Adalet Bakanı Gül: Hukuki hakkımızı kullanmaktan çekinmeyeceğiz

ANKARA (AA) - Adalet Bakanı Abdulhamit Gül, ÅŸehit yakınlarının, PYD/PKK/YPG'li teröristlere silah veren Amerika'ya dava açması yönündeki çaÄŸrıları deÄŸerlendirirken, "Bu iliÅŸkileri sürdürenlerle ilgili her türlü hukuki yola baÅŸvurmak mümkündür. Bu konuda da vatandaÅŸlarımız, ilgili kurumlar, Türkiye, her türlü hukuki yollarını kullanmaktan kaçınmayacaktır. Hukuki, siyasi her türlü enstrümanı kullanacaktır." dedi.

Gül, Kanal 7 televizyonu canlı yayınında gündeme iliÅŸkin soruları yanıtladı.

Bir soru üzerine, Türk Silahlı Kuvvetleri'nin (TSK) Suriye'nin Afrin bölgesinde yürüttüÄŸü Zeytin Dalı Harekatı'na iliÅŸkin bilgi veren Gül, harekatın planlandığı ÅŸekilde, baÅŸarıyla sürdüÄŸünü söyledi.

"ABD'ye dönük dava açılabileceÄŸi söyleniyor. Bir ÅŸehit yakınının, uluslararası mahkemelerde veya ABD'de dava açması söz konusu olabilecek mi? Bunu destekler misiniz?" sorusu üzerine Bakan Gül, Türkiye'nin Suriye meselesiyle ilgili tarzını en başında belirlediÄŸini, Türkiye'ye zarar gelmemesi amacıyla örgüt ayrımı yapmadan, terörle mücadelesini sürdürdüÄŸünü anlattı.

Türkiye sınırına yönelik saldırıları hatırlatan Bakan Gül, ÅŸöyle devam etti:

"Bu vatandaÅŸlarımız tehdit altında kalmaya devam mı etsin? Bizim 'Müttefikimiz' dediÄŸimiz bir ülkenin elbette bir terörist grubunu deÄŸil, Türkiye'nin tercihlerini, çıkarlarını, Türk vatandaÅŸlarının güvenliÄŸini öncelemesi gerekir. Safını eÄŸer bir terörist grubuyla beraber ÅŸekillendiriyorsa elbette bu bir devlet için çok acı bir durumdur. YPG/PYD'nin terör örgütü olduÄŸunu ABD'de de belli kurumlar kabul etmiÅŸtir. PKK ile iÅŸbirlikleri gün gibi ortada. Dava meselesinde de bu iliÅŸkileri sürdürenlerle ilgili her türlü hukuki yola baÅŸvurmak mümkündür. Bu konuda da vatandaÅŸlarımız, ilgili kurumlar, Türkiye her türlü hukuki yollarını kullanmaktan kaçınmayacaktır. Hukuki, siyasi her türlü enstrümanı kullanacaktır. Bu konuda her türlü giriÅŸim, çabalar yapılacaktır. Hukuki hakkımızı kullanmaktan çekinmeyeceÄŸiz."

Kemal KılıçdaroÄŸlu'nun Afrin açıklaması

Adalet Bakanı Gül, bir baÅŸka soru üzerine de CHP Genel BaÅŸkanı Kemal KılıçdaroÄŸlu'nun, TSK'nin Suriye'nin Afrin bölgesinde yürüttüÄŸü Zeytin Dalı Harekatı'na iliÅŸkin sözlerini eleÅŸtirdi.

Operasyon baÅŸladığında farklı konuÅŸan KılıçdaroÄŸlu'nun, bir müddet sonra tavrından dönerek, Afrin'e girilmesini doÄŸru bulmadığını söylediÄŸini aktaran Gül, "Bu, milletimizin Afrin operasyonuna verdiÄŸi destek ve baÅŸarıyla giden bir harekatı psikolojik olarak etkilemek ve buradan bir siyasi malzeme konusu yapmak amacıyla yaptığı bir çaba. Ama bu tür milli meseleler siyasi çabaların çok üzerindedir." diye konuÅŸtu.

"KılıçdaroÄŸlu'nun bu milletle aynı türküyü paylaÅŸma becerisine sahip olmadığını" söyleyen Gül, "Bu konuda bir baÅŸka merkezin aÄŸzıyla konuÅŸuyor gibi, özensiz bir dil kullanmakta" dedi.

