Adalet Bakanı Bekir Bozdağ, Rize’de kurulan, Türkiye’deki çeşitli illerde bulunan cezaevlerinde mahkum ve tutuklular tarafından üretilen ürün ve el sanatlarının sergilenip satışa sunulduğu fuarın açılışına katıldı. Bozdağ, ilk olarak Rize Valiliğini ziyaret ederek makamında Vali Erdoğan Bektaş’tan brifing aldı. Fuarın açılış programında konuşan Bozdağ, 15 Temmuz darbe girişimine değinerek yeni yapılanma ile ileriki yıllarda da muhtemel darbe girişimlerinin önlenmesinin amaçlandığını belirterek, “Türkiye Cumhuriyeti hükümetleri bundan sonraki süreçte devletin içerisinde devlet olmak, paralel, yatay, dikey ne tür bir yapı oluşturmak istiyorlarsa bunların hepsine karşı dimdik duracağız ve diyeceğiz ki devlet hepimizin. Hepimiz anayasa ve yasalara bağlıyız. Resmi amirlerin talimatları doğrultusunda Anayasa ve yasalarda hizmet edeceğiz. Sonraki süreçte bu adımları atmak durumundayız ki Türkiye’nin sistemi darbe şakşakçısı, darbe duacısı, darbe için çalışmayı cennete götürecek bir ibadet olarak gören ahmaklardan kurtulsun” dedi.
"Meşru isen neden kendini gizliyorsun"
Bozdağ, FETÖ yapılanmasının kendini çok iyi bir şekilde gizlediği için tehlikeyi geç fark ettiklerini ifade edip, “Herkes şunu söylüyor ‘ya bunları neden görmediniz.’ Cumhurbaşkanımız çıktı anlattı ve milletimizden özür diledi. Bunlar o kadar görülmez bir yapı ki dört gözle değil bin bir dört gözle baksanız bazen göremiyorsunuz. Takiye takiye üzerine bir daha takiye, tedbir, tedbir, tedbir, temkin, temkin, temkin. Anasına karşı kendini gizliyor. Babasına karşı kendini gizliyor. Eşine karşı gizliyor. Evlatlarına karşı, komşusuna karşı gizliyor. Herkese karşı kendini gizliyor. Sen meşru ve doğru bir şeysen niye kendini gizliyorsun. Paşamızla yalnız kaldığımızda konuştum.
Dedim ki ‘bir gün önce bu emir subayınız hakkında sana böyle bir şey yapacak deseydik inanır mıydın?’ ‘İnanmazdım. Hatta bana evladımdan daha yakın, beni daha fazla korur diye beklerdim. Ama öyle bir canavar yapı oluşuyor ki böyle düşünen bir paşayı yere yatırıp alçak kafasına ayağı ile basabiliyor. Daha ilginç bir örnek: Türksat’ı vuran teröristler oradaki iki evladımızı şehit ediyorlar. Sonra şehit eden asker su istiyor. Getiriyorlar.
Çömelip güya sünnete uygun olarak üç yudumda suyu içiyor. Arkadaşları şehit edilen askerler soruyor, ‘sen oturdun, besmele çektin su içtin, ama biraz önce gözünü kırpmadan iki insanı öldürdün.’ Bunu der demez o asker ‘Ben onlara iyilik ettim. Onlar şehit oldular. Şimdi cennetler. Ben de şehadet şerbetini içtim öyle yola çıktım’ diyor. Şimdi düşünün sapıklığı. Öldürdüğü herkesin şehit olduğuna, cennete gittiğine onlara iyilik yaptığına inanıyor. Bu Fetullahçı terör örgütü Haşhaşilere rahmet okutan ahmak beyinliler” dedi.
