Dünya

ABD başkanlığı için 'dolaylı demokrasi'

Yeni liderini belirlemek için 8 Kasım’da sandık başına gidecek ABD’de başkan doğrudan halk oyuyla değil, halkın seçeceği seçiciler kurulu tarafından belirlenecek. - Anadolu Ajansı

ABD başkanlığı için 'dolaylı demokrasi'
14-10-2016 14:47

WASHINGTON-Erkan Avci

8 Kasım’da sandık başına gidecek ABD’de başkan doğrudan halk oyuyla değil, halkın seçeceği seçiciler kurulu tarafından belirlenecek.

Dünyanın birçok demokratik ülkesinde uygulanan doğrudan demokrasi yerine seçimlerde "dolaylı demokrasi" uygulayan ABD'de halk, doğrudan başkan adayları yerine seçiciler kurulunu belirlemek üzere sandık başına gidecek.

ABD'de seçimlere kısa bir süre kalırken, ülke uzun seçim aşamaları ve karmaşık seçim sistemi nedeniyle yılbaşından beri seçim atmosferini yaşıyor.

Başkanlık seçimlerinin ilk aşaması kabul edilen parti adaylarının belirlendiği “başkanlık ön seçimleri” şubatta başlayıp haziranda sona erdi. Bu seçimlerde partililer, başkan adaylarının kim olacağını belirlemek için oy kullandı.

Ön seçimlerin ardından Cumhuriyetçi Parti ve Demokrat Parti temmuz ayında genel kurullarını yaparak, resmi başkan adaylarını belirledi.

Başkanlık için yarışacak isimlerin belirlenmesinin ardından adaylar, 4 yıl boyunca birlikte çalışacakları başkan yardımcısı adaylarını belirleyerek, kamuoyuna duyurdu.

Cumhuriyetçilerin adayı iş adamı Donald Trump, kendisine yardımcı olarak Indiana Valisi Mike Pence’i belirlerken, Demokratların adayı eski Dışişleri Bakanı Hillary Clinton yol arkadaşı olarak Virginia Senatörü Tim Kaine’i seçti.

Daha az oy kazanan aday başkanlığı alabilir

ABD seçim sistemine göre vatandaştan en fazla oyu almak başkan olmak için yetmeyebiliyor. Bunun son örneği 2000 yılı başkanlık seçimlerinde yaşandı.

Cumhuriyetçi Parti adayı George W. Bush, Demokrat Parti adayı Al Gore’a göre 500 binden daha az oy almasına rağmen seçiciler kurulu üyesi bakımından 266’ya karşı 271 üye üstünlüğü sağlayarak seçimi kazandı. Amerikan tarihinde Bush’un haricinde 16 kişi daha oyların çoğunluğunu almadan başkanlık seçimini kazandı.

Adayların her birinin 269 seçici delegede kalma ihtimali de bulunuyor. Böyle bir durumda başkanı Temilciler Meclisi, başkan yardımcısını ise Senato belirliyor. Bir başka deyişle Temsilciler Meclisi’nde çoğunluğu elde eden parti, başkanı, Senato’da egemen olan parti ise başkan yardımcısını belirliyor.

Seçici kurul için adaylar, parti kurultaylarında belirleniyor. Eyaletlerin kendi uygulamalarına bağlı olarak bu kişilerin isimleri oy pusulalarında yer alabiliyor ya da almayabiliyor.

Dolayısıyla Amerikan halkı, aslında başkanlık seçiminde seçici kurulu üyelerini seçiyor, seçici kurul da otomatik olarak başkanı belirliyor.

Bu gereklilik Demokratlar ve Cumhuriyetçiler dışında kalan üçüncü bir parti adayının başkanlık yarışındaki işini “imkansız” kılıyor. Bunun nedeni ise eyaletlerin seçici oylarının "kazanan hepsini alır" sistemine göre dağıtılması.

“Salıncak eyaletler” seçimin kaderinde etkili

Kimi eyaletlerde bir aday ya da parti baskın konumdayken, kimilerinde adaylar seçilmeyi garanti edemiyorlar. Seçimlerde Demokratlar ile Cumhuriyetçiler arasında gidip gelen bu eyaletler "salıncak eyalet (swing state)" olarak tanımlanıyor ve başkan adaylarının kazanmak için çok çaba sarf ettiği yerler olarak biliniyor.

Bu yılki seçimlerde oy dağılımının en çok merak edildiği eyaletler arasında Ohio, Florida ve Virginia gösteriliyor. Florida, California ve Teksas gibi oy ağırlığı yüksek olan eyaletler seçimlerde belirleyici olurken, "kazanan hepsini alır" kuralı gereği salıncak eyaletlerin hangi adaya oy vereceği de başkanlık için önemli hale geliyor.

dikGAZETE.com
SİZİN DÜŞÜNCELERİNİZ?
TÜRKİYE GÜNDEMİ
BUNLAR DA İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR
ÇOK OKUNAN HABERLER