Ekonomi

ABD'nin kömür sektörünü canlandırma adımları, çevresel ve ekonomik riskleri beraberinde getiriy

ABD Başkanı Donald Trump'ın ülkesinin kömür üretimini artırma ve endüstriyi canlandırmaya yönelik yeni kararlarının "çevresel bir felakete" yol açabileceğini belirten uzmanlara göre, bu durum ABD'nin ekonomisini de derinden etkileyecek.

ABD'nin kömür sektörünü canlandırma adımları, çevresel ve ekonomik riskleri beraberinde getiriy
11-04-2025 11:42
Londra

Trump, bu hafta kömür üretimini artırmaya ve "temiz kömür endüstrisini" yeniden canlandırmaya ilişkin başkanlık kararnamelerini imzalarken, "yeşil aldatmaca" olarak nitelendirdiği Paris Anlaşması'ndan çekildiğini anımsattı. Trump, ayrıca kömürle çalışan enerji santrallerine cıva, arsenik ve benzen gibi kimyasalların emisyonlarını azaltmaya yönelik federal gerekliliklerden iki yıllık muafiyet sağlayan bir bildiri de imzaladı.

Tüm dünyada temiz enerji dönüşümünün hız kesmeden sürdüğü son yıllarda, ABD'de de bu dönüşümde önde gelen ülkelerden biri oldu.

AA muhabirinin uluslararası enerji düşünce kuruluşu Ember'den derlediği verilere göre, kömürün ABD'nin elektrik üretimindeki payı 2000'deki yüzde 50 seviyesinden 2024'te yüzde 15'e gerilerken, temiz enerjinin payı hızla arttı. Rüzgar ve güneşin elektrik üretimindeki payı 2024'te yüzde 17 oldu.

ABD'de fosil yakıtlar martta ilk kez elektrik üretiminin yüzde 50'den daha azını sağlarken, temiz enerji kaynakları fosil yakıtları geride bıraktı.

Bu dönemde ABD'deki kömür santrali kapasitesi de keskin düşüş gösterdi. Ülkede 2000'de 334 gigavat kapasitesinde olan kömür santrali filosu, 2024'te 194 gigavata kadar indi.

ABD merkezli düşünce kuruluşu Energy Innovation tarafından yapılan hesaplamalar, hali hazırda ABD'de kömür santrallerinin yüzde 99'unun işletilmesinin rüzgar ve güneşe göre daha pahalıya mal olduğunu ortaya koydu.

Global Energy Monitor verilerine göre, ABD'deki mevcut kömür kapasitenin 100 gigavatının daha 2035'e kadar kullanım dışı bırakılması planlanıyor. Bu planın gerçekleşmesi halinde, ülkede 2035 itibarıyla 94 gigavat kapasiteli kömür santrali faaliyette kalacak.

ABD, en büyük kömür ihracatçılarını kaybediyor

Diğer ülkelerde kömürden uzaklaşma eğilimi artarken, ABD'nin en büyük kömür ihracat destinasyonları Hindistan ve Çin de kömür ithalatını azaltmayı, daha fazla rüzgar ve güneş enerjisi kapasitesi oluşturmayı hedefliyor.

Öte yandan, ABD ve Çin arasındaki tarife restleşmesi sonrası, Çin'in ABD'den kömür ithalatının akıbeti de belirsizliğini koruyor.

İklim bilinci olan işletmeler, uygun fiyatlı yenilenebilir enerjiye yöneliyor

Uzmanlar, en büyük kömür ihracatçılarını kaybetme riskiyle karşı karşıya olan ABD'nin söz konusu endüstriyi canlandırmaya yönelik yeni kararlarının, çevresel bir felakete yol açabileceği gibi ABD ekonomisi için yeni zorluklar oluşturabileceğini de düşünüyor.

Avrupa merkezli sivil toplum kuruluşu Fosil Yakıtların Ötesi (Beyond Fossil Fuels) Kampanyacısı Alexandru Mustata, AA muhabirine, "ABD, can çekişen kömür endüstrisine suni teneffüs yapmayı seçerse, bu sadece çevresel bir felaket olmayacak, aynı zamanda kendi ekonomisine de zarar vermiş olacak." ifadesini kullandı.

Rüzgar ve güneşin şu anda dünyanın en ucuz yeni enerji kaynakları olduğunu belirten Mustata, maliyetleri ve emisyonları düşürmek isteyen iklim bilincine sahip işletmelerin öngörülebilir ve uygun fiyatlı yenilenebilir enerji sunan bölgelere yöneleceğini dile getirdi.

Bu kapsamda Avrupa'nın iklim hedeflerinden geri adım atmadığını ve bu hedefleri daha ileriye taşımak için birçok nedeni olduğunu söyleyen Mustata, "Avrupa yenilenebilir enerji, enerji depolama ve elektrifikasyon yoluyla enerji bağımsızlığını inşa ederek, temiz enerji ve iklim liderliği konusunda dünya çapında örnek olma konumunu sağlamlaştırıyor." dedi.

Kömür en pahalı ve kirletici enerji kaynağı

Avrupa İklim Eylem Ağı Enerji Bölüm Başkanı Müdürü Cornelia Maarfield, kömürün en pahalı ve kirletici enerji kaynağı olduğuna işaret ederek, "Trump'ın kömürü yeniden canlandırma girişimi ABD vatandaşları için daha yüksek enerji maliyetleri anlamına geliyor." diye konuştu.

Maarfield, piyasa aktörleri tarafından da benimsenen yenilenebilir enerji kaynaklarına yönelik küresel dönüşümün çoktan başladığını vurguladı.

ABD'nin kömüre yönelik son girişiminin hayata geçmesi için "kimsenin kirli hava solumak ve pahalı enerji için ödeme yapmak istemeyeceğini" dile getiren Maarfield, sözlerini şöyle tamamladı:

"Mevcut ABD yönetimi küresel iklim iş birliğinden uzaklaştıkça, enerji dönüşümüne dair farklı ve çeşitli fikirler daha fazla öne çıkıyor. Brezilya, Hindistan, Avrupa Birliği, Türkiye, Fransa, Almanya, Birleşik Krallık, Güney Afrika, Endonezya ve Çin gibi diğer güçlü ekonomilerin adil iklim eylemi konusunda bir araya gelmeleri ve gelişmekte olan ülkelere bu konuda net yollar ve destek sunmaları için büyük bir fırsat ortaya çıkmış durumda."

Kaynak: AA

dikGAZETE.com
SİZİN DÜŞÜNCELERİNİZ?
TÃœRKÄ°YE GÃœNDEMÄ°
BUNLAR DA İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR
ÇOK OKUNAN HABERLER