Bozdağ, cemaate inananlara seslendi
Bozdağ, Rize’de yaptığı konuşmasında halen Gülen’e inananlara seslenerek, “Kur'an’ın, sünnetin ekseni dışında FETÖ’nun eksenine kapılmış bu yapıya karşı elbette bizim dirayetli, kararlı ve etkin bir mücadele yapmamız gerekiyor. Bunun için devlet aygıtı içerisindeki bu yapının temizlenmesi, Türkiye’nin demokrasisinin, milli iradesinin, hukuk devletinin bir daha tehlike ve tehdit altına girmemesi için son derece önemli böylesi yapıların oluşmaması için tedbir almak yine bu kadar önemlidir.
Vatandaşlarımıza diyorum ki Fetullahçı terör örgütüne karşı artık kapılarınızı kapatın. Samimi olanlara, bugüne kadar Gülen’in doğru iş yaptığına inanan, alt yapıdaki samimi insanlarımıza söylüyoruz, ona inanıp bizim söylediklerimize inanmayan kardeşlerime diyorum ki, yahu bu canavarlıktan sonra halen Pensilvanya’da tiyatro oynayan bu zatın laflarına inanıyorsanız benim diyecek hiçbir şeyim yok” şeklinde konuştu.
"Kaçarsa ABD’nin himayesinde olur"
Bozdağ, Gülen’in ABD - Türkiye ilişkileri açısından teslim edilmesi gerekliliğinin altını çizerek, ABD’den başka bir ülkeye kaçması halinde ise bunun ancak ABD’nin bilgisi ve himayesi ile mümkün olabileceğine işaret etti. Bozdağ, “ABD bu terör örgütünün ele başını Pensilvanya’da tutuyor. Türkiye’de pek çok farklı suçun da ele başı. Türkiye ile Amerika ilişkileri, Türkiye’nin ABD ile olan dostluğu Fetullah Gülen’in ABD tarafından Türkiye’ye iadesini gerektirir. Çünkü biz bugüne kadar ABD ile olan ilişkilerimizde ABD’nin taleplerine, ABD aleyhinde bir durum söz konusu olduğu zaman her zaman olumlu baktık. Olumlu işbirliği yaptık. ABD, Gülen’i iade ederse bu hukuki bir karar olmanın yanı sıra aynı zamanda bir siyasi karardır. Eğer iade etmezse bu da siyasi bir karardır. ABD’de bulunan Fetullah Gülen’in başka ülkelere kaçış arayışı içerisinde olduğuna dair çok ciddi istihbaratlar alıyoruz.
Bu istihbaratları ABD istihbaratının bilmemesi mümkün değildir. Türkiye’de gerçekleşen başarısız darbe teşebbüsünün sevk ve idarecisinin Fetullah Gülen olduğunu bugün dünyada bilmeyen devlet de yok istihbarat örgütü de yok. Bir kişinin işlediği suçu herkesin aşikar olarak bildiği halde onu himaye etmesi asla hukuk devleti ve demokratik devlet anlayışı ile bağdaşmaz. Pensilvanya’dan başka bir ülkeye giderse bu ABD’nin izni, onayı ve himayesi altında gitmiş demektir. Kimse kaçtı da görmedik falan demesin. Orada uçak sineklerin bile dişi mi erkek mi olduğunu ABD yönetiminin bildiğini bütün dünya biliyor” diye konuştu.
"Ateşi tutmuş olursunuz"
Bozdağ, Gülen’i himaye etmeyi düşünen ülkelere de seslenip, “Fetullah Gülen’i himaye edeceklere de buradan bir kez daha sesleniyorum. Fetullah Gülen Türkiye açısından, okulları bulunan diğer ülkeler açısından da artık kullanışlı bir maşa olma vasfını kaybetmiştir. O maşayı bundan sonra elinize alırsanız ateşi tutmuş olursunuz. Eliniz yanar siz de zarar görürsünüz” dedi. Bozdağ konuşmasının ardından beraberindeki yargının üst düzey yöneticileri ve Rizeli üst düzey bürokratlarla birlikte fuarın açılışını yaptı. Açılışın ardından fuarı gezen Bozdağ, tutuklu ve hükümlüler tarafından hazırlanan ürünleri inceledi.
dikGAZETE.com