akıncı Üssü'nde bulunduğu, darbe girişimi sırasında Akıncı Üssü'nde toplantılar yapıldığı, hazırlık faaliyetleri sırasında belirlenen hedeflerin yerlerin vurulması, bombalanması emirlerinin Akıncı Üssü'ndeki diğer yönetici şüphelilere verildiği bildirildi.

Öksüz'ün Akıncı Üssü'nde darbeye teşebbüs faaliyeti sırasında alınan kararların diğer yöneticilerle beraber "Yurtta Sulh" adıyla açılan "WhatsApp" grupları üzerinden Türkiye genelindeki darbe faaliyetine katılan darbecilere ulaştırıldığı belirtildi.

Şüpheli Adil Öksüz'ün Kemal Batmaz ile diğer yönetici darbeci şüphelilerle örgüt elebaşı Gülen arasında irtibatı sağladığı, ayrıca Öksüz'ün darbe girişimini organize eden diğer şüpheliler ile Akıncı Üssü'nden uçak ve helikopterleri kaldırdıkları, TBMM'yi, Cumhurbaşkanlığı Külliyesi yakınındaki Köprülü Kavşağı, Ankara Emniyet Müdürlüğü binasını, Gölbaşı ilçesindeki Emniyet Genel Müdürlüğü Özel Harekat Daire Başkanlığını, Gölbaşı'ndaki Emniyet Genel Müdürlüğü Havacılık Daire Başkanlığını, TURKSAT tesislerini bombalattıklarının belirlendiği ifade edildi.

Öksüz ve beraberindekilerin ayrıca helikopter ile MİT'i tarattığı, TRT'de yasa dışı bildiri okuttukları, Genelkurmay Başkanlığı internet sitesinden yasa dışı bildiri yayınladıkları ve Silahlı Kuvvetlerin haberleşme sistemleri üzerinde yasa dışı atama ve görevden alma işlemleri gerçekleştirdikleri, İstanbul'da Boğaziçi Köprüsü'nü kontrol altına aldıkları, darbeye teşebbüs faaliyetinin sonunda ise 4'ü asker, 63'ü polis olmak üzere toplam 250 vatandaşı şehit ettikleri, 23'ü asker, 154'ü polis olmak üzere 2 bin 735 kişiyi de yaraladıkları, cebir ve şiddet kullanarak, Türkiye Cumhuriyeti Anayasası'nın öngördüğü düzeni ortadan kaldırmaya ve bunun yerine başka bir düzen getirmeye teşebbüs ettikleri vurgulandı.

Cumhurbaşkanlığı uçağını araştırmışlar

İddianamede, Adil Öksüz'ün darbe faaliyetini organize eden diğer yönetici şüphelilerle 15 ve 16 Temmuz'da Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın bulunması için Cumhurbaşkanlığına ait uçağın havada görülüp görülmediğini, bu uçağın Dalaman ve Antalya'dan kalkıp kalkmadığını ve radar iz kayıtlarını Akıncı Üssü'nün harekat komutanı Ahmet Özçetin'in talimatı ile araştırdıkları bilgisine de yer verildi.

İddianamede ayrıca Marmaris'te Cumhurbaşkanı Erdoğan'a suikast girişimini organize eden Gökhan Şahin Sönmezateş'in darbe gecesi saat 23.00 sıralarında Hava Kuvvetleri Komutanlığı İstihbarat Başkanlığı bünyesindeki Müşterek Hedef Üretim Analiz Üretim Merkezi'ni (MUHAYM) telefonla aradığı ve Erdoğan'ın Marmaris'te kaldığı yerin koordinatlarını CAS Programından yararlanarak, şüpheliler Ali Pehlivan ve Veli Bilgin'den aldığı, Sönmezateş'in darbenin yönetim merkezinin Akıncı Üssü olduğunu beyan ettiği, Akıncı Üssü'nden darbe faaliyeti sırasında şüpheliler Oğuz Alper Emrah ve İlker Hazinedar'ın kullandıkları F-16 uçaklarını kaldırdıkları ve Cumhurbaşkanının uçağının tespit edilerek önleme yapılmasını istedikleri belirtildi.

İddianamede, 12 Temmuz'da Diyarbakır Üssü'nden iki F-16 uçağı kaldırılarak Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın kaldığı otel ve yakınında fotoğraflama işlemi yapıldığı, 13 Temmuz 2016'da Hava Kuvvetleri Komutanlığı İstihbarat Başkanlığının koordinesinde 2 F-16 uçağı havalandırılarak yine Marmaris üzerinde Cumhurbaşkanının bulunduğu otel ile civarında fotoğraflama işlemi gerçekleştirildiği, darbeye teşebbüs faaliyeti sırasında Gökhan Şahin Sönmezateş'in organizasyonunda darbeci askerlerin helikopterlerle Cumhurbaşkanının kaldığı otele gittikleri ve kendisine suikast girişiminde bulundukları, darbe faaliyetini organize edip, yöneten şüphelilerin Cumhurbaşkanına suikast suçuna verdikleri emir ve talimatlarla iştirak ettikleri ifade edildi.

Muhabir: Barış Gündoğan

dikGAZETE.com
SİZİN DÜŞÜNCELERİNİZ?
TÜRKİYE GÜNDEMİ
BUNLAR DA İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR
ÇOK OKUNAN HABERLER