Gündem

'ABD Türkiye ile yepyeni bir 'beyaz sayfa' açabilir'

Özyeğin Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Caşın, "Washington'un iyi niyete sahip Ankara'nın elini sağlam tutması, küresel çıkarlarına daha uygun olacaktır. ABD, Türkiye ile yepyeni bir 'beyaz sayfa' açabilir" dedi.

'ABD Türkiye ile yepyeni bir 'beyaz sayfa' açabilir'
06-11-2017 21:02

İSTANBUL - GÜLSÜM İNCEKAYA

Özyeğin Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Mesut Hakkı Caşın, ABD Başkanı Donald Trump ve Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın, ikili sorunların çözümünde hayli cesur adımlar attığını belirterek, "Washington'un iyi niyete sahip Ankara'nın elini sağlam tutması, küresel çıkarlarına daha uygun olacaktır. ABD, Türkiye ile yepyeni bir 'beyaz sayfa' açabilir." dedi.

Prof. Dr. Caşın, Türkiye-ABD ve NATO arasında yaşanan son gelişmelere ilişkin AA muhabirine yaptığı değerlendirmede, Türkiye'nin ABD ile ilişkilerinde diyalog ve çözümden yana olduğunu söyledi.

ABD Başkanı Trump ve Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın, ikili sorunların çözümü noktasında hayli cesur adımlar attığını ifade eden Caşın, "Washington'un dünyanın orta ve uzun vadeli sorunlarında önemli stratejik yeni hayati roller üstlenebilecek yetenek ve iyi niyete sahip Ankara'nın elini sağlam tutması, ABD'nin küresel çıkarlarına daha uygun olacaktır. ABD Türkiye ile yepyeni bir 'beyaz sayfa' açabilir." diye konuştu.

Caşın, Başbakan Binali Yıldırım'ın yapacağı ABD ziyaretinin de Türkiye'nin diyalogdan yana olduğunun açık bir işareti olduğunu vurguladı.

Devletler arasında, sevgi, dostluk ve iş birliğinin temel ve vazgeçilmez koşulunun, mütekabiliyet ve karşılıklı saygı olduğuna dikkati çeken Caşın, "Bu bakımdan iki ülke ilişkilerini sabote etmek isteyen çevrelere karşı verilecek sürpriz cevap olarak, Başkan Trump'ı Türkiye’de görmek, buzların erimesi açısından en çarpıcı hamle olabilir." ifadelerini kullandı.

"Türk-ABD ilişkileri en zor dönemini yaşıyor"

Türk-ABD ilişkilerinin en kötü, en sarsıntılı ve zikzaklı dönemini yaşadığını aktaran Prof. Dr. Caşın, en büyük sorunun, 1 Mart tezkeresi ile ortaya çıkan kırılma ve travmanın yarattığı iki müttefik arasındaki güven eksikliği sorunsalı olduğunu söyledi.

Caşın, Türkiye ile ABD arasındaki ilişkinin askeri çıkarlara dayalı siyasi bir ittifak olduğunu hatırlatarak, "Kanaatimize göre, taraflar arasında masada olan ve çok acil çözülmesi gereken bazı problemler mevcuttur. Bunlardan bir tanesi ABD'nin Ortadoğu'da ve PKK/PYD'ye 3 bin 500 tır dolusu silah vermesi ve Türkiye'nin güney sınırlarını tehdit etmesi. İkinci husus ise NATO subaylarının iade edilmemesi. Aynı zaman da Gülen’in iade edilmemesi de Türkiye NATO ilişkilerini bozmaktadır." değerlendirmelerinde bulundu.

Türkiye'nin devre dışı bırakılarak Güney Akdeniz ve Karadeniz’de zayıflatılmasının tarihi bir stratejik hata olduğunu dile getiren Caşın, şöyle devam etti:

"NATO’nun güney kanadını çökertmekte çok ciddi bir tehlike olduğu varsayılmaktadır. Çünkü NATO'nun güney kanadındaki en uzun sınırlar ve Türk boğazları, Türkiye'nin kontrolündedir. Türkiye, batı enerji koridorunun güvenliğini sağlayan en önemli müttefik konumundadır. Bu bağlamda, gözden kaçan husus, Akdeniz’i, Karadeniz’i, Boğazları koruyan, Kafkaslar'da ve Orta Asya jeopolitiğinde Rusya'yı durdurabilecek olan Türkiye'yi kaybetme noktasındadır ABD. İkinci husus CENTCOM’un güney sınırlarımızdaki askeri üsleri Türkiye tarafında çok büyük endişe kaynağıdır. CENTCOM burada ne arıyor? Askerlerin PKK ve PYD'ye silah ve teçhizat vermesi bazı NATO müttefikleriyle eğitim vermesi çok önemli bir hadise."

"Bundan sonra bir kırılma olur mu?

