İstanbul
İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı Terör ve Örgütlü Suçlar Bürosunca, emniyet ve yargı kurumların içine sızan Fetullahçı Terör Örgütü'nün (FETÖ), Türkiye Cumhuriyeti'nin çözüm sürecinde yürüttüğü politikalardan dolayı Milli İstihbarat Teşkilatını (MİT) terör örgütü PKK/KCK ile ilişki içindeymiş gibi göstererek, 7 Şubat 2012'de MİT Başkanı Hakan Fidan'ın da aralarında bulunduğu MİT görevlilerini ifadeye çağırması ve haklarında yakalama kararı çıkarması kumpasına ilişkin hazırlanan iddianamenin detayları ortaya çıktı.
İddianamede, örgüt yöneticileri ve mensuplarının FETÖ/PDY Silahlı Terör Örgütü'nün amaç ve gayesi doğrultusunda planlı ve sistematik bir şekilde yürüttükleri söz konusu soruşturma ile yargı yetkisini kötüye kullanarak meşru hükümeti devirmeye çalıştıkları, Milli İstihbarat Teşkilatını kamuoyu nezdinde yıpratmayı amaçladıkları, MİT'in faaliyetlerinin ve mensuplarının deşifre edilerek kamuoyuna açıklanması suretiyle casusluk faaliyetinde bulundukları aktarıldı.
Dosya kapsamında tanık olarak ifadesi alınan eski emniyet müdürü Yunus Dolar ile gizli tanığın ifadeleri üzerine yapılan araştırmada, o dönem örgüt içerisinde emniyet ve yargıda ''mahrem imamlık'' yapan şahıslara yönelik bulgulara yer verilen iddianamede, "Kozanlı Ömer" kod adlı Osman Hilmi Özdil'in yardımcısı konumunda bulunan ve FETÖ elebaşıyla doğrudan görüşme olanağı olan "Bahadır" kod adlı firari şüpheli Çetin Özgür ve örgütün yargıdaki mahrem imamlarından olan firari şüpheli İlyas Şahin'in kalkışmaya ilişkin talimatı almak ve iletmek üzere ABD'ye gitmiş olabilecekleri yönündeki inceleme yapıldığı anlatıldı.
İddianamede, Çetin Özgür'ün 19 Ocak 2012'de saat 09.25'te Atatürk Havalimanı'ndan ABD'ye çıkış yaptığı, 10 günlük bir aranın ardından Bosna Hersek üzerinden 29 Ocak 2012'de saat 10.15'te yine Atatürk Havalimanı'ndan yurda giriş yaptığının tespit edildiği belirtildi.
İddianamede, sözde yargı imamı ''Kartal'' kod adlı şüpheli İlyas Şahin'in de 20 Ocak 2012'de Özgür'den bir gün sonra uçakla ABD'ye gittiği, yine Özgür'den bir gün sonra 30 Ocak 2012'de Atatürk Havalimanı'ndan ülkeye döndüğü bilgisi verildi.
Özgür ve Şahin'in bu seyahatlerinin 7 Şubat MİT Kumpas soruşturmasının bilgilerini FETÖ elebaşı Gülen'e aktarmak ve onay almak için olduğu vurgulanan iddianamede, operasyon onayının alınması ile 13 Ocak 2012'de yapılan KCK operasyonunda ele geçtiği öne sürülen ve bu tarihe kadar bekleyen "Oslo ses kayıtları"nın tespit edildiği iddia edilen dijital materyallerinin bu seyahatten hemen sonra 3 Şubat 2012'de incelemeye alındığı bildirildi.
İddianamede, örgütten gelen talimat sonrasında derhal harekete geçen örgüt mensubu eski emniyet birimlerinin işlemleri hızlandırdıkları ve 4 günlük süre içerisinde özellikle delillerin bulunduğu iddia edilen harddiskin incelemesinin tamamlandığı ve gözaltı kararının 7 Şubat'ta çıkarılmasıyla sürecin son bulduğu aktarıldı.
ABD'den gelen mahrem imamların talimatı sonrası Ankara'da toplantı
Böylece operasyon talimatının örgüt elebaşı Fetullah Gülen'e sunulmasında kuryelik yapan dönemin sözde emniyet imamı Özgür ve sözde yargı imamı Şahin'in de kumpas soruşturma kapsamında görev aldığının belirlendiği anlatılan iddianamede, şüpheliler Çetin Özgür ve İlyas Şahin'in FETÖ elebaşından aldıkları talimatın örgüt hiyerarşisi gereği emniyet birimlerine iletilmesinin, o dönem örgütün "Marmara Bölge İmamı" olan "Arif" kod adlı şüpheli Ali Rıza Tekinkaya tarafından yapıldığı tespitine yer verildi.
Firari şüpheli Tekinkaya hakkında yapılan araştırmada ise şüphelinin 7 Şubat MİT kumpas soruşturmasından hemen önce ve örgüt elebaşının talimatının gelmesi sonrasında 2, 3 ve 4 Şubat 2012 tarihlerinde Ankara Kızılcahamam Asya Termal Otel'de 5202 numaralı odada konakladığı, hemen yan odasında örgütün sözde Güneydoğu emniyet imamı "Bekir" kod adlı şüpheli Hüseyin Civan'ın kaldığı anlatılan iddianamede, bu şahıslarla birlikte kalanların tamamının sorgulandığı ve otelde toplam 120 FETÖ/PDY şüphelisinin bulunduğunun belirlendiği ifade edildi.
