ANKARA (AA) - Avrupa BirliÄŸi (AB) Bakanı ve BaÅŸmüzakereci Ömer Çelik, Twitter hesabından yaptığı açıklamada, AB Genel Ä°ÅŸler Konseyinin dün kabul ettiÄŸi sonuç belgesini eleÅŸtirerek bunun AB'nin kolektif aklının ne kadar karışmış olduÄŸunu göstermesi bakımından tarihi nitelikte olduÄŸunu vurguladı. Çelik, "Bu vizyon yoksunu, gerçeklerden uzak ve çeliÅŸkilerle dolu belge, AB'nin Türkiye karşıtı bir zihniyet tarafından nasıl esir alındığını açıkça ortaya koymaktadır." ifadelerini kullandı.
BaÅŸta Avusturya olmak üzere bazı üye ülkelerin Türkiye karşıtı zihniyetinin dün Genel Ä°ÅŸler Konseyi’nden sonuç belgesi olarak çıktığını belirten Çelik, 15 Temmuz darbe giriÅŸiminin ardından Türkiye'ye yeterince destek olmadıklarını kapalı toplantılarda itiraf eden AB yetkililerinin, yine Türkiye'ye teröristler karşısında destek vermek yerine Türkiye'nin teröre karşı aldığı önlemleri eleÅŸtirme yoluna gittiÄŸinin altını çizdi.
Türkiye cumhurbaÅŸkanlığı ve parlamento seçimlerini henüz tamamlamışken, yeni bir dönem baÅŸlarken, CumhurbaÅŸkanlığı Yönetim Sistemiyle devasa bir reform süreci baÅŸlamak üzereyken yapılan bu açıklamanın Türkiye'ye karşı ne kadar ön yargılı olunduÄŸunu gösterdiÄŸini kaydeden Çelik, baÅŸta Avusturya olmak üzere bazı üye ülkelerin Türkiye konusundaki iflah olmaz takıntılarını tatmin etmek üzere hazırlanan belgenin kendi içinde çeliÅŸkilerle dolu olduÄŸuna iÅŸaret etti.
Bir yandan yargının bağımsızlığından bahseden açıklamanın bir yandan da yargıya intikal etmiÅŸ 2 Yunan askeri ve AB vatandaÅŸları konusunda beklentilerini dile getirerek yargıya mesaj verdiÄŸine dikkati çeken Çelik, ÅŸöyle devam etti:
"Ülkemize AB Ortak Dış, Güvenlik Politikasına uyumlu hareket etme çaÄŸrısı yapan AB, öncelikle kendi üyelerini Filistin gibi insani trajedilerin yaÅŸandığı konularda tutarlı ve insani bir tutuma yönlendirmelidir. Ä°srail mezalimi karşısında çekimser kalanlar Türkiye'ye ders veremezler.
AB'nin Türk - Yunan iliÅŸkileri ve Kıbrıs meselesinde objektiflikten uzak, tarafgir, meÅŸruiyete deÄŸil, ilkel mahalle dayanışmasına dayalı yaklaşımını ciddiye almamız da mümkün deÄŸildir.
18 Mart mutabakatının devamının önemini vurgulayan açıklamanın, mutabakatın asli unsurları olan yeni fasılların açılmasında ve Gümrük BirliÄŸinin güncellenmesinde hiçbir adım atılmayacağını söylemesi, vize muafiyetinden bahsetmemesi dürüstlükten uzak ve çeliÅŸkili bir yaklaşımdır. 18 Mart sadece göç meselesinden ibaret deÄŸildir. AB’nin taahhütleri bulunan yukarıdaki konular da 18 Mart’ın asli unsurlarıdır. AB bu açıklaması ile 18 Mart anlaÅŸmasına uymayacağını ilan etmiÅŸtir.
AB'nin sadece kendi çıkarına gördüÄŸü göç, terör, ulaÅŸtırma, enerji gibi alanlarda Türkiye'yi kilit ortak göreceÄŸi ve ülkemize karşı sözlerini ve taahhütlerini yerine getirmekten imtina edeceÄŸi seçici bir iliÅŸki biçimini kabul etmemiz mümkün deÄŸildir.
Aşırı sağın iktidar olduÄŸu ülkelerin esir aldığı AB Konseyi'nin ülkemizin AB'den uzaklaÅŸtığı iddiası trajikomiktir. Bu iddianın ciddiye alınacak tarafı yoktur. Avusturya'nın Türkiye - AB iliÅŸkilerini bitirme niyeti bazı üye ülkelerin de desteÄŸiyle AB pozisyonu haline getirilmiÅŸtir. Biz deÄŸerler Avrupasını temsil eden bir AB'ye üye olmak istiyoruz. Aşırı sağın iktidar olduÄŸu, bunun normalleÅŸtirildiÄŸi ve AB'nin kendi kurucu deÄŸerlerinden uzaklaÅŸtığı bir AB ne üyelerine ne adaylarına gelecek vaat edebilir."
Muhabir: Meltem Bulur