Kış turizminin gözde merkezlerinden Uludağ’a turist olarak gelen 9 kişilik ailenin çocuğu İbrahim Najib El Mansouri, dün akşam saatlerinde kayboldu. Bunun üzerine çocuğu bulmak için Jandarma Arama Kurtarma, Jandarma Özel Harekat, AKUT, NAK, Yıldırım Belediyesi Arama Kurtarma, Bursa Büyükşehir Belediyesi Arama Kurtarma, İHH, itfaiye ve UMKE ekipleri seferber oldu. Gece boyunca Uludağ’ın her yerinde arama yapan ekipler, çocuğun izine rastlamadı. Sabah saatlerinde tekrar arama başlatan ekipler, araziye dağıldı.
Özel haberleşme ağı kuruldu
Katarlı çocuğu bulabilmek için Osmangazi Jandarma İlçe Komutanı Binbaşı Aşkın Bozkurt ve Uludağ Jandarma Komutanı Üsteğmen Emre Kısa tarafından bütün kurtarma ekiplerinin de bulunduğu özel haberleşme ağı kuruldu. Bu sayede ekipler, birbirleriyle bağlantılı olarak haberleşti ve aramayı genişletti.
Kamera kayıtları incelendi
150 kişinin katıldığı arama-kurtarma çalışmalarında çevredeki tüm kamera görüntüleri incelendi. Görüntülerde çocuğun ailesiyle yemek yediği sırada yanlarından ayrıldığı görüldü. Bunun üzerine ekipler, çocuğun gidebileceği taraflarda yoğun çalışma başlattı.
Çocuğun İstanbul’dan getirilen kıyafetleri köpeklere koklatıldı
Öte yandan, jandarma ekipleri, dün İstanbul’a giderek ailenin kaldığı otelden çocuğun eşyalarını Uludağ’a getirtti. Burada çocuğun eşyalarını narkotik köpeklere koklatan ekipler, çocuğun bulunması için yoğun çaba gösterdi. Ayrıca çocuğa ait bastırılan bin adet fotoğraf Uludağ’da dağıtılırken, çevre köylere de çocukla alakalı bilgiler verildi.
18 saat sonra bulundu
Yoğun aramalar sonucunda çocuk 18 saat sonra Gölçük Çayırı’nda bulundu. Çocuğu bulan Jandarma Uzman Çavuş Musa Tamkoç, “Dün akşam 19.00 civarında bir çocuğun kayıp ihbarı geldi. Bilgilerini alıp, arama çalışmalarına başladık. 13.20’ye kadar çocuğu aradık. Gölçük Çayırı’nda çocuğu bulduk. 11.00 sıralarında Sarıalan mevkiine girdik. Arazi karışık ve yoğun ağaç olduğundan dolayı bazen birbirimizi kaybettik. 4 metrelik saf düzeninde ilerledik. Uludağ dağlık ve kayalık bir yer. Uçurumdan aşağıya indim. Dereden geçtik. ‘İbrahim, İbrahim’ diye yüksek sesle bağırdım. Biraz sonra sesi geldi. Çocuk beni görünce hafif kaçtı. Elma, çikolata, su verdim. İbrahim, ‘baba, anne gitti’ dedi. Komutanlarımız çocuğun ailesinin kimliklerini atmıştı. Onu gösterdikten sonra öz güven geldi. Çocukla sonra anlaştık. Üstü ıslaktı. İlk sağlık müdahalesini yaptım. Çocuğa kendi kıyafetlerimi verdim. Çocuğu yavaş yavaş getirdik” dedi.
“Geceyi uçurumun kenarında uyuyarak geçirmiş”
Çocuğu ilk bulduğu anı anlatan Tamkoç, “Çocuk uçurum kenarındaydı. Geceyi orada geçirmiş. Üzerindeki elbiseyi yastık yapmış. Bunu kendisi de anlattı. Uçururum kenarında beni görünce ağaca tutundu. Oradan düşme ihtimali de vardı. Kendisi geceyi uyuyarak geçirdiğini söyledi” diye konuştu.
Ahmet Faruk Çabuk
dikGAZETE.com