![AB Bakanı Çelik: Avusturya Başbakanı ırkçılığın temsilcisi haline gelmiştir](https://www.dikgazete.com/files/uploads/news/default/2018/06/ab_bakani_celik_avusturya_basbakani_irkciligin_temsilcisi_haline_gelmistir.jpg)
ANKARA (AA) - Avrupa BirliÄŸi (AB) Bakanı ve BaÅŸmüzakereci Ömer Çelik, Habertürk TV'de gündeme iliÅŸkin deÄŸerlendirmelerde bulundu ve soruları yanıtladı.
AK Parti olarak yoÄŸun bir seçim kampanyası yürüttüklerini dile getiren Çelik, seçime hazır olduklarını belirtti. CumhurbaÅŸkanı Recep Tayyip ErdoÄŸan'ın yeni dönemde açıkladığı projeler bulunduÄŸunu, Türkiye'nin ekonomisi ve demokrasisinin büyüdüÄŸünü anlatan Çelik, bu "baÅŸarı hikayesi"nin karşısında da 2002'den bu yana oluÅŸan kazanımları ters yüz etmekten bahseden, birbirinin benzeri söylemleri kullanan bir lobi olduÄŸunu ifade etti.
CumhurbaÅŸkanı adayı olarak ErdoÄŸan'ın ÅŸimdiye kadar yaptıklarını ve bundan sonra yapacaklarını anlatırken pozitif bir ajandası olduÄŸunu vurgulayan Çelik, buna karşılık diÄŸer adayların tamamen negatif bir ajanda üzerinden gittiklerinin ve somut projeler ortaya koyamadıklarının altını çizdi.
Bakan Çelik, cumhurbaÅŸkanlığı seçiminde ErdoÄŸan'dan yana yüksek bir tercih kullanılacağına ve AK Parti'nin de mecliste büyük bir çoÄŸunluk alacağına yönelik beklentisini dile getirdi.
"Avusturya hükümeti pimi çekilmiÅŸ bomba"Avusturya'nın AB'nin gelecek dönem baÅŸkanlığını yürütecek bir ülke olarak cami kapatma kararını deÄŸerlendiren Çelik, Avusturya hükümetinin Avrupa'nın geleceÄŸi için "pimi çekilmiÅŸ bir bomba" olduÄŸunu söyledi.
BaÅŸbakan Sebastian Kurz'un hayalperest, siyasal herhangi bir kapasite ortaya koyabilecek vizyona sahip olmayan, aşırı sağın söylemlerini içselleÅŸtirmiÅŸ bir kiÅŸi olduÄŸunu anlatan Çelik, aynı zamanda Avrupa'da da çok ciddiye alınan birisi olmadığını belirtti. Çelik, "Avusturya ile bir normalleÅŸtirme arzusu vardı ama gelinen noktada Avusturya BaÅŸbakanı, Ä°slam düÅŸmanlığı ve ırkçılığın temsilcisi haline gelmiÅŸtir." diye konuÅŸtu.
Esas olanın ideolojik mücadele olduÄŸuna ve bu baÄŸlamda Türkiye'ye yakın unsurlarla iÅŸ birliÄŸi yapmanın ideolojik mücadeleyi güçlendireceÄŸine iÅŸaret eden Çelik, bu unsurların dışlanması halinde radikalizmin yükseltilmiÅŸ olacağının altını çizdi. Bu durumun Avrupa'da, merkezdeki insanların elini güçlendirmediÄŸini, tam tersine, bu ivme üzerinden büyük bir tsunami yaratarak Nazi yanlılarını güçlendirdiÄŸini dile getiren Çelik, aşırı sağı ideolojik olarak aşırı sağın geleneksel unsurlarından daha çok benimsemiÅŸ bir kiÅŸinin Avusturya'da baÅŸbakanlık yaptığını vurguladı.
Ömer Çelik, ÅŸöyle devam etti:
"Önümüzdeki dönemde Avrupa için çok kaygılıyım. Ben normalde bir dönem baÅŸkanı bir ülkeye geldiÄŸinde dönem baÅŸkanlığı öncesinde o ülkeyi ziyaret ederdim. Avusturya'ya dönem baÅŸkanlığı öncesinde ya da dönem baÅŸkanlığı boyunca herhangi bir ziyarette bulunmayacağım. Avusturya dönem baÅŸkanlığını yok sayıyoruz. AB deÄŸerlerini temsil edecek bir yaklaşım zaten görmüyoruz. Ayrıca bu yaptıklarına karşı Türkiye de ciddi adımlar atacaktır. Zaten normalleÅŸme dedikleri ÅŸeyi de sakat anlıyorlar. Bir yanda normalleÅŸmeden bahsediyor Avusturya DışiÅŸleri Bakanı, iyi niyetli de olabilir ama aynı zamanda Türkiye'nin AB üyeliÄŸine karşı açıklama yapıyor. Bu nasıl bir normalleÅŸme ÅŸeyidir? Bunlara her türlü siyasal tutumların yanlış olduÄŸunu söylediÄŸinizde hemen konuyu getirirler Efes'teki kazılar ya da diÄŸer unsurlara. Türkiye - Avusturya iliÅŸkileri bir pakettir. Kendi iÅŸlerine yarayan kısımda iyileÅŸme olup da bizimle ilgili kısımda aynı olumsuzluÄŸu üretmeye devam ederlerse paketin bütün unsurları olumsuz etkilenecektir."