Avrupa Parlamentosu'nun Türkiye kararı

Adalet Bakanı Abdulhamit Gül, bir soru üzerine, Avrupa Parlamentosu'nda kabul edilen "Türkiye'de Mevcut Ä°nsan Hakları Durumu" baÅŸlıklı karara iliÅŸkin de deÄŸerlendirmelerde bulundu. Avrupa Parlamentosu'nun bu kararını kabul etmenin mümkün olmadığını söyleyen Gül, Türkiye'de yargının bağımsız ve tarafsız olduÄŸunu, hiçbir güç ya da kesimin yargıya talimat veremeyeceÄŸini belirterek Türkiye'de hukuk mekanizmasının itiraz yollarıyla çok zengin iÅŸlediÄŸini ifade etti.

Bakan Gül, "Kalkıp bir baÅŸka kiÅŸinin Türkiye'nin yargı yetkisiyle ilgili 'Åžöyle olsun, böyle olsun, ÅŸunlar niye tutuklu, bunlar niye deÄŸil' diye söylemesi asla kabul edilebilir bir ÅŸey deÄŸil." deÄŸerlendirmesini yaptı.

"Böyle bir siyasi hadsizliÄŸi kabul edemeyiz"

Türkiye genelinde hakim ve savcıların önüne bir yıl içinde 10 milyonun üzerinde dosya gittiÄŸini vurgulayan Gül, bu kadar büyük bir sayının olduÄŸu yerde yanlış kararlar verilebileceÄŸini, 10 milyonluk dosya sayısı içinde 10, 100 veya 500 dosyada hatalı karar verilmesinin tüm yargıyı töhmet altında bırakmaması gerektiÄŸini kaydetti. Yanlış kararlar verilmesi halinde bir üst mahkemeye itiraz yollarının mevcut bulunduÄŸunu hatırlatan Gül, ÅŸöyle devam etti:

"Elbette tutukluluk istisnadır. 'Herkes tutuklansın' diye bir ÅŸey yok. Tutuklama sebepleri kanunda vardır. Bunu savcı gördüyse talep eder, mahkeme de gördüyse karar verir. Ama bunları bilecek olan o dosyanın sahibi hakim ve savcıdır. Bunu ne Adalet Bakanı bilir ne BaÅŸbakan bilir ne hükümet ne gazeteci bilir. Eksik, hatalı olduysa Türkiye'de hukuk iÅŸlemektedir. Avrupa Parlamentosu kendi iÅŸine baksın. Türkiye terörle mücadele ederken, DEAÅž'la mücadele ederken, Mehmetçikleri orada sınırda Türkiye'nin, NATO'nun, insanlığın nöbetini tutarken, Türkiye'ye hiç bir ÅŸekilde destek açıklaması yapmayanlar kalkıp Türkiye'ye laf söylemesin."

Avrupa Parlamentosu'nun kararında, TBMM'ye de "Dokunulmazlığı nasıl kaldırırsınız ÅŸeklinde laf söylendiÄŸini" belirten Gül, "Avrupa Parlamentosu, Türkiye Parlamentosu'na emir veren konumunda deÄŸildir. Türkiye Parlamentosu milletten baÅŸka hiçbir yerden emir almaz. Hiç kimseye hesap vermez. Avrupa Parlamentosu kusura bakmasın Türkiye Parlamentosu'na hiçbir ÅŸekilde talimat veremez, böyle bir siyasi hadsizliÄŸi kabul edemeyiz." diye konuÅŸtu.

4 bin yeni hakim savcı

Adalet Bakanı Gül, darbe giriÅŸiminin ardından 4 bine yakın Fetullahçı Terör Örgütü mensubu hakim ve savcının ihraç edilmesinin ardından, yargının iÅŸleyebilmesi için yeni hakim ve savcı alımı yapıldığını hatırlattı.

Gül, "Her geçen gün normalleÅŸiyoruz. 15 Temmuz'un ardından yaklaşık 4 bin hakim savcı sisteme dahil edildi. Bu ay sonu bin 300 hakim savcı kurası daha çekeceÄŸiz. Yaklaşık yine bu yıl içinde sisteme 4 bin civarında hakim savcıyı kürsüye alacağız. Bu sene sonu itibariyle hakim savcı ihtiyacımızı rutine ve normalleÅŸtirmeye getireceÄŸiz" ÅŸeklinde konuÅŸtu.

"Zorunlu arabuluculukta baÅŸarı yüzde 70"

Bakan Gül, 1 Ocak itibariyle baÅŸlayan iÅŸçi-iÅŸveren alacaklarında zorunlu arabuluculuk uygulamasının yargının iÅŸ yükünü azaltmaya baÅŸladığını belirterek, "Uygulamanın bir aylık baÅŸarı oranı yüzde 70 düzeyinde. Yani arabulucuya baÅŸvuran yüz kiÅŸiden yetmiÅŸi dava açmadan anlaÅŸma yoluna gitmiÅŸ. EÄŸer bu anlaÅŸmalar olmasaydı 5 bin dosya mahkemelerde görülecekti. Uygulama sayesinde 5 bin dosya sisteme girmeden ortadan kalktı." dedi.

