BUDAPEŞTE - MEHMET YILMAZ
Macaristan doğumlu Yahudi asıllı Amerikalı iş adamı George Soros'un bursuyla 28 yıl önce Oxford Üniversitesi Pembroke College'de İngiliz Liberal Felsefe Tarihi öğrenimi gören Macaristan Başbakanı Viktor Orban'ın, Soros'un finanse ettiği Orta Avrupa Üniversitesi'i (CEU) kapatmaya çalıştığı iddiasıyla AB'den sert tepkilere maruz kalması ve Macaristan hakkında ihlal prosedürü başlatılması, dikkatleri Macaristan'daki Soros etkisine çekti.
Çarşamba günü Orban'ın da katıldığı ve Macaristan'da temel hakların durumunun ele alındığı Avrupa Parlamentosu oturumunda, Macaristan meclisinde kabul edilen yeni yüksek öğrenim yasası, STK'lara yönelik yasal düzenleme, çocuk olmalarına bakılmaksızın iltica başvurusunda bulunan tüm sığınmacıların, bu süre zarfında Macaristan-Sırbistan sınırında oluşturulan, etrafı tel örgülerle çevirili konteynerlerde tutulmasını zorunlu kılan yasanın yanı sıra medya ve yargı bağımsızlığı konuları tartışıldı. Oturumda genel olarak Macaristan hükümetinin attığı adımların, Avrupa'nın temel esaslarına uymadığı eleştirisi yapıldı.
Orban, hükümetinin Soros'un üniversitesinin kapatan bir yasa çıkardığı iddialarının gerçeği yansıtmadığını ama Soros'un ülkesini hedef aldığını iddia ederek Soros'un Macaristan üzerindeki etkisine dikkati çekti.
Avrupa'daki sığınmacı krizinin başından bu yana sığınmacılara karşı aldığı sert önlemlerle gündemden düşmeyen Macar hükümeti, sığınmacılara insani ve hukuki destek veren birçok kurumunun, Soros tarafından finanse edildiğini çünkü Soros'un AB'ye her yıl bir milyon sığınmacı taşımak istediğini iddia ederek, buna engel olmak için her adımı atacaklarını her fırsatta belirtiyor.
İktidar partisi Fidesz Grubu Başkan Vekili Szilard Nemeth, 11 Ocak'ta yaptığı açıklamada, Soros'un desteklediği STK'ları kendi çıkarlarını yerel yönetimlere dikte ettirmek için kullandığını savunarak, ''Her türlü aracı kullanarak bu kuruluşları sıkıştırmak gerekli ve bence buradan temizlenmeli. Donald Trump'ın ABD başkanı seçilmesiyle bunun için uluslararası fırsatın doğduğunu hissediyorum.'' ifadesini kullanmıştı. Bu sözleri Soros ile bağlantılı kurumlara karşı ciddi adımların atılacağının habercisi oldu.
Macaristan'da 2015 yılı haziran ayından bu yana kamuoyunun tartışmasız ana gündemini oluşturan sığınmacı konusu, Orban'ın şubat ayında "Geçen 20 yıl boyunca bu kuruluşlara tahammül ettik ama sığınmacı konusunda gösterdikleri tutum artık fazla. Uluslararası sermaye, George Soros ve kuruluşları, attıkları bu adımla artık sınırı geçtiler." şeklindeki açıklamasıyla ikinci plana düşerken, ülkede Soros etkisi ana gündem maddesi haline geldi.
Başbakan Orban mart sonunda da Macaristan'da faaliyet gösteren CEU'yu "Soros üniversitesi" olarak adlandırdı, yasaları ihlal etmek ve sahtekarlıkla suçladı. Bu açıklama, Soros'a karşı sadece STK'lar çerçevesinde değil daha geniş alanda mücadele edileceğinin işareti olarak görüldü.
İnsan Kaynakları Bakanı Zoltan Balog'un 28 Mart'ta Macaristan meclisine sunduğu, yüksek öğrenim kurumlarının faaliyetlerinin yeniden düzenlenmesiyle ilgili tasarı henüz yasalaşmadan, Orban'ın söz konusu açıklamayı yapması Macar hükümetinin tasarıyla CEU'yu hedef aldığı iddialarına neden oldu.
Tasarı, 2 Nisan'da başkent Budapeşte'de binlerce kişi tarafından protesto edilirken, hükümeti oluşturan Fidesz-KDNP koalisyonu milletvekillerinin 123 "evet" oyuyla kabul edilmesi, ulusal ve uluslararası platformda büyük tepkiyle karşılandı. CEU'ya destek için internette başlatılan imza kampanyasına, aralarında 15'ten fazla Nobel ödüllü ismin bulunduğu 65 binden fazla kişi destek verdi.
Yasanın parlamentoda kabul edilmesine tepki gösteren Almanya Cumhurbaşkanı Frank-Walter Steinmeier, "Şu an Budapeşte'de CEU'ya karşı yapıldığı gibi, sivil toplumu ya da bilimi nefessiz bırakmaya yönelik adımlara Avrupa sessiz kalamaz.'' ifadelerini kullanırken, ABD'nin Budapeşte Büyükelçiliği CEU'nun 26 yıldır ABD-Macaristan ilişkileri için önemli attığını, üniversiteyi hedef alan kanunun Macaristan parlamentosunda hızla kabul edilmesinin ABD'yi hayal kırıklığına uğrattığı açıklamasını yaptı.
Avrupa için Liberal ve Demokrat İttifakı (ALDE) Başkanı Guy Verhofstadt da konuyla ilgili olarak "(Orban) Şimdi ise bir üniversiteyi kapatmaya karar verdi. Orban daha nereye kadar gidecek? Kossuth meydanında kitapları mı yakacak?'' yorumunu yaptı.
Macaristan Devlet Bakanı Janos Lazar, yasaya yönelik eleştirilere tepki göstererek, hükümetinin CEU öğrencileri ya da öğretim görevlileriyle herhangi bir sorununun olmadığını, Soros'un yasa dışı göçmenlik konusunda attığı adımların, ülkenin ulusal çıkarlarını tehdit ettiğini söyledi.
Lazar, Macar hükümetinin göçmenleri durdurmak istediğini, Soros'un ise aksine göçmenleri organize ettiğini ifade ederek, ''Birinin sığınmacıları organize edip sınırlarımıza getirmesini ve bizi zorlamasını kabul edemeyiz.'' diye konuştu.
Macaristan hakkında ihlal prosedürü başlatma kararından bir gün sonra AB Komisyonu Başkanı Jean-Claude Juncker'in Soros ile Brüksel'de buluşmasına Orban, "AB liderlerinin bir finans spekülatörüne böylesine yüceltici, onur verici ve ödüllendirici muamelede bulunması şok edici." sözleriyle tepki gösterdi.
Macaristan'ın gelecek dönemde özellikle STK'lara yönelik atacağı adımların, AB Komisyonu tarafından dikkatle izleneceği belirtiliyor. Öte yandan Macaristan'ın AB'nin ciddi bir yaptırımıyla karşı karşıya kalması beklenmiyor.