Analiz/Röportaj/Dizi/Tefrika

Aborjin aktivist Thorpe, Netanyahu'nun eski danışmanı aleyhine açtığı davaya ilişkin konuştu

Avustralya'da Aborjin aktivist Robbie Thorpe, soykırımı savunduğu gerekçesiyle İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu'nun eski danışmanı Mark Regev aleyhinde açtığı davayı uluslararası mahkemelere taşımayı planlıyor

Aborjin aktivist Thorpe, Netanyahu'nun eski danışmanı aleyhine açtığı davaya ilişkin konuştu
16-12-2024 11:32
Ankara

Robbie Thorpe, İsrail ve Avustralya vatandaşlığı bulunan Regev aleyhinde açtığı davayı ve İsrail'in Gazze'deki soykırımı ile Avustralya'daki Aborjinlerin yaşadığı soykırımla benzerliğini anlattı.

İsrail'in Gazze'de yaptıklarına dikkati çeken Thorpe, "Soykırım olduğunu görmemek için kör olmak gerekir. Bu, çok açık. Filistin'de soykırım yapılıyor." dedi.

Regev'in 10 Ekim 2023'te dönemin İsrail Savunma Bakanı Yoav Galant'ın Gazze'ye elektrik, yiyecek, su ve yakıt gibi temel kaynakları keserek tam bir kuşatma uygulama kararını savunduğu açıklamasına dikkati çeken Thorpe, bu açıklamayı özellikle Avustralya topraklarında "soykırıma" uğrayan Aborjin halkı için "saldırgan" bulduğunu dile getirdi.

Regev'in ifadelerinin Avustralya Ceza Kanunu'nun ihlali anlamına geldiğini kaydeden Thorpe, "Avustralya-İsrail vatandaşının (Regev) Filistin halkının soykırıma uğramasını savunmasını gerçekten aşağılayıcı ve saldırgan buluyorum, özellikle de bunu yaşamış ve hala yaşamakta olan bu toprakların Aborjin halkına karşı." diye konuştu.

"(Avustralya hükümeti) İsrail ile derin ve kalıcı bir ilişkileri var"

Avustralyalı yetkililer, İsrail'in Gazze'ye saldırılarının başladığı 7 Ekim 2023'ten bu yana herhangi bir silah ticareti yapılmadığını bildirirken Thorpe, hükümetin İsrail'e silah sağladığını söyledi.

Daha önce soykırım işlenen Avustralya'nın Filistin'de yaşanan soykırıma ortak olmasından endişe duyduğunu ifade ederek, "İsrail ile derin ve kalıcı bir ilişkileri var. Ekonomik ve askeri destek sağlıyorlar ve bana kalırsa bu suç ortaklığıdır." dedi.

Filistinli ve Aborjinlilerin yaşadıklarının oldukça benzer olduğuna dikkati çeken Thorpe, Filistin ve "Aborjin Avustralya'sının" işgal edilmiş topraklar olduğunu ve halkının soykırıma uğradığını dile getirdi.

Thorpe, kendi ülkelerinde "hayvan" muamelesi gördüklerini ve Filistinlilere ve Aborjinlere karşı kullanılan dilin çok benzer olduğuna işaret etti.

Aborjinlerin Avustralya topraklarında binlerce yıldır yaşamlarını sürdürdüğünü hatırlatan Thorpe, ülkenin yerlilerine 200 yılı aşkın süredir "soykırım" uygulandığını belirtti.

Thorpe, Avustralya'nın tamamının uzun süre önce siyahilerden oluştuğunu ancak şu anda yüzde 98'inin kuzey yarım küreden gelen beyazlardan teşekkül ettiğini anlattı.

Thorpe, davayı uluslararası mahkemelere taşımayı planlıyor

Avustralya'nın yüz ölçümüne işaret eden Thorpe, insanların Aborjinlere yapılanların ciddiyetinin, boyutunun ve büyüklüğünün farkında olmadığını söyledi.

Thorpe, Regev aleyhinde açtığı davayı uluslararası mahkemelere taşımayı planladığını, bu vesileyle Aborjinlere yapılanları da gündeme getireceklerini vurguladı.

Regev'in konuyu uluslararası mahkemeye taşımak için bir "araç" olduğunu söyleyen Thorpe, Avustralya'daki mahkemelerin adaleti sağlayacağına inanmadığını ve mahkemelerin de "suçun bir parçası" olduğunu öne sürdü.

Regev aleyhinde "soykırımı savunmak" gerekçesiyle açılan dava

Regev, İsrail'in Gazze'ye saldırılarının başladığı 7 Ekim 2023'ten birkaç gün sonra, 10 Ekim 2023'te Avustralya radyosuna verdiği demeçte, dönemin İsrail Savunma Bakanı Yoav Galant'ın Gazze'ye elektrik, yiyecek, su ve yakıt gibi temel kaynakları keserek tam bir kuşatma uygulama kararını savunmuştu.

Bunun üzerine Aborjin aktivist Robbie Thorpe, Regev'i "soykırımı savunmak"la suçlayarak konuyu mahkemeye taşımıştı. Thorpe, yaptığı açıklamada, "Bize karşı soykırım yapan bu ülkenin (Avustralya), şimdi ülkemizin Filistin halkına karşı soykırımını savunmak için bir üs olarak kullanılmasına izin vermesini saldırgan buluyorum." ifadelerini kullanmıştı.

Thorpe, ayrıca Avustralya mahkemelerinin davayı sonuçlandıramaması veya Regev'in diplomatik dokunulmazlık nedeniyle adli kovuşturmanın engellenmesi durumunda konunun Uluslararası Ceza Mahkemesine (UCM) taşınabileceğini kaydetmişti.

Regev, 2016-2020 döneminde İsrail'in Londra Büyükelçiliği görevini yürütmüştü. Regev, ayrıca Netanyahu'nun dış politika konusunda "kıdemli danışmanları" arasında da yer almıştı.

Davanın reddine karar verilmişti

Melbourne Sulh Ceza Mahkemesi, 10 Aralık'ta davayı Commonwealth Kamu Savcılığı Kurumunun (CDPP) tavsiyesi üzerine reddettiğini bildirmişti.

İsrail'in Regev adına diplomatik dokunulmazlık başvurusunda bulunmasıyla kovuşturmaya devam etmek için İngiliz Milletler Topluluğu (Commonwealth) yasalarına karşı tehdit oluşturabilecek dava ve soruşturmalar için görüş bildirme yetkisi bulunan CDPP'nin tavsiyesine başvuran mahkeme, davanın reddine karar vermişti.

Kaynak: AA

dikGAZETE.com

SİZİN DÜŞÜNCELERİNİZ?
TÃœRKÄ°YE GÃœNDEMÄ°
BUNLAR DA İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR
ÇOK OKUNAN HABERLER