ANKARA - AHMET DURSUN - TOLGA AKBABA
Uzmanlar, İran'ın güneydoğusunda Devrim Muhafızları Ordusu mensuplarını hedef alan terör saldırısının perde arkasında ABD'nin İran'a yönelik istikrarsızlaştırıcı faaliyetlerine dikkati çekiyor.
İran'ın güneydoğusunda yer alan Sistan ve Beluçistan eyaletine bağlı Zahidan kentinde çarşamba günü bomba yüklü araçla Devrim Muhafızları Ordusu mensuplarına yönelik intihar saldırısında en az 27 asker hayatını kaybetti. Saldırıyı bölgede faaliyet gösteren Ceyşu'l Adl isimli örgüt üstlendi. Başta Cumhurbaşkanı Hasan Ruhani olmak üzere İran yönetiminden üst düzey isimler saldırıyla ilgili ABD, İsrail ve Körfez ülkelerini işaret ediyor.
İran Araştırmaları Merkezi (IRAM) İç Politika Uzmanı Mehmet Koç, Pakistan sınırındaki saldırının İran ile Pakistan arasında sınır güvenliğiyle ilgili görüşmelerin sürdüğü sırada gerçekleştiğine dikkati çekerek, ABD'nin hem devletler düzeyinde hem de devlet dışı aktörlerle İran'ı istikrarsızlaştırmaya dönük çabalarını artırdığını söyledi.
"ABD İran'a karşı etnik ve mezhepsel örgütleri kullanıyor"İran'a karşı hem güvenlik hem de ekonomi noktasında istikrarsızlaştırma çabaları olduğunu ifade eden Koç, şöyle konuştu:
"Tahran masaya oturtulup yeni şartlar mı kabul ettirilmeye çalışılıyor? Bu tartışma konusu ancak ABD'nin hem etnik hem de mezhepsel örgütler üzerinden bölgedeki müttefikleriyle iş birliği içerisinde hem de küresel düzeyde İran'a baskıyı artırdığı görülüyor. ABD, İran'a karşı etnik ve mezhepsel örgütleri kullanıyor."
"Saldırılar İran'ı istikrarsızlaştıracak çapta değil"Ülke içerisinde bu tür örgütlerin eylemleri gibi sınırlı terör eylemi veya yerel düzeyde gerçekleşebilecek terör saldırılarının İran'ı istikrarsızlaştırabilecek düzeyde eylemler olmadığını ifade eden Koç, "Burada en önemli rol oynayacak faktör ekonomidir. Yani ekonomi üzerinden İran daha fazla köşeye sıkışırsa ve toplum bunu daha fazla hissederse devlet millet çatışmasına doğru ilerlerse İran'ın burada başlayacak sosyal hareketleri bastırma noktasında sert davranabileceği bunun da bir takım yeni sorunları ortaya çıkaracağı muhtemeldir." değerlendirmesinde bulundu.
Saldırıyı üstlenen Ceyşu'l Adl örgütünün etnik temelden ziyade mezhep temelli bir örgüt olduğunu belirten Mehmet Koç, "Çünkü eylemlerin sadece Sistan ve Belucistan'la sınırlı kalmadığını Ahvaz bölgesinde de hem etnik hem mezhepçi saiklerle hareket eden örgütlerle işbirliği yaptığını görüyoruz. Dolayısıyla sırf etnik bir hareket olarak değil aynı zamanda mezhepsel vurgunun ön plana çıktığı bu amaçlar doğrultusunda eylem yaptığını örgüt defaatle belirtmiş ve bunu tabi ki sahadaki eylemlerinden de anlıyoruz." dedi.
Örgütün bölgedeki faaliyetlerini Beluç halkının bir takım ayrımlara maruz kaldığını öne sürerek yürüttüğünü belirten Koç, "Sünnilerin özellikle Sistan ve Belucistan başta olmak üzere ülke genelinde birtakım ayrımlara ve haksızlıklara maruz kaldığını ileri sürerek bu eylemleri yaptıklarını savunuyorlar." diye konuştu.
"İran terör saldırılarını Suudi Arabistan’ın ülkeyi istikrarsızlaştırma faaliyeti olarak görüyor"İstanbul Medeniyet Üniversitesi Öğretim Üyesi ve İRAM Genel Yayın Yönetmeni Dr. Serhan Afacan da, İran’ın bu tarz terör eylemlerinde özellikle Huzistan bölgesindeki saldırılarda işaret ettiği ülkelerin Suudi Arabistan ve İsrail olduğunu kaydederek, "İran, ülkedeki terör saldırılarını Suudi Arabistan’ın ülkeyi istikrarsızlaştırma faaliyeti olarak görüyor." ifadesini kullandı.
İran'da Huzistan’da askeri geçit törenine düzenlenen terör eyleminden sonra da Suudi Arabistan ve İsrail’in işaret edildiğini hatırlatan Afacan şunları söyledi:
"İran söz konusu ülkelerin ABD desteği olmadan bu tarz eylemleri yapamayacağını açıkladı ancak bu üç ülkeye herhangi bir şey yapmadı, yapacağını da düşünmüyorum çünkü bunun maliyeti yok yüksek olur. İran saldırılara cevap vermek yerine Hizbullah'ı daha fazla destekliyor ya da farklı bir bağlamda olan Hamas’a olan desteğini daha belirgin hale getiriyor. Yemen’de ise Suudi Arabistan’ın işlerini zorlaştıracak eylemlere girişiyor. İran’ın bunların dışında doğrudan bir şey yapması söz konusu değil."
Afacan, İran'daki birçok saldırının faili olan Ceyşu’l Adl hakkında da, "Cundullah olarak bilinen örgütün devamı niteliğinde olan Ceyşu’l Adl İran’ın Sistan ve Beluçistan bölgesinde faaliyet gösteren etnik ve mezhepsel kökenli bir örgüttür. Bu örgüt, bölgedeki sorunların Tahran'ın otoritesiyle çözülemeyeceğini düşünüyor ve ayrılıkçı eylemlere girişiyor." değerlendirmesini yaptı.
Kaynak: AA
dikGAZETE.com