New York
New York’ta çok ses getiren Özgürlük Heykeli ve Grand Central Tren İstasyonu gösterileri başta olmak üzere yüzlerce Filistin yanlısı protestoda imzası bulunun Barış için Yahudilerin Sesi (JVP) grubunun liderleri, AA muhabirine değerlendirmelerde bulundu.
JVP liderlerinden Esther Farmer, dedesinin Osmanlı Yahudisi olduğunu ve Filistin'de doğan babasının 1920’lerde New York’a göç ettiğini söyledi.
Farmer, "Büyükannem her zaman Yahudilerle Filistinli Müslümanların İngilizler devreye girene kadar iyi geçindiğini söylerdi." dedi.
JVP olarak, 7 Ekim 2023'ten bu yana siyasetçilere ve yöneticilere yüz binlerce mektup gönderdiklerini belirten Farmer, "İsrail-Filistin meselesi etrafındaki anlatıyı ve kültürü değiştirmek için çok çalışıyoruz. Kültür İsrail'in lehine olarak çok ön yargılı. Filistinlilerin, Siyonizm karşıtı Yahudilerin sesi duyulmadı ve bu dehşetli zamanda iyi haber şu ki bu artık değişiyor, artık o sesler duyuluyor." diye konuştu.
Farmer, İsrail'in propaganda makinesine karşı "çatlaklar oluşturduklarına" dikkati çekerek, "Her şeyden önce bir ümit ışığı şu ki Filistin'e yönelik, uzun yıllardır gerçekleşmeyen şu an büyük bir destek hareketi var." ifadesini kullandı.
"Başka bir halkın soykırımına izin vermeyeceğiz"
İsrail'in Gazze'deki saldırılarının "soykırım" olduğunu vurgulayan Farmer, şöyle devam etti:
"Biz kendimiz soykırımın kurbanıydık ve başka bir halkın soykırımına izin vermeyeceğiz. Yahudi olmanın anlamı bu değil. Biz bunun soykırım olduğunu düşünüyoruz ve bu soykırımın gerçekleşmesine izin vermeyeceğiz ve İsraillilerin yaptığının Gazze'deki Filistin halkını yok etmeye çalışmak olduğunu düşünüyoruz.”
Siyonizm aygıtının İsrail’i Yahudilikle özdeşleştirdiğini kaydeden Farmer, ancak bunun her açıdan yanlış olduğunu, kendi ailesi gibi, İsrail’in Yahudileri güvende tutmayacağına inanan birçok Yahudi bulunduğunu söyledi.
Farmer, JVP olarak siyonizme niye karşı olduklarını ise şöyle açıkladı:
"Belli aşamadan geçerek 'İsrail gerçekten Yahudileri güvende tutuyor mu?' diye analiz ettik ve biz bunun öyle olmadığı ve asla olamayacağı sonucuna vardık çünkü diğer insanlara baskı yaptığınız sürece nasıl güvende olabilirsiniz? Babam her zaman derdi ki Yahudiler insanları evlerinden kovarken nasıl güvende olabilirler, asla güvende olamazsın. Yani bu hem pratik hem de ahlaki bir konudur ve JVP'deki bizler için, Yahudiler olarak bir halkın soykırımına suç ortağı olmamız kesinlikle kabul edilemez ve bu bitene kadar durmayacağız."
"İsrail’in halkla ilişkiler savaşını kaybettiğini düşünüyorum"
JVP’nin ABD'deki Filistinli grupların önderliğinde ortak şekilde çalışmaya devam edeceğini belirten Farmer, "İsrail’in halkla ilişkiler savaşını kaybettiğini, artık dünyada dışlanmış bir devlet haline geldiğini düşünüyorum. Şu anda tüm dünya İsrail'de olup bitenler hakkında uyanıyor." diye konuştu.
Farmer, İsrail'i yönetenlerin Filistin'i ortadan kaldırmak istediğini, dolayısıyla yardım kamyonları etrafındaki insanlara saldırmak da dahil Gazze’de kesinlikle soykırım olduğunu yineledi.
