Dünya

ABD, 2019 'Uluslararası Dini Özgürlükler Raporunu' yayımladı

ABD Dışişleri Bakanlığı, “Uluslararası Dini Özgürlükler Raporu'nun 2019 yılı sayısını yayımladı. Birçok ülkedeki azınlık grupların karşılaştığı dini kısıtlamaların değerlendirildiği raporda, ABD'deki Müslümanların durumu yer almadı.

ABD, 2019 'Uluslararası Dini Özgürlükler Raporunu' yayımladı
11-06-2020 13:02
Washington

ABD Dışişleri Bakanlığı, birçok ülkedeki dini kısıtlamalar ve azınlıkların durumunu değerlendirdiği “Uluslararası Dini Özgürlükler Raporu'nun 2019 yılı sayısını yayımladı.

ABD Dışişleri Bakanlığı, bu yıl 22'incisi yayımlanan Uluslararası Dini Özgürlükler Raporu’nda, yaklaşık 200 ülkedeki “dini azınlıklara yapılan kısıtlamaları” inceledi.

Raporun sunumunu Dışişleri Bakanı Mike Pompeo ve Dışişleri Bakanlığı Uluslararası Dini Özgürlükler Özel Temsilcisi Sam Brownback yaptı.

Pompeo, sunumunda, özellikle Çin, İran ve Rusya'daki azınlık guruplara yapılan dini baskılara vurgu yaptı.

Diğer yandan 2019'da dünya genelinde işlenen dini özgürlük ihlallerinin 2018'e göre düşüş gösterdiğini ve bunun sevindirici bir gelişme olduğunu belirten Pompeo, özellikle Gambiya'nın Arakanlı Müslümanlara karşı işlenen suçlarla ilgili olarak Uluslararası Adalet Divanı'na dava açmasını memnuniyetle karşıladıklarını belirtti.

Arakanlı Müslümanlara baskı devam ediyor

Raporda da, Myanmar'ın, Arakanlı Müslümanlara yönelik baskı ve şiddet eylemlerine devam ettiği belirtilirken, Myanmar hükümetinin bu baskıların sona ermesi için hiçbir girişimde bulunmadığı ve Arakan halkının 2017 öncesi zorlu hayat koşulları içinde yaşamaya devam ettiği vurgulandı.

Raporda, şu ifadelere yer verildi:

"ABD olarak, Başkan, Başkan Yardımcısı, Dışişleri Bakanı, Birleşmiş Milletler Daimi Temsilcisi, ABD'nin Myanmar Büyükelçisi ve çeşitli kıdemli yetkililer düzeyinde Myanmar'da dini özgürlüklerin sağlanması, diğer azınlıklara yapılan ayrımcılığın bitirilmesi ve Arakanlılara uygulanan baskı politikaları ile Müslüman karşıtı söylemlerin sonlandırılması çağrısında bulunmaktayız."

Bununla birlikte Suudi Arabistan'daki dini baskılara da geniş yer ayrılan raporda, ülkede özellikle farklı dinlere ait hiçbir uygulamaya izin verilmediği, Suudi Kralı ile Veliaht Prensi sorgulayan herkesin suçlu muamelesi gördüğü ifade edildi.

Ayrıca farklı mezheplere mensup Müslüman azınlıkların da ülkede büyük baskı gördüğü belirtilirken, tutuklanan bu kişilerin adil olmayan mahkemelerde ağır cezalara çarptırıldığına dikkat çekildi.

Diğer yandan ise Suudi yönetiminin din ve fikir özgürlüğü kapsamında bazı reformlar uygulamaya çalıştığı savunulan raporda, ABD'nin bu reformları memnuniyetle karşıladığı belirtildi.

Mısır'a sınırlı eleştiri

Bunun yanı sıra Mısır'a da değinilen raporda, Mısır yönetiminin ülke genelinde bazı kiliseleri kapattığı ve Hristiyanlara ibadet edebileceği bir yer tesis etmediği vurgulanırken, ülkedeki Şii mezhebine bağlı vatandaşların ise askeriye, güvenlik ve istihbarat birimlerine alınmadığı kaydedildi.

Öte yandan raporda, Mısır'ın demokratik yöntemlerle seçilmiş ilk Cumhurbaşkanı Muhammed Mursi'nin tutukluluk sürecinde yaşadığı kötü şartlar nedeniyle hayatını kaybetmesine ve darbe sonrası tutuklanan veya hayatını kaybeden Müslüman Kardeşler mensuplarına yer verilmemesi dikkati çekti.

Raporun Türkiye bölümü

Raporun Türkiye bölümünde ise geçen yıllara kıyasla Fetullahçı Terör Örgütü (FETÖ) hakkında herhangi bir değerlendirmeye yer verilmemesi dikkati çekerken, ülke genelinde Hristiyan ve Yahudi dinine mensup azınlıkların çeşitli zorluklarla karşılaştığı öne sürüldü.

Protestan kiliselere bağlı Hristiyanların ülkeye girişinin yasaklanması, ikamet izni verilmemesi veya kiliselerin faaliyetlerine özgür bir şekilde devam etmekte zorluk çekmesine vurgu yapılan raporda ayrıca, Ayasofya'nın camiye çevrilmesine ilişkin söylemlere de değinildi.

ABD, rapora kendini dahil etmiyor

ABD Dışişleri Bakanlığı tarafından hazırlanan Uluslararası Dini Özgürlükler Raporu'nda ABD sınırları içerisinde yer alan dini özgürlüklerin kısıtlanmasına yönelik olaylara yer verilmiyor.

ABD'de özellikle Başkan Donald Trump, yönetime geldikten sonra İslamofobik söylemlerin artışı ve Müslümanlara yönelik kısıtlamalar dikkat çekiyor.

Trump, seçim kampanyasında Müslümanların ülkeye girişini engellemeyi vadetmiş ve göreve geldikten sonra da bu konuda sert adımlar atarak nüfusunun çoğunluğu Müslüman bazı ülkelerin vatandaşlarına vize sınırlaması getirmişti.

Kaynak: AA

dikGAZETE.com
SİZİN DÜŞÜNCELERİNİZ?
TÜRKİYE GÜNDEMİ
BUNLAR DA İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR
ÇOK OKUNAN HABERLER