28 Şubat sürecinde Selam Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni iken Devlet Güvenlik Mahkemeleri’nde (DGM) 26 ayrı davadan 157 yıla kadar hapis cezası istemiyle yargılanan ve İsviçre’ye iltica eden gazeteci Aydın Koral, 17 yıldır ülkesine dönemiyor.
İHA muhabirinin ulaştığı Aydın Koral, 28 Şubat sürecinde genel yayın yönetmenliğini yaptığı Selam Gazetesi’ndeki yazıları nedeniyle hapis cezasına çarptırıldığını söyledi. Aldığı hapis cezası nedeniyle yurt dışına çıkan ve 17 yıldır ülkesine dönemeyen Koral, 28 Şubat döneminde hiçbir hakaret ve şiddet çağrısı içermeyen muhalif düşüncelerini kaleme aldığı yazıları nedeniyle hapis cezasına çarptırıldığını ve çareyi yurt dışına iltica etmekte bulduğunu ifade etti. Kendisine kurulan iki ayrı kumpas nedeniyle 17 yıldır Türkiye’ye giremediğini öne süren Koral, şunları söyledi:
"Muhalif yazılarımdan dolayı DGM’de yargılanarak 20 ay hapis cezası aldım. Yargıtay’da yıllarca süren davalar varken, benim bir an önce cezaevine gönderilmem için skandal bir uygulama ile sırada olan tam 523 dosya atlanarak benim dosyam görüşüldü ve 7 gün içinde cezam onaylandı."
İkinci kumpası yurt dışından Türkiye’ye dönmek için Zürih Konsolosluğu’na yaptığı müracaattan sonra yargıdaki paralel devlet yapılanmasına bağlı unsurların devreye girmesi ile yaşadığını iddia eden Koral, Türkiye’den çıktıktan 5 yıl sonra gündeme gelen Selam Tevhid örgütü davasıyla adının ilişkilendirilerek yeniden dava açılması nedeniyle Türkiye’ye dönemediğini kaydetti. Koral, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Hiçbir somut kanıt, hukuki delil ve belge olmadığı halde hakkımda yeniden dava açılması sebebiyle Türkiye’ye dönemedim. Ben sadece ve sadece gazetecilik faaliyetleri bağlamında hem kendi yazmış olduğum yazılarımdan dolayı hem de Sorumlu Yazı İşleri Müdürü olduğum için başka yazılardan da mesul olmam nedeniyle DGM’lerde açılan onlarca dava ve kesinleşen hapis cezaları üzerine 1998’de yurt dışına çıkmak zorunda kaldım. Yıllarca süren uyduruk, sözde Selam Tevhid örgütü davasında hakkımda hiçbir hüküm ve gıyabi tutuklama kararı yoktu. Ne zaman ki Türkiye’ye dönmek için müracaat ettim, işte o zaman yargıdaki paralelci çete elemanları sırf dönüşümü engellemek için harekete geçip, örgüt üyeliği iddiasıyla hakkımda dava açılmasını ve gıyabi tutuklama kararı çıkarılmasını sağladılar. Bu şekilde Türkiye’ye dönmemi engellediler."
“85 YAŞINDAKİ ANNEM İLE YAPTIĞIM BÜTÜN TELEFON GÖRÜŞMELERİNİ KANUNSUZCA VE YILLARCA DİNLEMİŞLER”
Aydın Koral, bu 17 yıllık iltica süresince 85 yaşındaki annesi ile olan tüm telefon görüşmelerinin de dinlediğini ifade ederek, "Bu arada 17 yıldır evlat hasreti ile yanıp tutuşan, büyük bir ıstırap çeken 85 yaşındaki annem ile yaptığım bütün telefon görüşmelerini kanunsuzca ve yıllarca dinlemişler. Yine annemin ev telefonuyla birlikte yakın akraba ve dostlarımın telefonlarını da yasaya aykırı olarak dinlemişler. Neticede hiçbir suç unsuru bulamadıkları halde 17-25 Aralık darbe girişimi çerçevesinde içlerinde Sayın Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ve MİT Müsteşarı Hakan Fidan’ın da yer aldığı yüzlerce kişiyle birlikte beni de sözde Selam Tevhid dosyası kapsamında tutuklanacaklar listesine eklemişler. Geçtiğimiz aylarda paralel örgüt elemanlarının emniyet ve yargıdan temizlenmesi kapsamında yapılan operasyonlarda bütün gerçekler ortaya çıkmaya başladı. Paralel çetenin sözde Selam Tevhid örgütü kumpası gözler önüne serildi" diye konuştu.
Paralel örgütün medya ayağının yalan, iftira ve tezviratlara devam ettiğini söyleyen Koral, "Yargı makamlarınca yürütülen soruşturmalar ve başsavcılık tarafından yapılan bu önemli tespitler, genel olarak Selam Tevhid komplosunu deşifre ettiği gibi paralel örgütün şahsıma yönelik olarak gerçekleştirdiği kumpası da bütün açıklığıyla ortaya koymaktadır. Ayrıca son günlerde paralel örgütün KPSS sorularını çaldığının anlaşılması üzerine operasyonlar yapılıyor. Sınav sorularını çalanlardan hesap sorulduğu gibi benim hayatımdan 17 yılımı çalan paralel çete kumpasçılarından da hesap sorulmasını istiyorum" dedi.
(İHA)