BRÜKSEL
AB ülkelerinin devlet ve hükümet başkanları, İngiltere'nin ayrılık sürecini resmen başlatmasından bir ay sonra AB'nin Brexit müzakere ilkelerini görüşmek ve karara bağlamak üzere olağanüstü bir zirvede bir araya geldi.
AB Konseyi Başkanı Donald Tusk, zirve öncesi yaptığı açıklamada, İngiltere ile gelecekte yakın ve güçlü bir ilişki istediklerini söyledi.
Buna ilişkin herhangi bir sorun olmadığını vurgulayan Tusk, İngiltere'nin mali yükümlülüklerine atıfta bulunarak, "Fakat geleceği tartışmadan önce geçmişimizi düzene koymalıyız. Bu konuyu özenle, fakat sıkı bir şekilde halledeceğiz. Bence bu, (müzakerelerde) ilerlemede tek olası yol." dedi.
"Şu andaki birliğin eşsiz olduğunu biliyorum"
İngiltere hariç AB ülkelerini tanımlayan AB 27'nin birlik içinde olmasını isteyen Tusk, şu değerlendirmede bulundu:
"Ancak o zaman müzakereleri tamamlayabiliriz. Bu da, bizim birlik ve beraberliğimizin İngiltere'nin de çıkarına olduğu anlamına geliyor. Şimdilik, 27 üye devletin yanı sıra Avrupa Parlamentosu (AP) dahil tüm AB kurumlarından güçlü destek geldiğini hissediyorum. Bunun eşsiz olduğunu biliyorum, fakat değişmeyeceğinden eminim. "
AB Komisyonu Başkanı Jean-Claude Juncker, müzakerelere İngiltere'de 8 Haziran'da yapılacak erken genel seçimden sonra başlanacağını, ancak onun öncesinde 3 Mayıs'ta AB Konseyinden müzakereler için yetki isteyeceklerini, Konseyin de bu talebi 22 Mayıs'ta oylayacağını açıkladı.
AB'nin Brexit müzakerecisi Michel Barnier, AB 27'nin bugünkü toplantısının çok önemli olduğunu belirterek, "Çünkü beraber olduğumuzu gösteriyor." sözlerine yer verdi. Barnier, AB'nin birlik ve beraberlik içinde bulunduğunu ama bunun İngiltere'ye karşı olmadığını ifade etti.
Merkel: Çıkarlarımızı birlikte temsil edeceğiz
Almanya Başbakanı Angela Merkel, gelecekte de İngiltere ile iyi ilişkiler içinde olmak istediklerini belirterek, "Ancak biz de 27 ülke olarak çıkarlarımızı birlikte temsil edeceğiz. Şimdiye kadar bu mükemmel bir şekilde başarıldı. Müzakerelerde de başarlı olmak için bu, iyi bir başlangıç noktasıdır." açıklamasında bulundu.
Hollande: Fransa'daki seçimde AB oylanacak
Fransa Cumhurbaşkanı François Hollande, bugünkü zirvenin öneminin, AB'nin birliği olduğunu kaydederek, "Şüphesiz AB'den ayrılma kararının Birleşik Krallık'a bir bedeli olacaktır. Bunun cezalandırıcı olmaması gerekiyor. Aynı zamanda AB kendi çıkarlarını koruyacaktır." ifadesini kullandı.
Ülkesindeki seçimin AB bağlamındaki önemine değinen Hollande, Brexit örneğinde olduğu gibi AB'den ayrılmanın ortak pazarın dışında kalmak gibi olumsuz taraflarına atıfta bulunarak, şunları söyledi:
"Bu bir gerilemedir ve evet, bir risk almadır. Pazar günü Fransa'da ortaya konulan tercih, Fransızların AB'den çıkması için korkulacak bir durumun olup olmadığıdır. Fransız halkının tercihi ve kazanımı, AB'de kalma yönünde olmalıdır. Bu perspektiften bakıldığında, 7 Mayıs'ta Fransa'da yapılacak seçim, AB'nin oylanacağı bir seçim olacak."
Rutte'den birlik vurgusu
Hollanda Başbakanı Mart Rutte, AB ve İngiltere arasında vatandaşların hakları, mali yükümlülükler ve İrlanda sınırı gibi önemli meselelerde yeterli derecece güven tesis edildikten sonra iki tarafın ilişkilerinin geleceğinin ele alınabileceğini belirtti.
İki yıl sürecek müzakereler sırasında AB 27'nin omuz omuza duracağından emin olduğunu vurgulayan Rutte, "Birlik ve beraberlik göstermeliyiz ve başarılı olacağımız izlenimine sahibim." dedi.
Lüksemburg Başbakanı Xavier Bettel de, bankaların kontrolü ve Türkiye gibi konuların bugün gündemde olmadığını ifade etti. Durumun, "Birleşik Avrupa, Britanya'ya karşı" gibi yansıtılmaya çalışıldığını belirten Bettel, "Bu öyle değil. Uzun süre Brexit konusunda konuştuk. Şimdi çalışmaya başlayacağız." ifadesine yer verdi.
Brexit müzakereleri
İngiltere, geçene sene haziran ayında yapılan referandumla AB'den ayrılma kararı almış, 29 Mart'ta da Lizbon Anlaşması'nın 50. maddesini işleterek ayrılık sürecini resmen başlatmıştı.
Tarafların, 8 Haziran'da yapılacak İngiltere'deki erken genel seçimlerin ardından müzakerelere başlaması ve sürecin iki yıl içinde tamamlanması bekleniyor. AB, müzakerelerde ilerleme kaydedilmeden herhangi bir ticaret anlaşması görüşmesine karşıyken, İngiltere ikisinin aynı anda yürütülmesini istiyor.
AB'nin, İngiltere'nin önceki taahhütlerinden dolayı 60 milyar avroluk bir fatura ödemesi gerektiğini savunması, müzakerelerdeki en zorlayıcı konulardan biri olarak öne çıkıyor. İngiltere'de yaşayan AB vatandaşları ile AB ülkelerinde yaşayan İngiltere vatandaşlarının durumu ve Kuzey İrlanda ile İrlanda Cumhuriyeti arasındaki sınır da önemli bir tartışma konusu.
Muhabir: Hasan Esen-Ömer Aydın-Erbil Başay
dikGAZETE.com