ANKARA
AK Parti Genel Başkan Yardımcısı ve Parti Sözcüsü Mahir Ünal, ABD Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Heather Nauert'in "PKK" itirafında bulunmasına ilişkin, "Açık bir şekilde PKK ifadesini kullandı. Zaten biz uzunca bir süreden beri hem AB'nin hem ABD'nin terör örgütü olarak kabul ettiği PKK'nın Suriye'deki faaliyetlerine dikkat çekiyorduk ve aslında ABD'nin Suriye'de PYD, SDG, YPG adı altında PKK'yı silahlandırdığını söylüyorduk. Dışişleri Sözcüsü de dün bunu itiraf etmiş oldu." dedi.
Ünal, partisinin Genişletilmiş İl Başkanları Toplantısı için AK Parti Genel Merkezi'ne gelişinde gazetecilerin gündeme ilişkin sorularını yanıtladı.
Genişletilmiş İl Başkanları Toplantısı'nın yanı sıra bugün bir toplantıları daha olduğunu dile getiren Ünal, "Mart ayına kadar yerel seçimlere dair yapılması gereken uyum konusundaki düzenlemelerin gerçekleştirilmesi icap ediyor. O yüzden biz Milli Mutabakat Komisyonu olarak, öncelikli yerel yönetimlere, yani seçime ilişkin bir mutabakat oluşturacağız. Bunu da kısa süre içerisinde kamuoyuyla paylaşacağız. Bugün öğleden sonra üçüncü toplantımızı gerçekleştireceğiz." diye konuştu.
Ünal, "Meclis'e şubat ayı içerisinde gelir mi?" sorusuna ise "Tabii şubat ayı içerisinde gelmesi gerekiyor. Çünkü marta kadar kanunlaşması gerekiyor ki seçimlerden bir yıl önce gerekli düzenlemelerin yapılmış olması için." karşılığını verdi.
Belediye ve muhtarlıklarla ilgili seçilme yaşının 18'e düşürülmesinin yanı sıra başka bir sürprizin olup olmadığına ilişkin soru üzerine de Ünal, "Hayır." dedi.
Ünal, "Yakın zamanda bir liderler buluşması olacak mı?" sorusuna "Şu anda bizim bilgimiz dahilinde böyle bir buluşma söz konusu değil." cevabını verdi.
"Suriye halkının 7 yıllık mücadelesine hakaret eder gibi..."Bir soru üzerine Ünal, Afrin'de devam eden Zeytin Dalı Harekatı'nın başarıyla devam ettiğini vurguladı.
Harekatın, Türkiye'nin bölgesinde terörle mücadelesinin önemli adımlarından biri olduğuna dile getiren Ünal, Suriye'nin önemli oranda DEAŞ'tan temizlenmesinin ardından PYD/PKK terör örgütünün belli bölgeleri baskısı altına aldığına işaret etti.
Buraların sınır bölgesi olması dolayısıyla Türkiye'ye dönük ciddi anlamda saldırılar gerçekleştiğini anımsatan Ünal, bu saldırıları engellemek, sınır güvenliğini gerçekleştirmek için Türkiye Cumhuriyeti devletinin Özgür Suriye Ordusu'yla beraber bu harekatı başlattığını söyledi.
Siyaset olarak, bu işin dışında ama kalben ve dualarla destek olduklarını belirten Ünal, şöyle devam etti:
"Acı olan şey şu, maalesef Cumhuriyet Halk Partisi, harekat başladığı günden itibaren yine mütemadiyen görevlendirildiği üzere Cumhurbaşkanımıza, Cumhurbaşkanımızın ailesine, Cumhurbaşkanımızın şahsına dönük hakaretlerine, edep dışı ifadelerine devam ediyor. Burada yine çok tehlikeli bir şey yapmakta Cumhuriyet Halk Partisi. Geçmişte FETÖ meselesinde yaptığı ve yapmaya devam ettiği gibi CHP Genel Başkan Yardımcısı, Grup Başkanvekili ve CHP'li yetkililer maalesef Suriye halkının 7 yıllık mücadelesine hakaret eder gibi, Suriye muhalefetinin hem siyasi kanadına hem askeri kanadına hakaret eder gibi, Suriyeli muhaliflerin askeri kanadı olan Özgür Suriye Ordusunu terörist gibi göstermek söylemini başlatmış bulunuyor."