Arabuluculuk uygulamasının kapsamını geniÅŸletmeyi hedeflediklerini bildiren Gül, mahkemeden önce arabulucuya baÅŸvurma zorunluluÄŸunun vatandaÅŸ ve devlet ile devlet kurumlarının birbiri arasındaki uyuÅŸmazlıklarda da uygulanması için çalışıldığını kaydetti.

"FETÖ'den tutuklu ve hükümlü sayısı 38 bin 470"

FETÖ'nün darbe giriÅŸimiyle ilgili davaların hızlı bir ÅŸekilde görülmeye devam ettiÄŸini bildiren Gül, ÅŸu bilgileri verdi:

"Bugün itibariyle FETÖ'den tutuklu ve hükümlü sayısı 38 bin 470 kiÅŸi. Darbe giriÅŸiminde fiilen katılan tutuklu sayısı 4 bin 170 kiÅŸi. 480 kiÅŸi beraat kararı aldı. 5 bin 704 kiÅŸi de hüküm giydi. Bu tutuklulardan 7 bin 512'si asker, bin 141'i hakim ve savcı, 8 bin 250'si emniyet mensubu. Bunlar hukuk çerçevesinde yargılanıyor. Suçlu olan cezasını alıyor, eÄŸer suçsuzsa beraat ediyor, tutuklu ya da tutuksuz yargılanıyor. Bunlara mahkemeler karar veriyor."

Gül, darbe giriÅŸimi davalarının hızlanması için 15 Temmuz'dan itibaren 123 yeni mahkeme kurulduÄŸunu anımsatarak, söz konusu davaların bu yıl itibariyle ülkenin ve milletin gündeminden çıkması için gerekli adımların atıldığını söyledi.

"Haftaya bitirip genel başkanlarımıza sunulabilir"

Abdulhamit Gül, yüzde 10 seçim barajına iliÅŸkin bir soru üzerine, barajın indirilmesinin gündemde olmadığını, AK Parti ile MHP arasında oluÅŸturulan Milli Mutabakat Komisyonu görüÅŸmelerinde ittifaka yönelik ana meseleler üzerinde konuÅŸulduÄŸunu söyledi.

Ä°ttifak kuracak partilerin oy pusulasında nasıl yer alacağına iliÅŸkin deÄŸerlendirmeleri sorulan Gül, teknik ayrıntıları bitirmek üzere olduklarını, ülkeye yakışacak bir model çıkacağını dile getirdi.

Gül, "Tarih vermek bu gibi durumlarda çok doÄŸru deÄŸil ama belki haftaya bitirip genel baÅŸkanlarımıza sunulabilir. Biraz teknik çalışmalara baÄŸlı ama uzun bir süre olmayacak. Uzatmayı da düÅŸünmüyoruz. AÅŸağı yukarı hemen hemen olgunlaÅŸtı." dedi.

"Ä°flastan kurtarma modeli"

Yatırım ortamının iyileÅŸtirilmesine yönelik 93 maddelik reform paketinde yer alan iflas ertelemenin kaldırılması konusunda ise Gül, hukuk ve ticaretin iç içe geçen kavramlar olduÄŸunu vurguladı. Gül, hukuk güvenilirliÄŸi olunca yatırım güvenilirliÄŸinin de daha fazla olduÄŸunu aktardı.

Borca batmış bir ÅŸirketin iflas ertelemeye baÅŸvurduÄŸunu hatırlatan Gül, düzenlemeyle ÅŸirket daha ayaktayken iflas ertelemeyi kaldırıp yerine ayakta tutma müessesesinin getirildiÄŸini söyledi.

Adalet Bakanı Gül, "Åžirket diyecek ki, '2 sene sonra ÅŸu konularda tedbir almazsam borçlarımı ödeyemem, yeni yatırım yapamam.' Hemen mahkemeye baÅŸvuracak. Mahkeme de alacaklılarla bir araya gelmesini saÄŸlayacak ve bir yol haritası çıkarmaya izin verecek. Yani borca batırmaya, iflas etmeye deÄŸil de iflasa gitmemeye, iflas etmemeye yönelik bir model. Gerçekten iflastan kurtarma modeli." diye konuÅŸtu.

Tebligatta elektronik döneme geçileceÄŸini belirten Gül, "Cep telefonuna 'Sizin için tebligat var' diye bir mesaj geliyor, e-mail adresi veriliyor ÅŸirketlere. VatandaÅŸlar için deÄŸil bu. VatandaÅŸlar isterse bu sisteme dahil olabilecek. Yaklaşık 28 milyon tebligatın, e-tebligatla yapılmasını hedefliyoruz." dedi.

Muhabir: Aylin Sırıklı, Özcan Yıldırım, Merve Yıldızalp