DÄ°YARBAKIR (AA) - Diyarbakır'ın Çınar ilçesi yakınlarındaki Zerzevan Kalesi'nde yürütülen kazılarda, Asur dönemine ait 3 bin yıllık mühür ortaya çıkarıldı.
Ä°lçeye 13 kilometre uzaktaki Demirölçek Mahallesi yakınlarında bulunan, Roma Ä°mparatorluÄŸu döneminde "askeri yerleÅŸim" olarak kullanılan Zerzevan Kalesi'nde, Kültür ve Turizm Bakanlığı koordinesinde baÅŸlatılan kazılar 5 yıldır devam ediyor.
Kazı, Türkiye Ä°ÅŸ Kurumu, Valilik, Diyarbakır Müzesi, BüyükÅŸehir Belediyesi, Çınar Kaymakamlığı, Türkiye Seyahat Acentaları BirliÄŸi, Dicle Üniversitesi, KaracadaÄŸ Kalkınma Ajansı ve Safir Tuz'un desteÄŸiyle yürütülüyor.
Toplam 60 dönümde 12-15 metre yüksekliÄŸinde ve bin 200 metre uzunluÄŸunda sur kalıntısı, 21 metre yüksekliÄŸinde gözetleme ve savunma kulesi, kilise, yönetim binası, konutlar, tahıl ve silah depoları, yer altı ibadethanesi, sığınaklar, kaya mezarları, su kanalları ile 54 su sarnıcı bulunan kale, tarihe ışık tutuyor.
Bu yıl sürdürülen çalışmalarda, Roma dönemine ait bin 700 yıllık ve Mithras dinine ait yer altı tapınağının yakınındaki bölgede, 4 metre derinlikte, Asur dönemine ait olduÄŸu tespit edilen 3 bin yıllık mühür bulundu.
Zerzevan Kalesi Kazı Heyeti BaÅŸkanı Doç. Dr. Aytaç CoÅŸkun, AA muhabirine yaptığı açıklamada, buradaki çalışmaların bölgenin tarihinin aydınlatılması açısından önemli olduÄŸunu söyledi.
Kalenin aynı zamanda önemli bir turizm destinasyonu olduÄŸunu belirten CoÅŸkun, geçen yıl kaleyi 352 bin kiÅŸinin ziyaret ettiÄŸini, bu senenin 9 ayında sayının 340 bin olduÄŸunu dile getirdi. CoÅŸkun, yıl sonuna kadar ziyaretçi sayısının 500 bin, gelecek sene ise 1 milyona ulaÅŸmasını hedeflediklerini bildirdi.
Zerzevan Kalesi'nin bin 800 yıllık bir askeri yerleÅŸim olarak bilindiÄŸini anlatan CoÅŸkun, "Bundan öncesi yoktu. Ancak bu yıl yapılan çalışmalarda çok önemli buluntu grubuna rastladık. Bunlardan en önemlisi, 3 bin yıllık Asur mührü bulduk. Kale Roma dönemine ait ancak Asur dönemine ait bulguların çıkması Zerzevan Kalesi'nin tarihini bin 200 yıl geriye götürdü. Hem bölgenin hem de Diyarbakır'ın tarihini deÄŸiÅŸtirdi." diye konuÅŸtu.
"Kutsal bir anlamı var"CoÅŸkun, mührün, üzerindeki figürlerden dolayı baÅŸka bir örneÄŸinin olamayacağını dile getirerek, ÅŸunları kaydetti:
"Mührün kil bir baskısı var. Mühür kloritten yapılmış. Üzerinde tanrı figürü var. Tanrının karşısında bir hayat aÄŸacı bulunuyor. Tanrının arkasında ise bir kuÅŸ var. Mührün üzerindeki tanrı figürü, elindeki kozalak ve kovadaki kutsal suyla hayat aÄŸacına can veriyor. Üst kısmında ise güneÅŸ ışınları var. GüneÅŸ ışınlarının olması ve tanrının başının gökyüzüne kadar uzanmasının kutsal bir anlamı var. Bu nedenle bu mühür önemli."
Mührün içinde ip geçecek bir delik olmasının, kullanan kiÅŸinin bunu boynuna astığını gösterdiÄŸini belirten CoÅŸkun, o dönemde mektup, tablet, belge ve eÅŸya gönderilirken kilin onun üstüne bastırılarak mühürlendiÄŸini ifade etti.
CoÅŸkun, mühre iliÅŸkin ÅŸu deÄŸerlendirmede bulundu:
"Mühürlenen eÅŸya ulaÅŸtığı yerde açılmıyor ve kimin tarafından gönderildiÄŸi belli oluyor. Aitlik belirtmesi ve kiÅŸiye özel olmasından dolayı, bunu kullananın çok özel bir kiÅŸi olduÄŸunu gösteriyor. Belki Asur döneminde de burada bir kale yerleÅŸimi vardır. Belki de buranın en üst düzey yöneticisi ve generali Asur döneminde bu mührü kullanıyordu. Mühürle beraber birçok bronz eser de ortaya çıkarıldı. Asur döneminin Zerzevan Kalesi'nde olduÄŸunu bu eserler göstermiÅŸ oldu. Artık Zerzevan'da 3 bin yıllık Asur yerleÅŸiminin olduÄŸunu söyleyebiliriz."
Zerzevan KalesiAskeri yerleÅŸim antik yol güzergahında, 124 metre yükseklikte kayalık tepede bulunan Zerzevan Kalesi, Amida ile Dara arasında stratejik bir noktada yer alıyor. YerleÅŸim konumu itibarıyla bütün vadiye hakim, antik ticaret yolu üzerinde, geniÅŸ bir alanı kontrol altında tutan, Roma sınır garnizonu olan kale, Romalılar ve Sasaniler arasında büyük mücadelelere sahne oldu.
Roma'daki ismi "Samachi" olan yerleÅŸimin ilk inÅŸa edildiÄŸi dönem hakkında, devam eden kazılarla kesin bilgilere ulaşılacak. YerleÅŸimin surları ve yapıları Anastasios I (MS 491-518) ve Justinianos I (MS 527-565) dönemlerinde onarılarak bazıları ise yeniden inÅŸa edilerek mevcut haline getirildi.