Genel

36 yıllık doktorun ilginç koleksiyonu

Akdeniz Üniversitesi Tıp Fakültesi Çocuk Cerrahisi Ana Bilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Mustafa Melikoğlu, çocukların yuttuğu ve yemek borusundan ameliyatla çıkardığı cisimleri, aileler duyarlılık kazansın diye panoda sergiliyor. Panoda,...

36 yıllık doktorun ilginç koleksiyonu
25-10-2015 13:37
Akdeniz Üniversitesi Tıp Fakültesi Çocuk Cerrahisi Ana Bilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Mustafa Melikoğlu, çocukların yuttuğu ve yemek borusundan ameliyatla çıkardığı cisimleri, aileler duyarlılık kazansın diye panoda sergiliyor. Panoda, kalemtıraş, vida, iğne, pil, bozuk para başta olmak üzere her evde bulunabilecek malzemeler dikkat çekiyor.
Prof. Dr. Mustafa Melikoğlu, çocukların oyun oynarken, yemek ya da soluk borularına kaçan cisimleri toplumda duyarlılık kazandırmak amacıyla ilginç bir koleksiyona dönüştürdü. Aralarında kalemtıraş, vida, çivi, kolye ucu, yorgan iğnesi, mıknatıs, pil gibi çeşitli maddelerin yer aldığı rafta, özellikle bozuk para ve kuruyemişlerin fazla olması dikkat çekti. Yaklaşık 120 çeşit maddenin yer aldığı koleksiyon, Akdeniz Üniversitesi Tıp Fakültesi H Blok binasındaki Çocuk Cerrahisi Ana Bilim Dalı Bölümü’nde oluşturulan, ‘Sindirim ve Solunum Yolundan Çıkarılan Cisimler’ yazılı panoda sergileniyor.

“KOLEKSİYON İLE TOPLUMU BİLGİLENDİRMEYE ÇALIŞIYORUZ”
Prof.Dr. Mustafa Melikoğlu, yaklaşık 36 yıldır çocukların yemek veya soluk borusundan ameliyatla çıkan cisimleri biriktirdiğini söyledi. İlk başlarda cisimleri sergilemeyi düşünmediğine değinen Prof. Dr. Melikoğlu, “Her yıl sürekli çocukların yemek ve soluk borusundan çıkan cisimlerin artması üzerine ailelerin dikkatini bu konuya çekmek istedim. Aileleri nasıl bilgilendirebilirizin hesabını yapmaya başladık. Çıkardığımız materyalleri hizmet verdiğimizi hastanede sergileyerek hastaların görmesini sağladık. Ailelerin hem kendileri bilgi sahibi olurken hem de bu durumu yakınlarına anlatır diye düşündük. Tamamen toplum eğitimini amaçlayan sosyal bir iştir. Kendi yerlerimizde saklasaydık kimse bu cisimleri göremezdi. Şimdi bir pano yaptık ve bu panoda cisimleri sergiliyoruz” dedi.

KURUYEMİŞ SORUNU
Servise bir yaşından ergenlik dönemine kadar olan çocukların geldiğini aktaran Prof.Dr. Melikoğulları, “Küçük çocuklarda daha çok yemek borusuna cisim kaçma ile karşılaşıyoruz. Çünkü çocuk emiyor. Bebeğin omzuna çatal iğne ile nazarlık türü şeyler takıldığı zaman çocuk dönüp emebiliyor. Çocuk bir yaşına geldiği zaman, kuruyemiş parçaları veriliyor. Soluk borusuna kuruyemişi kaçırınca ciddi bir solunum sorunu ve hayati tehlike ortaya çıkıyor. Bunun dışında çocuk eline aldığı her şeyi eline ya da ağzına alarak keşfetmeye çalışıyor. Çocuk ağzına götürdüğü objelerden bir kısmını yutuyor, bir kısmını çıkarıyor. Bizim yapmamız gereken bu objelere çocuğun ulaşmasını engellemektir. Belirli bir yaşa gelene kadar çocuklara, fındık, leblebi, fıstık, çekirdek, ceviz gibi kuruyemişleri yedirmemeliyiz” diye konuştu.

KALEMTRAŞ BİLE VAR
Koleksiyonda çıkan cisimlerden bilgiler veren Prof. Dr. Melikoğulları, “Yemek borusu içinde çocuklardan, iğne, kalemtıraş çıkarıyoruz. Sol akciğer bronşuna vida saplanan bir çocuk geç kalındığı için hayatını kaybetti. Soluk borusuna giden parça hastanın ileriki dönem için sakıncalıdır” ifadelerini kullandı.

İLK 4 DAKİKANIN ÖNEMİ
Yetişkinlerle çocukların yutak anatomisinin farklı olduğunun altını çizen Prof. Dr. Melikoğulları, çocukların cisim yuttuğunun anlaşılması halinde en yakın sağlık kuruluşuna başvurulmasını istedi.
Çocukların en çok madeni para ve çatal iğne yuttuklarını aktaran Prof. Dr. Melikoğulları, beynin yaşaması için oksijen alması gerektiğini, bu nedenle de ilk 4 dakikanın önemli olduğunun altını çizdi.

KİREÇ VE YAĞ ÇÖZÜCÜ UYARISI
Son dönemde çocukların yağları ve kireçleri çözündürmede kullanılan sıvıları içmeleri nedeniyle kendilerine başvurduğunu kaydeden Prof.Dr. Melikoğulları, “Yağ çözücüyü su zannederek içen çocuğun yemek borusu birkaç saniye içinde yanıyor ve geri dönüşü olmuyor. Kireç çözücülerde yemek borusu ve mide çıkışına zarar veriyor. O nedenle bu gibi tehlikeli maddeleri çocukların ulaşamayacağı yerde tutmalı ve şeffaf kutularda bulundurmamalıyız. Önemli olan çocuğu korumaktır” ifadelerine yer verdi.
(İHA)
SİZİN DÜŞÜNCELERİNİZ?
TÜRKİYE GÜNDEMİ
BUNLAR DA İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR
ÇOK OKUNAN HABERLER