Çevre-Hayat

'Açlık ve soğuğun pençesinde ölümü bekliyorduk'

Halep'in doğusunda, sivillerin toplanma noktasına yapılan bombalı saldırıda yaralanan ve Konya'da tedavisi süren Suriyeli anne ile oğlu, yaşadıkları acıyı unutamıyor. - Anadolu Ajansı

'Açlık ve soğuğun pençesinde ölümü bekliyorduk'
22-12-2016 14:52

KONYA - Abdullah Doğan -Muhammed Ali Akman

Halep'in doğusunda, sivillerin toplanma noktasına yapılan bombalı saldırıda yaralanan ve Konya'da tedavisi süren Suriyeli anne ile oğlu, yaşadıkları acıyı unutamıyor.

Halep'ten sivillerin tahliyesi sırasında atılan bomba ile yaralanan ve tedavisi için Konya Eğitim ve Araştırma Hastanesine getirilen 34 yaşındaki Reşa Müselle Elkebir, AA muhabirine yaşadıklarını anlattı.

Eşi, üç kızı ve oğlu Mustafa ile kentten çıkmak için tahliye noktasına geldiklerini söyleyen Elkebir, bu sırada çok sayıda kişinin beklediği yere bombanın düştüğünü, saldırıda oğlu ile kendisinin yaralandığını dile getirdi.

Elkebir, sivillerin tahliyesi için gelen otobüslere doğru gittiklerini belirterek, saldırıdan dolayı tahliyenin durdurulması üzerine geri dönmek zorunda kaldıklarını dile getirdi.

Halep'in faal olmayan Kudüs Hastanesine geldiklerini anlatan Elkebir, "Burası donanımlı olmayan acil müdahalenin yapılamadığı bir hastaneydi. Buranın bombalanmayacağını düşünerek, beklemeye koyulduk. Bu sırada ambulanslar muhasara sınırına geldi ve yaralıları götüreceklerini söylediler. Kuşatma alanının sınırına geldiler ve benimle birlikte oğlumu aldılar. Üç kızım ve eşim orada muhasara altındaki kentte kaldı." diye konuştu.

"Bombanın atılmadığı bir vakit hatırlamıyorum"

Yaşadıkları sıkıntıları gözyaşları içinde anlatan Elkebir, şöyle konuştu:

"On kişi bir evde yaşıyorduk. Son zamanlarda saldırılar iyice arttı. Caddeler, sokaklar, binalar yerle bir edildi. Halep, bitik bir şehir gibiydi. Her gün her saat bomba düşüyordu. Saldırının olmadığı bombanın atılmadığı bir vakit hatırlamıyorum. Böyle bir durumda hayatta kalmaya çalışıyorduk. Su ve elektriğin olmadığı kentte yiyecek bulmakta da çok zorlanıyorduk. Gıdalar, adeta gizli saklı sokuluyordu. Son aylarda ise iki güne bir 5 ekmek ile çok az kuru fasulye geliyordu. Evdeki 10 kişi bununla yetinmeye çalışıyorduk. Yakacak bir şeyler bulmak da çok zordu. Hayatta kalacak kadar yiyeceği ancak bulabiliyorduk. Artık açlık ve soğuğun pençesinde ölümü bekliyorduk. Tahliyelerin devam ettiğini biliyorum. İnşallah eşim ve çocuklarımla buluşuruz. Onlar için çok endişeleniyorum. Türk halkına ve yetkililerine çok teşekkür ediyorum."

Saldırıda kolundan yaralanan 9 yaşındaki Mustafa Elkebir ise sağ koluna şarapnel parçasının isabet ettiğini söyledi.

Kaynak: AA

dikGAZETE.com
SİZİN DÜŞÜNCELERİNİZ?
TÜRKİYE GÜNDEMİ
BUNLAR DA İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR
ÇOK OKUNAN HABERLER