Caşın, ABD ile Türkiye arasındaki vize meselesinin çok önemli bir husus olduğuna değinerek, ABD'nin, Türkiye'de diplomatik temsilciliklerinde çalışan bazı görevlilerin tutuklanmasından ve devam eden olağanüstü hal durumundan endişe ettiğini dile getirdi.

Bu konuların masada acilen çözülmesinin her iki tarafın hayati çıkarlarına uygun sonuçlar getireceğini belirten Caşın, şunları anlattı:

“Bundan sonra bir kırılma olur mu? Ekonomik olarak ABD Türkiye'ye yaptırım uygulayabilir. Bu İran kaynaklı olabilir. Çünkü Trump'ın İran'a karşı duruşunu Türkiye desteklemediği gibi Rusya'ya karşı yaptırımlarına da uymadığı için bu ABD'de baş ağrısı yaratıyor.

PKK’yla mücadelede ve en önemlisi DEAŞ’a karşı Türkiye'yi yalnız bırakarak cezalandırmanın, 1 Mart'ın devamı olduğu bir başka jargon olarak diplomatik kulislerde konuşulmakta ve bu durum her iki toplumun birbirine olan sevgi ve ortaklık algısına büyük ve onarılmaz zararlar vererek, birleşme yerine ayrılığa giden yoldaki makasın daha da açılmasını hızlandırmaktadır. Nitekim ABD büyükelçisinin gitmeden önce söylediklerinden sonra Türkiye’ye karşı iki önemli saldırı önlenmiştir 29 Ekim’de."

Prof. Dr. Caşın, buna karşılık New York'ta gerçekleşen terör saldırısının Türk milletini gerçekten üzdüğünü belirterek, "Unutmayalım, 11 Eylül sonrasında ABD'nin küresel terör ile mücadelesinde en büyük desteği NATO üyesi Türkiye vermiştir ve Türk askeri halen Afganistan’da ABD askerleri ile aynı cephede Taliban'a karşı mücadele etmektedir. İki müttefik, terörle mücadele ve istihbarat paylaşımında çok daha büyük başarılar elde edebilecek kapasitedir." dedi.

''ABD Türkiye'yi Rusya’ya doğru itmektedir''

ABD'nin, yükselen Çin ve Kuzey Kore krizinde Türkiye ile ortaklık yoluna gidebileceğini ifade eden Caşın, Türkiye'nin tek başına Rusya ve İran'a yaslanmadığını hatırlattı.

Caşın, tam tersine ABD'nin Türkiye'yi Rusya'ya doğru ittiğini iddia ederek, şöyle konuştu:

"Bu tarihi bir yanılgı bence. Nitekim öbür tarafla ortak nelerimiz var diye baktığımızda Soğuk Savaş’ta, komünizmi birlikte mağlup ettik. Bosna, Kosova askeri harekatlarıyla, Balkan Savaşı'nı önledik. Afganistan'da terörle mücadele operasyonlarını beraber yaptık. Ukrayna ve Gürcistan sorunlarının barışçı çözümlerinde beraber çalışıyoruz. Doğu Akdeniz'de enerji konuları, Avrupa'da enerji koridoru ve Avrasya enerjisinde beraber olabiliriz. Arap Baharının artçı depremlerine beraber karşı koymaktayız.

Türkiye, DEAŞ ile mücadelede İncirlik Üssü'nü tahsis etmiştir. NATO nükleer güvenliği açısından, Almanya Brüksel’in NATO politikasına karşı çıkarken, Türkiye tarihi sorumluluğunun bilinci içinde NATO’nun taktik nükleer silahlarının İncirlik'te konuşlanmasına izin vermektedir. Rusya'nın yükselen nükleer ve konvansiyonel meydan okumasına karşı bu son derece büyük bir fedakarlıktır. Demek ki gelecekteki 30 sene Türk-ABD ilişkileri ve iş birliği koordinatları çok vektörlü ve çok önemlidir."

''Vize yasağı kabul edilemez''

Prof. Dr. Caşın, ABD'nin uzun vadede güçlü Türkiye'yi tercih ederek kazançlı çıkacağını, hiçbir NATO ülkesinin, diğerine vize yasağı koyamayacağını vurguladı.

Bu durumun hukuken Viyana Diplomatik İlişkiler Sözleşmelerine ve iki devlet arasındaki mevcut antlaşmalar hukukuna ters olduğunu aktaran Caşın, "Uluslararası hukuk açısından ve insan hakları ve demokrasiye aykırı. Şimdi benim öğrencim, acil hastalar, iş adamları nasıl gidecek ABD'ye? İnsanların seyahat ve düşünce özgürlüğüne, ABD Özgürlükler Bildirgesi'ne aykırı bir eylem olduğu her ABD'li hukukçu ve diplomatın kabul edeceği bir tespittir. Bu defacto durum asla kabul edilemez. Acil çözülmelidir." diye konuştu.

dikGAZETE.com
SİZİN DÜŞÜNCELERİNİZ?
TÜRKİYE GÜNDEMİ
BUNLAR DA İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR
ÇOK OKUNAN HABERLER