CHP'nin bu konuyu yakında uluslararası basına da taşıyacak gibi göründüğünü ifade eden Ünal, dün de Fransız ajansın bunu kullandığını anlattı.
Ünal, "CHP, Zeytin Dalı Harekatı'na Türk Silahlı Kuvvetlerine dönük herhangi bir şey söyleyemediği için sahada bizimle birlikte canını ortaya koyan Özgür Suriye Ordusunu itibarsızlaştırmak ve onu terörle, DEAŞ'la ilişkilendirmek için yine maalesef algı operasyonuna başlamış gözüküyor. Şunu bilmeleri gerekiyor ki eğer DEAŞ'ın müttefikini arıyorlarsa DEAŞ'ın müttefiki PYD'dir." dedi.
DEAŞ'ın sözde sağlık emirinin Türkiye'ye PYD/PKK'lılar tarafından sokulurken yakalandığını anımsatan Ünal, "Biz, PYD'nin Türkiye'ye DEAŞ'lı teröristlerin girmesi ve eylem yapması için yardımcı olduklarını biliyoruz. Durum böyleyken Cumhuriyet Halk Partisi ısrarla Türkiye'yi ve Türkiye'nin sahadaki müttefiklerini DEAŞ'la, IŞİD'le aynı çerçevede göstermeye ve uluslararası alana dönük bir dil ve söylem kullanmaya devam ediyor. Cumhuriyet Halk Partisini bu tehlikeli söylemden vazgeçmeye davet ediyorum." diye konuştu.
ABD'nin "30 kilometrelik güvenli bölge" açıklamasına ilişkin de Ünal, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ve Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu'nun bu konuda gerekli açıklamaları yaptığını hatırlattı.
Güvenli bölge ile ilgili geçmişte Türkiye'nin ısrarla çağrıları olduğunu anımsatan Ünal, "Özellikle mülteciler için bu bölgenin hem uçuşa yasak bir bölge oluşturulması hem de güvenli bölge oluşturulması ama maalesef ABD bunu ısrarla reddetti. Şimdi geldiğimiz noktada özellikle bölgede terör adeta Türkiye'nin etrafını kuşatmış ve bir koridor oluşturmaya çalışırken, Türkiye'de kararlı bir şekilde terörle mücadele ederken ABD'nin böyle bir teklifi yapıp yapmadığı... Çünkü Dışişleri Bakanı 'böyle bir teklifimiz yok' derken diğer taraftan Pentagon böyle bir tekliften bahsediyor. Maalesef bu konuda ABD'nin kafa karışıklığının devam ettiğini görüyoruz." ifadelerini kullandı.
Ünal, ABD Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Nauert'in "PKK" itirafına ilişkin görüşlerinin sorulması üzerine de şunları kaydetti:
"Bu da son derece ilginç. Yani açık bir şekilde bunu düzeltme gereği de görmedi. Açık bir şekilde PKK ifadesini kullandı. Zaten biz uzunca bir süreden beri hem AB'nin hem ABD'nin terör örgütü olarak kabul ettiği PKK'nın Suriye'deki faaliyetlerine dikkat çekiyorduk ve aslında ABD'nin Suriye'de PYD, SDG, YPG adı altında PKK'yı silahlandırdığını söylüyorduk. Dışişleri Sözcüsü de dün bunu itiraf etmiş oldu."
Muhabir: Yıldız Nevin Gündoğmuş