Kayseri'nin Yahyalı ilçesinde arkadaş çevresinin etkisiyle uyuşturucuya başlayan ve yaklaşık 2 yıl çeşitli maddeler kullanarak bağımlı hale gelen E.M.K, ablasının polise şikayetinin ardından Alkol ve Madde Bağımlılığı Tedavi ve Eğitim Merkezinde (AMATEM) tedavi görerek bağımlılıktan kurtuldu.
Çocuk yaşta uyuşturucu ile tanışan 9 kardeşin en küçüğü E.M.K (17), kimi zaman ailesinden para çalarak aldığı uyuşturucunun bağımlısı oldu.
E.M.K'nin, durumu fark eden ailesinin bütün ısrarlarına rağmen madde kullanımını terk etmemesi üzerine ablası D.K, kardeşini ve uyuşturucu kullanan arkadaşlarını polise ihbar etti.
AMATEM'de tedavi gören, Adalet Bakanlığı Kayseri Denetimli Serbestlik Müdürlüğünün yönlendirmesiyle spora ve kitap okumaya başlayan E.M.K, yaklaşık 1 yıl önce bağımlılığından kurtuldu.
Ailesinin desteğiyle yeni bir hayat kurarak, gündüzleri oto lastikçide çalışan, akşamları açık liseye giderek yarım bıraktığı eğitimini devam ettiren E.M.K, geleceğe umutla bakıyor.
"Parayı ailemden çalıyordum"E.M.K, AA muhabirine yaptığı açıklamada, uyuşturucu alabilmek için ailesinden para çaldığını söyledi.
Arkadaşlarının kendisini maşa olarak kullandığını dile getiren E.M.K, şöyle devam etti:
"Arkadaşlarım 'şunu şuraya götür, uyuşturucuyu götür' diyorlar, sonra da bana içimlik veriyorlardı. Bir abi vardı, evlerinin işini yapıyordum, o da karşılığında uyuşturucu veriyordu. İlk zamanlar bunları kullanırken para sormadılar bana, kendileri verdi, 'al şunu dene' diye. Denedim, bağımlı yaptıktan sonra tuzaklarına düşürüyorlar. Ondan sonra ister istemez siz parayı bulup götürüyorsunuz. Eskiden kullandığım uyuşturucuları arkadaşlarıma anlatırdım, 'böyle zevk yaşıyorum' diye. Sonra çok kötü bir şey olduğunu öğrendim. Onlara çok kötü bir şey anlatıyormuşum meğer. Şimdi arkadaşlarımı kitap okumaya davet ediyorum."
Ablası polise şikayet ettiDavranışlarındaki değişiklikler ve eve geç gelmesi nedeniyle ailesinin durumu fark ettiğini belirten E.M.K, iki kere AMATEM'de tedavi gördüğünü anlattı. E.M.K, ilkinin ailesinin isteği üzerine olduğunu, 25 gün kaldığı merkezden çıktıktan sonra 5-6 ay daha kullanmaya devam ettiğini aktardı.
Ablasının ihbarı üzerine polisin düzenlediği operasyonda gözaltına alındığını ifade eden E.M.K, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Ailem, annem, özellikle ablam çok peşimden koştu. Her gün aradı, telefonumu gizli gizli alıp, kimlerle konuştuğuma baktı. Polisler operasyonla beni ve arkadaşlarımı aldı. Mahkemede tedavi olmak istediğimi söyledim. Hakim, yaşım küçük olduğu için AMATEM'e sevkime karar verdi. Burada 20-25 gün kaldım. Kafamda bitirmiştim aslında. Orada ne olduysa, aklım başıma geldi. Kendime, 'yaptığın çok yanlış, sen ne yapıyorsun, nerelerdesin, kendine gel, sen böyle bir insan değilsin' dedim. Anne ve babamın ağlaması aklıma geliyordu. Ablamın ağladığı, yalvardıkları aklıma geliyordu. Oysa ondan önce hiçbir şey aklıma gelmiyordu. Uzun süre kaldığım için kendime geldim. İnançlı bir insanım, oradaki bir abinin isteği üzerine namaza başladım. Kitap okumaya başladım."
Hayatında yeni bir sayfa açarak 10 ay önce çalışmaya ve ara verdiği eğitimine yeniden başladığını kaydeden E.M.K, uyuşturucu bağımlılarına tedavi olmalarını önerdi.
"Kardeşim de olsa yanlış yolda ise cezasını çeksin dedim"Abla D.K. de aile olarak ellerinden gelen her şeyi yaptıklarını, uyarıları fayda etmeyince gerekli yerlere şikayette bulunduklarını vurguladı.
Cumhurbaşkanlığı İletişim Merkezine (CİMER) de başvurduğu bilgisini veren D.K, şöyle konuştu:
"En başta korktum, kardeşimi yakalatırsam ceza alır mı diye? Sonra baktım ki gittikçe daha kötü bataklığa saplanıyor, şikayetçi oldum. Kardeşim de olsa yanlış yolda ise cezasını çeksin dedim. Aileler, 'çocuğumuz ceza alır' diye korkmasın, gidip bir an önce şikayette bulunsun. Özel ekip geldi. Kayseri'deki narkotik şubeyle iletişime geçtik. Buradaki kişilerin isimlerini verdik, yakaladılar. Ceza aldılar, kardeşim de payına düşüne aldı. Sürekli emniyetle işbirliği yaptım."
"Çadır çadır kardeşimi aradığım günler oldu"D.K, kardeşinin tedaviden sonra bağımlılıktan kurtulduğuna dikkati çekerek, şunları kaydetti:
"Her günümüz zehirdi ama geçti çok şükür. Aileler asla vazgeçmesin. Akrabalarım çok dedi, 'bırak peşini, bundan adam olmaz, ne yapacaksın' diye. Kriz geçirdiğini gördüm, o kriz geçirirken ben nasıl sıcak yatağımda yatabilirim, o acı çekerken nasıl vurdumduymaz olabilirim dedim. Nereye gidilmesi gerekiyorsa gittim, yılmadım. Ramazanda iftar açılacağı zaman çadır çadır kardeşimi aradığım günler oldu. İnsanlardan çok kötü tepkiler aldık, toplum olarak çok ön yargılı davrandılar ama ben inanıyordum düzeleceğine. Çok şükür kurtuldu."
Anne E.K. ise ailece kötü günleri geride bıraktıklarını ve evlatlarıyla mutlu bir hayat sürdüklerini ifade etti.
Kaynak: AA
dikGAZETE.com