Avrupa ülkelerinin toplumlarını böyle zehirledikleri zaman yönetilebilir bir toplum düzeninden çıktıklarına dikkati çeken Çelik, Avusturya BaÅŸbakanı'nın da yaptığı politikalarla bütün Avrupa'yı zehirlediÄŸini kaydetti. Çelik, OrtadoÄŸu için DEAÅž neyse, Avrupa için de Ä°slam düÅŸmanlığının o olduÄŸunu vurguladı.
"Darbecilerin himaye edilmesi her zaman hatırlanacak"Yunanistan'ın FETÖ'nün 15 Temmuz 2016'daki darbe giriÅŸimi sonrası bu ülkeye kaçan darbeci askerleri himaye etmesine iliÅŸkin Çelik, "Sonuçta, Yunanistan darbecileri himaye eden bir ülke haline gelmiÅŸtir. Bu adamlar milletimize, devletimize karşı silah çekmiÅŸ, Türkiye'nin düÅŸmanlarıdır. Yunanistan ile NATO içerisinde aynı ÅŸemsiyeyi paylaşıyoruz. Bu himaye ettikleri kiÅŸiler, NATO ordusuna silah çekmiÅŸlerdir. Türk ordusu aynı zamanda bir NATO ordusudur. Dolayısıyla Yunanistan'ın yaptığı ÅŸey ne müttefiklikle ne komÅŸuluk iliÅŸkisiyle herhangi bir ÅŸekilde baÄŸdaÅŸmaz." deÄŸerlendirmesinde bulundu.
Herhangi bir AB ülkesinde darbeyi himaye eden, darbecileri koruyan bir hukukun olamayacağını söyleyen Çelik, ÅŸunları kaydetti:
"Bu ÅŸahıslardan bazı askeri sırları alabileceklerini düÅŸünüyorlar. Bu ÅŸahısları kullanabileceklerini düÅŸünüyorlar. Bu Fetullahçı Terör Örgütü'nün mensupları da böyle ÅŸahıslar. Bunlar herhangi bir kıblesi, vatan ve ülke aidiyeti olmayan, kim kullanmak isterse onlar için elveriÅŸli bir aparat durumundalar. Dolayısıyla Yunanistan'daki bazı makamlara muhtemelen gereken hizmeti yapacaklarını taahhüt etmiÅŸlerdir, onlar da bunları satın almıştır."
FETÖ'nün darbe giriÅŸiminin ardından Yunanistan'dan Türkiye'ye bir destek ziyareti gerçekleÅŸmediÄŸine de dikkati çeken Çelik, "Bu darbecilerin, asker üniforması giymiÅŸ teröristlerin himaye edilmesi her zaman için Türk- Yunan iliÅŸkilerinde merkezi noktada hatırlanacak bir durum olacaktır." diye konuÅŸtu.
"Objektif kriterlere bakılıyorsa, vize serbestisinin baÅŸlaması gerek"Ankara'da 31 Mayıs'ta düzenlenen Türkiye ile AB arasındaki vize serbestisi diyaloÄŸu toplantısının olumlu geçtiÄŸini belirten Çelik, "Bu konudaki ilerlemeden dolayı bir memnuniyet var. Aslında ÅŸu anki haliyle bu kağıdın kabul edilmemesi için hiçbir sebep yok. Mesele teknik bir müzakere ise objektif kriterler açısından bakılacaksa bu kağıdı kabul etmeleri gerekiyor ve vize serbestisinin baÅŸlaması gerekiyor." dedi.
Son zamanlarda en teknik meselelerin bile siyasi mülahazaların konusu olduÄŸuna dikkati çeken Çelik, "Böyle bir ÅŸey yaparlarsa süreç uzayacaktır." diye konuÅŸtu.
Dünyanın enteresan bir yere gittiÄŸini ve geleneksel ittifakların sarsıldığı bir dönemden geçildiÄŸini söyleyen Çelik, ABD BaÅŸkanı Donald Trump'ın, ithal çelik ve alüminyuma yönelik yeni gümrük vergisi uygulamalarının, G7 üyesi ülkelerden gördüÄŸü tepkiyi buna örnek verdi.
Çelik, Türkiye'nin deÄŸerler ve jeopolitik açıdan önemli bir anahtar ülke olduÄŸuna iÅŸaret ederek, AB'nin dünyanın türbülansa girdiÄŸi bir dönemde deÄŸerleri korumak açısından da Türkiye ile hareket etmesinin önemine dikkati çekti. Çelik, Türkiye'yi dışlayan bir AB'nin kendini ötelemiÅŸ olacağının altını çizdi.
Türkiye-AB iliÅŸkilerinin herhangi bir ÅŸekilde birbirinden kopmayacak yapısal iliÅŸkiler olduÄŸunu ifade eden Çelik, Türkiye'nin "imtiyazlı ortaklık" gibi tekliflere yüz vermeyeceÄŸini vurguladı.
Muhabir: Meltem Bulur-Nazlı YüzbaşıoÄŸlu