Dünya

ABD'de görülen Hakan Atilla davasında duruşma erken bitirildi

New York'ta tutuklu yargılanan Halk Bankası eski Genel Müdür Yardımcısı Atilla, avukatları tarafından daha önce ifade vereceği açıklanmasına rağmen ifade vermedi ve duruşma erken bitirildi.

ABD'de görülen Hakan Atilla davasında duruşma erken bitirildi
15-12-2017 04:32

NEW YORK

New York'ta tutuklu bulunan Halk Bankası eski Genel Müdür Yardımcısı Mehmet Hakan Atilla'nın, perşembe günü ifade vereceğine ilişkin avukatlarının daha önceki açıklanmasına rağmen ifade vermedi ve duruşma erken bitirildi.

Atilla'nın ifade verip vermeyeceği belirsizliğini korurken, avukatları ise bu konudaki soruları cevapsız bıraktı.

Atilla'nın avukatlarından Cathy Fleming, duruşmanın bitmesinin ardından Atilla'nın "adını temize çıkarmak için" ifade vermek istemesinin kendi kararı olduğunu söyledi. Ancak Fleming, müvekkilinin ifade verip vermeyeceği yönündeki sorulara net yanıt vermedi.

Atilla'nın avukatlarının Korkmaz'la ilgili delil ve ifade itirazı

Savunma avukatları dün mahkemeye itiraz dilekçesi sunarak müvekkillerinin yargılandığı davada tanıklık yapan FETÖ mensubu firari eski Komiser Yardımcısı Hüseyin Korkmaz'ın "çalıntı deliller sunması" ve "yanlış ifade vermesi" nedeniyle davanın hükümsüz kılınması talebinde bulunmuştu.

Yargıç Richard Berman ise savcılıktan Korkmaz'ın elindeki delillerin nereden ve nasıl geldiğini açıklayan bir dilekçe sunmaları talebinde bulunmuştu.

Savcılık makamının dilekçesini yerel saat ile bugün 17:00'da (TSİ:01:00) sunması bekleniyor.

Öğleden sonraki oturumun başında, savcılık makamı, Atilla'nın 17 Mart 2017 tarihinde New York JFK havalimanında göz altına alınarak FBI tarafından sorgulandığı görüntüden 6 dakikalık bir kısmı jüri üyelerine izletti.

Görüntüde, iki FBI ajanı Atilla'ya göz altına alındığı ve hakkında tutuklama kararı olduğunu söylerken, Atilla "İmkansız. Anlamıyorum ... Benim Rıza'yla hiçbir şahsi işlemim yok. Olsa benim ABD'de ne işim var." ifadesini kullanıyor.

Yargıç Berman ise görüntünün izletilmesinin ardından savcılık ve savunma makamlarının üzerinde uzlaşamadıkları konular üzerinde anlaşma sağlanıncaya kadar duruşmaya ara verileceğini ve yarın sabah devam edileceğini duyurdu.

Atilla'nın avukatları, duruşmanın sabahki (yerel saate göre) oturumun sonunda müvekkillerinin, yargılandığı davada öğleden sonra ifade vereceğini açıklamıştı.

Korkmaz, delilleri nasıl elde ettiğini anlattı

Sabahki (yerel saate göre) oturumun başında sorgulanmasına devam edilen FETÖ firarisi eski Komiser Yardımcısı Korkmaz, mali şubeden atanmasının ardından 17 Aralık soruşturmasıyla ilgili delilleri 6 farklı zamanda temin ettiğini söyledi.

Soruşturmayla ilgili delilleri verdiği savcıyı 25 Aralık 2013 tarihinde ziyaret ettiğini belirten Korkmaz, delilleri kendisinin de muhafaza etmek istediğini ve savcıdan CD olarak aldığı delilleri daha sonra şifreli olarak kendi flash diskine ve hard diskine kopyaladığını ifade etti.

Korkmaz, Ocak 2014'ün sonlarına doğru söz konusu savcıyı 2 kez daha ziyaret ettiğini bildirirken, bu görüşmelerinde delillerin taranmış hallerini ve aramalarda elde edilen fotoğrafları aldığını ve bunları yine flash diskine aktardığını kaydetti.

