FETÖ’nün firari imamı Öksüz’ün serbest bırakılmasına ilişkin 13’ü asker, 14’ü Emniyet Genel Müdürlüğü personeli ve biri eski Başbakanlık müşaviri olan 28 sanık hakkında açılan davaya başlanıldı. Ankara 23. Ağır Ceza Mahkemesince görülen davanın ilk celsesine tutuksuz sanıklar, sanık yakınları ve taraf avukatları katıldı. Kimlik tespitinin yapılması ile başlanılan davaya, iddianamenin özetinin okunması ile devam ediliyor. İddianamenin özetinin okunmasının ardından sanık savunmalarına geçilecek.
İddianamedenİddianamede, 4 sanık hakkında "silahlı terör örgütü üyesi olmak", "silahlı terör örgütü adına suç işleme", "görevi kötüye kullanma", "suç delillerini yok etme, gizleme veya değiştirme" ve "suçluyu kayırma" suçlarından dava açıldı. 21 sanık hakkında, "görevi kötüye kullanma", "suç delillerini yok etme, gizleme veya değiştirme" ve "suçluyu kayırma" suçlarından hapis cezası talep edildi. 2 şüpheliye, "silahlı terör örgütüne üye olma", "görevi kötüye kullanma", "suç delillerini yok etme, gizleme veya değiştirme" ve "suçluyu kayırma" suçlamaları yöneltildi. Bir şüpheli hakkında ise "Örgüt üyesi olmamakla birlikte örgüt adına suç işleme" ve "suçluyu kayırma" suçlamalarından kamu davası açıldı.
Cumhuriyet Savcısı Ramazan Dinç tarafından hazırlanan 428 sayfalık iddianamede, darbe girişiminin başarısız olduğunun anlaşılmasının ardından darbecilerin Akıncı Üssü’nden kaçtıklarının bilgisinin geldiği, Kazan İlçe Jandarma Komutanlığı ve Kazan İlçe Emniyet Müdürlüğü görevlileri ile diğer kolluk görevlilerince kaçan darbecilerin yakalanması için çalışma başlatıldığı belirtildi. Akıncı 4. Ana Jet Üssü çevresinde emniyet tedbirlerinin alındığı, Kazan İlçe Jandarma Komutanı olan şüpheli Murat Bozdağan’ın da kaçan darbecilerin yakalanması için Kazan İlçe Jandarma Komutanlığında ve Kazan Jandarma Kışla Karakolunda görevli personeli görevlendirdiği kaydedildi. Bu kapsamda dosyanın şüphelileri arasında bulunan Erkan Külah, Abdülsamet Gürler ve Serkan Çoraplı’nın bir ekip oluşturduğu ve yakaladıkları 29 kişiyi parça parça karakola getirdikleri anlatıldı.
Aralarında Adil Öksüz’ün de bulunduğu 29 şüphelinin tahkikatlarının jandarma görevlileri tarafından yapılmayıp şüpheliler Serter Koçak, Ömer Doğan ve Erhan Cihangir tarafından yapıldığı kaydedilen iddianamede, "Akıncılar Üssü’nden kaçan darbeye teşebbüs eden şüphelilerin yakalanıp peyderpey kışla jandarma karakoluna getirildikten sonra kışla jandarma karakolundan dışarıdan 20-25 kişi civarında resmi kıyafetli polislerin yine resmi polis araçlarıyla geldikleri, Serter Koçak, Ömer Doğan ve Erhan Cihangir’in ise 16 Temmuz tarihinde öğleden sonra kışla jandarma karakoluna sivil bir araçla geldikleri, geldikten sonra şüphelilerle ilgili mülakat yapmaya başladıkları ve bu mülakatların jandarma kışla karakolunun bahçesinde karakol binasının yan tarafından devam ettiği" kaydedildi.