"Gözünüzün önünde olanları anlamak için tarihin her ayrıntısını bilmenize gerek yok." diyen Farmer, "Yemek almak için beklerken saldırıya uğrayan insanların olduğu bir şey gördüğünüzde, soruşturma yapılması gerektiğini söylemenize gerek yok. Bunun soruşturmaya değil durdurulmasına ihtiyaç var. Ülkemizin İsrail'e yönelik politikaları ABD'yi bu soykırımın suç ortağı haline getiriyor. Durum şöyle ki İsrail başından beri her zaman ABD'nin himayesinde olan bir devletti. Sanırım artık İngilizcedeki deyimde denildiği gibi, köpek genelde kuyruğunu sallar ama bu kuyruk köpeği sallıyor."
"İlk söyleyeceğim şey bunun bir soykırım olduğudur"
JVP organizatörü Ayaz Muratoğlu ise Türk Yahudi anne ile Erzurumlu Müslüman bir babadan doğduğunu belirtti.
Muratoğlu, Gazze için, "İlk söyleyeceğim şey bunun bir soykırım olduğudur. Bunlar Gazze'de her gün şahit olduğumuz katliamlardır. Hükümetimizin halkı dinlemesi gerekiyor." dedi.
ABD yönetiminin son günlerde dile getirdiği ateşkes çağrısının "çok geç olsa da" insanları cesaretlendirmesi gerektiğini dile getiren Muratoğlu, Gazze'de ateşkes çağrısı yapmadığı ve Filistinlilere yönelik soykırımın suç ortağı olmayı sürdürdüğü sürece ABD halkının Biden’ın yanında durmayacağını vurguladı.
Muratoğlu, “Kesinlikle bir hayal kırıklığı ve öfke hissi var." diye konuştu.
İsrail’in Gazze’ye saldırıları için, “Tekrar söylüyorum bu bir savaş değil, bir soykırım." diyen Muratoğlu, "İsrail hükümeti Gazze'deki insanları aç bırakıyor ve yiyecek almaya çalıştıklarında onları vuruyor. Bunlar katliamdır." ifadesini kullandı.
Muratoğlu, bazı çevrelerin göstermeye çalıştığı üzere İsrail ile Filistin arasında yaşananların "din savaşı" olmadığına da değinerek, "Bu İsrail hükümetinin yaptığı soykırımdır. Her ne kadar tüm Yahudiler adına konuştuklarını iddia etseler de son 4 aydaki protestolar bunun doğru olmadığını açıkça ortaya koyuyor." değerlendirmesinde bulundu.
"Ateşkes dışında yapılacak daha çok şey var”
JVP içinde 6 yıldır organizatör olarak görev yapan anaokulu öğretmeni Colette Gerstmann da "Bir süredir olup bitenleri görmek gerçekten dehşet verici. Bunları düşünmeden geçirdiğim bir gün yok gibi hissediyorum." dedi.
Gerstmann, siyonist bir aileden geldiğini ve babası ile hala Filistin konusunda tartıştığını belirtti.
Birçok Amerikalının ve Yahudi'nin kendisi gibi İsrail’in soykırımını desteklemediğine işaret eden Gerstmann, Gazze’de "soykırımın her türlü aracının kullanıldığını" ve ABD’yi "bu suçu fonlayan ortak olarak gördüğünü" vurguladı.
Gerstmann, Biden yönetiminin seçimlerin yaklaşmasıyla "inanılmaz derecede sevilmeyen politikalarını fark ettiğini" dile getirerek, ateşkes çağrısı yaparken diğer yandan "ayıbı kendilerinden uzaklaştırmak için" Hamas’ı suçlamaya devam etmelerini eleştirdi.
Ateşkes sağlansa bile sonrasında yapılması gereken çok şey olduğunu hatırlatan Gerstmann, "Geri dönüş, çalınan toprakların iadesi, bölgede yaşayan herkes arasındaki eşitlik gibi pek çok insan hakları meselesini ilerletmek istiyoruz. Yani ateşkes dışında yapılacak daha çok şey var." ifadesini kullandı.
Kaynak: AA
dikGAZETE.com