ANTALYA
Anadolu Ajansı (AA) Türkiye Haberleri Yayın Yönetmeni Hasan Öymez, Polis Akademisi Göç ve Sınır Güvenliği Araştırma Merkezi (GÖÇMER) tarafından Kundu turizm merkezindeki bir otelde "Göç ve Uyum" temasıyla düzenlenen 2. Uluslararası Göç ve Güvenlik Konferansı'ndaki "Medya ve Suriyeliler" konulu oturumda yaptığı konuşmada, Türkiye'nin açık kapı politikasıyla Suriye'den gelen sığınmacılara geçici koruma statüsü vererek hayatları kurtarmaya yönelik bir politika izlediğini söyledi.
Hasan Öymez, çoğunluğu şehirlerde olmak üzere, Türkiye'de yaklaşık 3,5 milyon Suriyelinin yaşadığını, ayrıca çok sayıda Iraklı ve Afganistanlının da bulunduğunu söyledi. Suriyeli nüfusun yoğun olduğu Gaziantep'te, Suriyelilerin karıştığı adli vakaların, toplam vakaların yüzde 3,5'ine tekabül ettiğini belirten Öymez, bu vakalarda Suriyelilerin genellikle mağdur taraf olduğunu kaydetti.
Öymez, Suriyelilerin Türk toplumunun hassasiyetlerine dikkat etme ve misafir yaklaşımıyla var olma çabası içinde oldukların belirterek, şöyle devam etti:
"Türkiye'nin ulusal ajansı olarak 13 dilde yayın yapıyoruz. Türk medyasının büyük çoğunluğu gibi olaya trajedi, dram olarak yaklaşıyoruz. Gerek Suriye içinde gerekse de buraya gelen Suriyelilerin dram dolu hayatlarına, hayata tutunma çabalarına, acılarını dindirmeye yönelik hikayelere yer vermeye çalıştık. Anadolu Ajansı olarak günde yaklaşık bin 600-bin 700 haber yayınlıyoruz. Bunun önemli bir bölümü Suriye merkezli ve dış politika kaynakları haberlerimiz oluyor. Bunun 13 dile çevrilip dünyaya duyurulduğunu düşünürsek bu, oldukça ciddi bir rakam. Oldukça önemli haberlere imza attık. Aylan bebeğin sahile vurmuş görüntüsü, yine aynı şekilde Suriye'de zarar görmüş çocukların görüntüleri, Anadolu Ajansı muhabirleri, kameramanları ve foto muhabirleri tarafından dünyaya aktarıldı."
"Savaş bitse de 1,5 milyon Suriyeli Türkiye'de yaşayacak"
Türkiye Cumhuriyeti Devleti'nin Suriyelilere yönelik yardımları ve açık kapı politikasının ülke içinde anlatıldığını ancak dünyaya aktarma konusunda önemli eksiklikler olduğunu vurgulayan Öymez, "Dünyada pek çok ülke ve hatta çok önemli devlet yetkilileri bile Türkiye'nin Suriyelilere yönelik yardımlarından bihaber durumda. Bu da Türk medyasının önemli bir eksikliği olarak not düşülmelidir." dedi.
Öymez, medyada Türkiye'deki Suriyelilere yönelik bir yayıncılık politikasının olmadığının da altını çizerek, şunları kaydetti:
"Türkiye'nin sadece medya ile ilgili değil, Suriyelilere yaklaşım konusunda çok ciddi paradigma geliştirmeye ihtiyacı var. Genel olarak Türkiye'nin sığınmacılara yönelik politikasını uzun vadeli ve çok yönlü bir Suriye politikasına dönüştürmesi gerekiyor. Zira dünya üzerinde bu tip göç hareketlerine yönelik yapılmış araştırmalar, ülkesine geri dönenlerin oranının yüzde 60'ı geçmediğini gösteriyor. Kabaca bir rakamla, her şey yolunda gidip yarın savaş sona erecek olsa bile 1,5 milyondan fazla Suriyeli Türkiye'de yaşamaya devam edecek. Durum, bunu gösteriyor."
Öymez, Fırat Kalkanı Harekatı kapsamında gittiği Suriye şehirlerinde ve köylerinde edindiği izlenimlerin ardından, Suriyelilerin en az 10 yıl, normalleşene dek ülkelerine dönmeyeceğini gösterdiğini aktardı.
"Suriyelilere ayrımcılık yapılıyor"
İstanbul Yeni Yüzyıl Üniversitesi Rektörü ve Akşam Gazetesi yazarı Prof. Dr. Yaşar Hacısalihoğlu da Türk medyasında Suriyelilerle ilgili yapılmış olumsuz haberlerden örnekler sunarak yaptığı konuşmada, gazete haberlerinde Suriyelilere yönelik ayrımcılık yapıldığını belirtti.
"Medya, Suriyelilerin karıştığı asayiş olaylarından ziyade yaşadıkları dramlar ve 3 milyon Suriyelinin Türkiye için önemini anlatan haberlere imza atmalı." diyen Prof. Dr. Hacısalihoğlu, yaptığı gazete taramalarında böyle örneklere rastlamadığını söyledi.
Soru cevap bölümüyle sona eren oturumun ardından Öymez ve Hacısalihoğlu'na plaket verildi.
.
dikGAZETE.com