Atilla'nın avukatından Korkmaz'a yasadışı delil sorusu

Şubat 2014'te eski görevinden alınan savcının yeni ofisini ve Temmuz 2014'te de evini ziyaret ettiğini söyleyen Korkmaz, bu ziyaretlerinde de daha önce taranmamış olan belgeleri ve eksik kalan raporların dijital versiyonlarını aldığını ifade etti.

Haziran 2016'da da dosyada bilirkişi görevinde bulunmuş bir memurdan da delil temin ettiğini anlatan Korkmaz, ABD'li savcılarla ilk olarak avukatı aracılığıyla iletişim kurduğunu aktardı.

Daha sonra, Atilla'nın avukatlarından Todd Harrison, Türkiye'de kendisine karşı yöneltilen iddianamedeki delilleri "asılsız" olarak nitelendiren Korkmaz'a, "O halde sizin Türkiye'de yasadışı elde ettiğiniz deliller nasıl benim müvekkilim Atilla Bey'e karşı kullanılabilir?" sorusunu yöneltti ancak cevap alamadı.

Korkmaz, savcılıkla 40'tan fazla görüşme yaptığını açıklamıştı

Duruşmanın dünkü (Çarşamba) oturumunda Atilla'yı ne gördüğünü ne de onunla tanıştığını belirten Korkmaz'a, savcılıkta ve kendisinde olmayan ses kayıtlarının içeriğine ilişkin nasıl yorum yaptığı ve dinlediğini iddia ettiği yüzlerce ses kaydından bu ses kayıtlarını nasıl hatırladığı sorulmuştu.

Korkmaz, bu görüşmelerin kendisinin ilk dinlediği ses kayıtları olduğunu, mahkeme salonunda da transkriptlerini görüp hatırladığını iddia etmişti. Korkmaz tanıklığa hazırlık sürecinde savcılıkla 40'tan fazla görüşme yaptığını, bazı günler 2, bazen 4 saat, bazen de daha uzun süre bir araya geldiklerini anlatmıştı.

Korkmaz, elindeki telefon görüşmeleri ses kayıtları, transkriptleri, dijital delil ve bilirkişi raporlarıdan faydalanarak Sarraf'ın altın ihracatı konusunda bir "excel tablosu" oluşturduğunu ve bu tabloyu ekim ayında tamamladığı bilgisini vermişti.

FBI, 50 bin dolar vermiş

Korkmaz, salı günkü ifadelerinde ise ABD Federal Soruşturma Bürosunun (FBI) kendisine 50 bin dolar verdiğini ve ABD'de oturduğu evin kirasını ise savcılığın ödediğini söylemişti.

Korkmaz, ABD'ye geldiği günden beri hiç çalışmadığını ancak çalışma başvurusunda bulunduğunu ve iki hafta önce olumlu yanıt aldığını anlatarak ABD hükümetinden yardım alıp almadığı sorusuna, "Savcılık 3 defa 300 dolar, toplamda 900 dolar verdi. FBI 50 bin dolar verdi.Oturduğum apartmanı savcılık tuttu, kirasını savcılık ödüyor." yanıtı vermişti.

Korkmaz'ın ifadelerinde yer alan bu iddialar üzerine FBI'ın Türkiye'deki görevlisi, Emniyet Genel Müdürlüğüne davet edilmişti.

FETÖ firarisi Türkiye'den nasıl kaçtığını anlatmıştı

Firari Korkmaz, Pazartesi günü verdiği ifade de ise şubat 2016 serbest bırakıldıktan sonra ağustos ayında Türkiye'den nasıl kaçtığı hakkında bilgiler vermiş ve 17 Aralık operasyonuna ait belgeleri nasıl beraberinde kaçırdığını anlatmıştı.