Adil Öksüz’ün kim olduğunu sormuşDarbe girişimi gecesi Ankara Emniyet Müdürlüğünün bombalanması nedeniyle İstihbarat Şubenin görevini yerine getiremediği, bu nedenle Adil Öksüz’ü sorgulayan şüpheli Serter Koçak’ın mülakat esnasında Adil Öksüz’e kimliği hakkında sorular sorduğu, Öksüz’ün şüpheli tavırları üzerine daha önceden Elazığ’da birlikte görev yaptıkları Emniyet Genel Müdürlüğü İstihbarat Daire Başkanlığında görevli Bilge Kağan Aksoy’u cep telefonundan aradığı belirtilerek, "Bilge Kağan Aksoy tarafından telefonla Serter Koçak’a, Adil Öksüz’ün FETÖ’nün mahrem imamı olduğu bilgisinin aktarıldığı, bu bilgi aktarımını 16 Temmuz tarihinde henüz adli makamlara çıkarılmadan önce öğleden sonra yaptığı belirlenmiştir" ifadelerine yer verildi.
Karakol bahçesinde "FETÖ’nün imamısın" diye bağırmışİddianamede, Serter Koçak’ın Öksüz’ün FETÖ’nün mahrem imamı olduğunu öğrenmesi üzerine Kışla Jandarma Karakolunun bahçesinde bulunan görevliler ve darbeye teşebbüs eyleminden dolayı yakalanan şüphelilerin de duyacağı şekilde Öksüz’ün FETÖ’nün mahrem imamı olduğunu söylediği belirtilerek, "Bu şekilde Adil Öksüz’ün FETÖ’nün mahrem imamı olduğu Cumhuriyet Başsavcılığına sorgusu için getirilmeden önce öğrenildiği, Serter Koçak’ın Adil Öksüz’ün FETÖ’nün imamı olduğunu bahçede bulunan herkes tarafından görülecek ve duyulabilecek şekilde Öksüz’e, ’İmamsın oğlum, bundan sonra sen bizdesin, seninle daha sonra özel ilgileneceğim’ diye söylediği, yine Koçak’ın diğer şüphelilere dönüp, ’Bu sizin imamınız, size emirleri bu getiriyor. Koskoca albay olmuşsunuz şu adamdan emir alıyorsunuz, görün işte halini. Sizin üstlerinize akıl hocalığı yapan kişi budur işte, sizin üstlerinize bu akıl veriyor. Görüyor musunuz imamınızı? Bu sizin imamınız, emirleri bundan alıyorsunuz. Gelsin kurtarsın, kurtarabiliyorsa sizin Fethullahınız. Bu buranın imamı, ben öğrendim sizin büyüklerinize akıl hocalığı yapan, emirleri veren bu. Bu gördüğünüz kişi sizin üstlerinize emir ve akıl veren imamıdır, hava kuvvetleri imamıdır’ şeklinde beyanlarda bulunduğu, bahçede bulunanlar tarafından duyulduğu ve öğrenildiği anlaşılmıştır" denildi.
Öksüz’ün yakalandıktan sonra düzenlenen tutanakların zamanında adliyeye intikal ettirilmemesi ve serbest kaldıktan sonra üzerinde yakalanan suç delili niteliğindeki eşyaların gerekli incelemeler yaptırılmadan Öksüz’e usule aykırı olarak teslim edildiği kaydedildi. Öksüz’ün yakalanıp Ankara Batı Adliyesine getirilinceye kadar olan süreçte Ankara Batı Adliyesine gönderilen soruşturma evrakının eksik olduğu bildirilen iddianamede, "Öksüz’ün korunduğuna yönelik kamu görevlileri hakkında yapılan soruşturma sonucunda şüpheli savunmaları, tanık beyanları, HTS analiz raporu, MASAK raporu, şüphelilerin FETÖ/PDY silahlı terör örgütü ile irtibatlı olup olmadıklarına ilişkin araştırma ve inceleme tutanakları, Ankara Batı Cumhuriyet Başsavcılığınca düzenlenen fezleke ve elde edilen deliller hep birlikte değerlendirildiğinde; delillerin nihai değerlendirilmesi mahkemenize ait olmak üzere, şüphelilerin üzerilerine atılı suçlardan yargılamalarının yapılarak, eylemlerine uyan yukarıda yazılı sevk maddeleri gereğince ayrı ayrı cezalandırılmalarına karar verilmesi kamu adına talep ve iddia olunur" ifadelerine yer verildi.
Abdullah Sarica
dikGAZETE.com