İstanbul
ABD'nin İstanbul Başkonsolosluğu görevlisi Nazmi Mete Cantürk'ün "FETÖ silahlı terör örgütüne üye olmak" suçundan 15 yıla kadar hapsi istendi.
İstanbul 27. Ağır Ceza Mahkemesindeki duruşmaya tutuksuz sanıklar Nazmi Mete Cantürk, eşi Sevim Cantürk ve kızı Kevser İrem Cantürk ile avukatları katıldı.
ABD'nin İstanbul Başkonsolosu Daria Darnell ve konsolosluk çalışanları da duruşmayı izleyenler arasında yer aldı.
Duruşmada esasa ilişkin görüşünü açıklayan duruşma savcısı mütalaasında, sanık Nazmi Mete Cantürk'ün FETÖ'den ihraç edilen eski emniyet müdürlerinin de bulunduğu birden çok kamu görevlisi ve sivillerle yoğun irtibatının bulunduğunu, "darbeye direnmeyin" talimatı veren ve hakkında FETÖ'ye mensup olduğu gerekçesiyle dava açılan eski polisler ile 15 Temmuz darbe girişiminde tankın içinden çıkan eski emniyet müdürü Mithat Aynacı, Selam Tevhid'de kumpas davasının sanığı Yurt Atayün, 17-25 Aralık yargısal darbe girişimi davalarında yargılanan eski emniyet müdürüleri, Başkanlık konut ve ofisine böcek yerleştirilmesi olayı failleri ile de irtibatlı olduğu anlatıldı.
Mütalaada, sanığın bu kişilerle irtibatı hakkında görev tanımı kapsamında makul, mantıklı izahlarda bulunamadığı, tespit edilen bu hususun örgüt içi irtibat ve bağlantıları olduğunun anlaşıldığı kaydedildi.
Sanığın, FETÖ'ye iltisaklı olduğu gerekçesiyle kapatılan dernek, vakıf gibi kurumlara kredi kartı ile çekim yapıldığı, sanığın 2015 yılında Antalya ve Adana'da yer alan konaklama tesislerinde hakkında "FETÖ silahlı terör örgütüne üye olmak" suçundan işlem yapılan kişilerle birlikte konakladığı belirtilen mütalaada, yargılama sırasında tanık olarak dinlenen kapatılan Zaman gazetesi çalışanı Hacı Salih Zengin'in ifadesinde, "Gazetede çalıştığı dönemlerde, Cantürk'ü gazetede çocuklarının ürünlerini yayınlatmak maksadıyla kendisine müracaat etmesi sebebiyle tanıdığını, kendisinin ABD konsolosluğunda çalıştığını ve ABD'ye gitmek için vize başvurusunda bulunması halinde yardımcı olacağını" söylediği aktarıldı.
Bu nedenlerle sanık Nazmi Mete Cantürk'ün "FETÖ silahlı terör örgütüne üye olmak" suçundan 7,5 yıldan 15 yıla kadar hapisle cezalandırılması istenen mütalaada, diğer sanıklar Sevim Cantürk ve Kevser İrem Cantürk'ün ise "silahlı terör örgütüne üye olmak" suçundan mahkumiyetlerine yeterli ve kesin delil bulunmadığından beraatine karar verilmesi talep edildi.
Daha sonra söz alan sanık ve avukatlar, mütalaaya karşı savunma hazırlamaları için süre talep etti.
Mahkeme heyeti, sanıklar ve avukatlarına esasa ilişkin savunma yapmaları için süre vererek duruşmayı erteledi.
İddianameden
İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı Terör ve Örgütlü Suçlar Bürosunca hazırlanan iddianamede, İstanbul 14. Ağır Ceza Mahkemesi'nde yargılandığı davada "FETÖ'ye yardım" suçundan 8 yıl 9 ay hapis cezasına çarptırılan (11 Haziran 2020) ABD İstanbul Başkonsolosluğu görevlisi Metin Topuz'un soruşturma sürecindeki ifadesinde, "Nazmi Mete Cantürk'ün Zaman gazetesi okuduğu, çevresinde dini sohbetler yaptığı, FETÖ sempatizanı olabileceği" beyanında bulunduğuna yer verilmişti.
Sanık Cantürk'ün FETÖ'den dava açılmış kimisi tutuklu kimisi firari birçok kişiyle irtibatının bulunduğu belirtilen iddianamede, sanığın bu kişilerle irtibatı hakkında görev tanımı kapsamında makul ve mantıklı izahlarda bulunamadığı, yoğun görüşmelerinin, örgüt içi irtibat ve bağlantılarının olduğunun ortaya konduğu kaydedilmişti.
Sanık Sevim Cantürk'ün ise FETÖ elebaşısının çağrısı üzerine örgütle bağlantılı olduğundan kapatılan Bank Asya'daki hesabında artırımda bulunduğu, örgütten hakkında işlem yapılan bazı kişilerle yoğun irtibatının bulunduğu ifade edilen iddianamede, bu kişinin örgütün sohbet adını verdiği toplantılarına iştirak ettiği ve örgütçe tertip edilen okuma yarışmalarına katıldığı anlatılmıştı.
Cantürk çiftinin kızları Kevser İrem Cantürk ile ilgili iddialara da yer verilen iddianamede, 3 sanığın da "FETÖ silahlı terör örgütüne üye olmak" suçundan 7,5 yıldan 15'er yıla kadar hapisle cezalandırılması istenmişti.
Kaynak: AA
dikGAZETE.com