İfadesinin ilk gününde zaman zaman ağladığı gözlenen Korkmaz, delillerin bir kısmını ismini açıklamadığı soruşturma savcısından bir kısmını da soruşturmada görev almış bir polis memurundan aldığını ifade etmişti. Kokmaz, deliller ve ailesiyle beraber Türkiye'den kaçışını "Bir kaçakçı buldum, beni kaçırmasını istedim. Kara sınırından kaçtım." sözleriyle anlatmıştı.

Belgeleri havaalanında Amerikan güvenlik kuvvetlerine vermiş

İlk girdiği ülkeden pasaport temin edemediğini, başka bir ülkeye geçtiğini ve orada da pasaport alamadığı için üçüncü bir ülkeye gittiğini ifade eden Korkmaz, bu ülkede kendi adına düzenlenmiş bir pasaport edindiğini anlatmıştı. Bu ülkelerden Türkiye'ye iade edileceğinden korktuğunu belirten firari FETÖ üyesi Korkmaz, daha sonra ABD'ye kaçmaya çalıştığını anlatmıştı.

Korkmaz, Amerikan emniyet kuvvetleriyle irtibata geçtiğini, onların "katkısıyla" ABD'ye kaçtığını ve beraberinde getirdiği delilleri havalimanında teslim ettiğini belirtmişti. Türkiye’de yargılandığı davada Korkmaz, 17/25 Aralık dosyalarında hiç görev almadığını ve gelişmeleri medyadan takip ettiğini savunarak "tek parafım yok, 17 aydır neden tutukluyum?” şeklinde ifadelerde bulunmuştu.

Dava süreci

Geçen hafta boyunca çapraz sorgulaması yapılan Sarraf'ın, Manhattan'da beraber kaldığı hücre arkadaşı tarafından "Sarraf'ın kendisine iki kez tecavüz etmek ve cinsel tacizde bulunmak iddiasıyla" dava edildiği bildirilmişti.

Faouzi Jaber isimli 62 yaşındaki mahkum, geçen hafta Çarşamba akşamı Sarraf aleyhine "tecavüz" davası için başvuruda bulunmuştu. Buna göre söz konusu mahkum Jaber, avukatı Alexei Schacht aracılığıyla, Manhattan'da beraber aynı hücreyi paylaştıkları sırada Sarraf'ın kendisine iki kez tecavüz etmek ve cinsel tacizde bulunmak iddialarıyla dava açmıştı.

Sarraf marihuana içtiğini de kabul etmişti

Duruşmalarına devam edilen dava süreci içinde Sarraf, tutuklu bulunduğu cezaevindeki bir gardiyana, Türk avukatı vasıtasıyla, yaklaşık 45 bin dolar rüşvet verdiğini belirtmişti. Sarraf, cezaevinde uyuşturucu madde olan sentetik marihuana içtiğini de kabul etmişti.

Sarraf'ın "hapishaneden çıkmak ya da daha az ceza almak için işlemediğin suçları kabul etmek zorundasın" dediği ortaya çıkmıştı. Atilla'nın avukatları, Sarraf'ın hapishanedeki telefon görüşmelerinin kayıtlarına ilişkin mahkemeye bir mektup sunmuştu.

Savunmanın avukatlarının sunduğu mektupta, 15 Eylül 2016'da Sarraf ile Ahad isimli bir kişi arasında geçen telefon konuşmasında Sarraf'ın "ABD'de hapishaneden çıkmak ya da daha az ceza almak için işlemediğin suçları kabul etmek zorundasın" dediği belirtilmişti.

İran'a yönelik yaptırımları delme, banka dolandırıcılığı ve kara para aklamak gibi suçlar atfedilen Sarraf geçen yıl mart ayında ABD'de tutuklanmıştı.

Atilla ise 27 Mart'ta JFK Havalimanı'ndan Türkiye'ye gitmek üzereyken gözaltına alınmış ve ardından tutuklanmıştı.

Muhabir: Betül Yürük,Övünç Kutlu

dikGAZETE.com
SİZİN DÜŞÜNCELERİNİZ?
TÜRKİYE GÜNDEMİ
BUNLAR DA İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR
ÇOK OKUNAN HABERLER