Tespit edilen bu otel kaydının örgüt elebaşının talimatı sonrasında gerçekleştirilmeye teşebbüs edilecek kalkışma sonrasında örgütün izleyeceği politikaların analizi ve ilgili birimlere iletilmesine ilişkin olduğu değerlendirmesi yapılan iddianamede, otelde kalan diğer şüpheliler ve örgütteki görevleri şöyle sıralandı:
''Sunay Elmas isimli şahsın örgüt içi konumunun Deniz Kuvvetleri Komutanlığı mahrem imamlarından ve yine yapılan araştırmada örgütün MİT yapılanması dahilinde görev alan imamlardan olduğu tespit edilmiştir. Kamil Bayram isimli şahsın örgüt içi kod isminin 'İsmail', örgüt içi konumunun ise polis memurları Türkiye imamı olduğu, yine Terörden Arananlar Listesi'nde adının geçtiği belirlenmiştir.
Sebahattin Kaplan isimli şahsın örgüt içerisinde 'Serkan' kod adını kullandığı, örgüt içi konumunun Marmara Bölgesi emniyet mahrem yapısı olduğu, Bekir Kalağası isimli şahsın örgüt içerisinde 'Onur' kod adını kullandığı, örgüt içi konumunun Marmara Bölgesi emniyet mahrem imamı olduğu tespit edilmiştir.
Musa Metin isimli şahsın 'Hakan' kod adını kullandığı, örgüt içi konumunun Ankara bölgesi emniyet mahrem imamı olduğu tespit edilmiştir.
Muhammet Bekar isimli şahsın kod isminin 'Ömer' olduğu, örgüt içi konumunun Ankara bölgesi emniyet mahrem imamı olduğu tespit edilmiştir.
Ramazan Yılmaz isimli şahsın kod isminin 'Serdar' olduğu, örgüt içi konumunun Ankara emniyet mahrem imamı olduğu, yine FETÖ'nün adliye yapılanması ile ilgili görevleri olduğuna dair tespitler yapılmıştır.
Bilal İrice isimli şahsın örgüt içerisinde 'Bahadır' kod adını kullandığı, örgüt içi konumunun Gaziantep-Diyarbakır-Siirt Güneydoğu Bölgesi emniyet mahrem imamı olduğu, yine hakkında Yozgat İl Emniyet Müdürlüğünce Yozgat emniyet mahrem il sorumlusu olduğu yönünde tespitlerin olduğu belirlenmiştir.''
"Karlov suikasti sanıkları da katılmış"
Toplantıya örgütün avukatlık yapılanmasında olduğu gerekçesiyle hakkında soruşturma bulunan firari şüpheli Murat Karkın'ın da katıldığı belirtilen iddianamede, Karkın'ın kayyum atanan Yüksel Karkın Küçük Avukatlık Ofisi'nin ortağı olduğu ve bu hukuk bürosunun ABD'deki Hakan Atilla davasının hakimi Richard Berckman'ı 2014 yılında İstanbul'da ağırladığı belirtildi.
Söz konusu toplantıya Rus Büyükelçi Andrey Karlov suikastine ilişkin davada firari sanık olan Murat Tokay ve Ahmet Kılınçarslan'ın da katıldığı ifade edilen iddianamede, 'Yavuz' kod adlı Tokay'ın Ankara bölgesi emniyet mahrem imamı olduğu, şüphelinin Karlov suikasti ile ilgili FETÖ/PDY hiyerarşisi ve emniyet mahrem yapılanması içerisinde terörist M. Mert Altıntaş'ın örgütsel "genel müdürü" görevinde olduğuna dair bilgilerin bulunduğu, "Necdet" kod adlı firari şüpheli Kılınçarslan'ın da Ankara bölgesi emniyet mahrem imamı olduğu kaydedildi.
Otelde kendilerini perdelemek için başka toplantılar da yapılmış
İddianamede, örgüt elebaşından doğrudan alınan talimat sonrası örgütün emniyet ve yargı imamlarının ülkeye geri dönüşlerinin hemen akabinde tertip edilen toplantıda, örgüt içi konumları belirtilen şüphelilerin toplantılara katılan diğer kişilere göre örgüt içi pozisyonlarının üst düzeyde bulunması, ayrıca soruşturmaya konu olayda İstanbul, Ankara ve Güneydoğu illerinin emniyet, yargı ve MİT örgüt ünitelerinin aktif görevler alması sebebiyle toplantıya katılan bu kişilerin örgütün o dönem girişeceği kalkışma ile ilgili örgütün yol haritasının kararlaştırılması ve üniteler arasında koordinasyonunun sağlanmasına yönelik olduğu ifade edildi.
Aynı tarihlerde örgütün çok sayıda militanının bahse konu otelde konaklamaları sağlanarak bununla 7 Şubat 2012 tarihli kalkışmaya ilişkin gündemi perdelemenin amaçlandığı belirtilen iddianamede, ''Bu suretle de toplantıya katılan örgüt militanlarının 7 Şubat 2012 tarihli kalkışmanın öncesinde bilgi sahibi oldukları, bu dönemden sonra örgütün güdeceği strateji hususunda toplantılar gerçekleştirdikleri ve kendi alanlarında örgüt hedefleri doğrultusunda sorumlu oldukları ünitelerin idaresi ile ilgili kararlar aldıkları ve alınan başkaca kararların kendilerine tebliğinin gerçekleştirildiği anlaşılmıştır.
Bu doğrultuda emniyet mahrem imamlarının toplantıya katılımlarının ise kendi sorumluluklarında bulunan ve bu kumpas soruşturmanın Ankara, İstanbul ve Güneydoğu illerindeki ayaklarında görev alan polis memur ve amirlerinin örgütsel talimatla uyumlu biçimde hareket etmelerini sağlamaya yönelik olduğu tespit edilmiştir.'' denildi.
Kaynak: AA
dikGAZETE.com