Adalet Bakanı Abdulhamid Gül, Türkiye Barolar Birliği (TBB) tarafından, Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti'nde (KKTC) 1974'ten bu yana kapalı olan Maraş bölgesinde düzenlenen "Hukuki, Siyasi ve Ekonomik Yönleri ile Kapalı Maraş Açılımı Toplantısı"nın açılışında konuştu.
Kıbrıs Türk halkının özgürlük mücadelesi lideri Dr. Fazıl Küçük ve Cumhurbaşkanı Rauf Denktaş başta olmak üzere tüm şehitlere rahmet, Kıbrıs gazilerine de sağlıklı, uzun ömürler dileyerek konuşmasına başlayan Gül, "Bugün bize düşen, bu Kıbrıs davasını, Kıbrıs Türk halkının davasını, bir yük gibi değil, göğsünde bir çiçek gibi taşıyarak, sonuç alıcı, çözüm üretici bir hale getirmektir." dedi.
Gül, bu toplantıların temel amacının da bu sonucu ortaya çıkarmak için yapılan çabalar olduğuna işaret etti.
"Et ve tırnak" gibi ortak bir kültür, tarih ve geleceğin sahipleri olarak bu tür çabalara çok önem verdiklerini dile getiren Gül, "Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti ile Türkiye Cumhuriyeti arasındaki geçmişten bugüne gelen dayanışma ve iş birliği ruhunu ilelebet korumaya devam edeceğiz. Dost ve kardeş Kuzey Kıbrıs Türkiye Cumhuriyeti halkının istikrarı, refahı ve mutluluğunu kendi istikrarımızdan, refahımızdan asla ayrı tutmuyoruz." diye konuştu.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın liderliğinde, Türkiye Cumhuriyeti olarak tüm yaklaşımların, ekonomik, siyasi ve her konudaki tasavvurların, "Kıbrıs Türk halkının her zaman yanında olma iradesi" olduğunu vurgulayan Gül, bu samimi hislerin sadece kendilerinin değil, 83 milyon vatandaşın ortak düşüncesi olduğunun altını çizdi.
Toplantı programında ilişkin bilgi veren Gül, kapalı Maraş konusunda önemli ve kapsamlı başlıkların ele alınacağını anlattı.
"Kapalı Maraş'taki arazilerin büyük çoğunluğu vakıf malıdır"KKTC hükümetinin, Türkiye'nin de desteğiyle son dönemde kapalı Maraş dahil yürüttüğü envanter çalışmasının önemine dikkati çeken Gül, şöyle konuştu:
"Şunu herkesin bilmesi lazım ki kapalı Maraş, Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti toprağıdır ve Kıbrıs Türk makamlarının aldığı karar kapsamında kapalı bir askeri bölgedir. Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti hükümeti halen devam eden envanter çalışmasını yürütmeye, hiç şüphe yoktur ki kelimenin tam anlamıyla hem ehil hem de muktedirdir. Bu hususu bir kez daha ifade etmek isteriz ki hepimizin malumu olduğu üzere, kapalı Maraş'taki arazilerin büyük çoğunluğu vakıf malıdır ve bu da tespit edilmiştir. Bu vakıf arazilerinin haksız ve tamamen hukuka aykırı şekilde üçüncü şahıslara devrildiğine ilişkin arşiv kayıtları da mevcuttur ve bunlar alanında uzman olan kişiler tarafından da incelenmiştir, incelemeye devam etmektedir."
Gül, bu konuda temel yaklaşımın, "kimsenin mülkiyet hakkının ihlal edilmemesi, uluslararası hukuk çerçevesinde bu hakkın koruması" olduğuna işaret ederek, KKTC hükümetinin de bu hassasiyetle çalışmalarını yaptığını söyledi.
Bu toplantıların, bu hukuki hakların daha da güçlenmesine yönelik çalışmalar olduğunu vurgulayan Gül, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Kapalı Maraş konusunda zaman zaman seslendirildiği üzere, çeşitli kişilerce hak iddiaları ve anlaşmazlıkların gündeme getirilmesi ihtimal dahilindedir ancak bu meselede çözüm yolu vardır. Hepimizin bildiği gibi Taşınmaz Mal Komisyonu, Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi kararları çerçevesinde kabul görmüş etkin bir hukuki mekanizmadır. Dolayısıyla söz konusu komisyonun mevcudiyeti, Maraş dahil olmak üzere mülkiyet meselesinin çözümüne dönük atılacak adımlar bakımından önemli bir hukuki yoldur ve güvencedir."
KKTC'de hep hukuk içerisinde kalarak çözüm yolları arandığını, hiç kimsenin hakkının zayi olmaması prensibine daima sadık kalındığını ve kalınacağını vurgulayan Bakan Gül, burada da hakkaniyet, nesafet ve evrensel hukukun temel prensiplerinin daima gözetildiğini ve gözetilmeye devam edileceğini aktardı. Gül, şunları kaydetti:
"Kapalı Maraş bağlamında önümüzdeki dönemde atılacak adımlar görülmeden, ön yargıyla da hareket edilmemesi hepimizin ortak dileğidir. Yine bazı çevrelerce devamlı atıf yapılan Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi kararları dahi, Maraş'ın kapalı bölge olarak kalmasını talep etmemektedir. Burada yine Türk tarafı olarak bugüne kadar Kıbrıs'ta hukuksuz, adaletsiz, hakkaniyetsiz hiçbir adım atılmamış, bundan sonra da atılmayacaktır. Bundan hiç kimsenin şüphesi olmasın. Türkiye Cumhuriyeti olarak biz Kıbrıs meselesine her zaman milli davanın gerektirdiği şekilde, siyaset üstü bir mesele olarak, bir milli mesele olarak, tarihsel bir dava olarak baktık ve bakmaya da devam edeceğiz. Her alanda olduğu gibi adli konularda da iş birliğimizi daha da iyi noktalara geliştirmeye devam edeceğiz."
Buradaki tüm görüşlerin hukuk ve ilim dünyasına çok önemli katkılar sunacağını olan inancını dile getiren Bakan Gül, toplantının başarılı geçmesi temennisinde bulundu.
Kaynak: AA
dikGAZETE.com