İnsan Hakları ve Mazlumlar İçin Dayanışma Derneği (MAZLUMDER) Genel Başkanı Ramazan Beyhan, AA muhabirine yaptığı açıklamada, 28 Şubat'ın brifingli yargıçlarının adil olmayan kararlarıyla hüküm giymiş birçok kişinin, halen haksız yere cezaevlerinde bulunduğunu söyledi.
28 Şubat'ı, 1997'deki o günden ibaret görmediklerini dile getiren Beyhan, "Bir süreç olarak görüyoruz. Bunun öncesi, 28 Şubat 1997 günü ve sonrası var. Bu süreçte özellikle yargı ve silahlı kuvvetlerdeki darbecilerle Batı Çalışma Grubu, dindar insanlara karşı fişleme yaptı. İmam hatiplerin önünü kesmek için meslek liselerinde katsayı uygulandı. Kur'an eğitimine yaş sınırı ve kamuda çalışan insanlara kılık kıyafet yasağı getirildi. Kitabevlerine ve çay ocaklarına dahi gidip gelenler takip edilip bir şekilde örgüt üyesi suçlamalarıyla karşı karşıya kaldı." diye konuştu.
"Hak mahrumiyetleri telafi edilmedi"O dönemde uygulanan parti kapatma ve hükümeti istifaya zorlama konularına yönelik gerekli düzenlemelerin sonradan yapılarak bu alandaki tahribatların ortadan kaldırıldığını hatırlatan Beyhan, şöyle devam etti:
"Özellikle FETÖ mensubu polislerin, işkence sonucu insanlardan aldığı ve imzalattığı ifadelerle çok sayıda kişi hapse mahkum edildi. O dönemi hepimiz yaşadık. Yargılamalar tam yapılmadı. Mahkemelerde, savunma hakkına saygı gösterilmedi. Verilen cezalar, temyiz aşamasında hızlıca onandı. Brifingli yargının ağırlaştırılmış müebbet hapse mahkum ettiği insanların uğramış oldukları hak mahrumiyetleri telafi edilmedi. Halen yüzlerce insan cezaevinde. 28 Şubat sürecindeki yargının mağduru olup da halen cezaevinde tutuklu bulunan insanların sayısına ilişkin kesin bir rakam vermek mümkün değil. Çünkü Adalet Bakanlığı bu konuda kesin sayı vermiyor. Ancak arkadaşlarımızın cezaevlerine yönelik ziyaretleri ve mağdurların yakınlarından edindikleri bilgilere göre, yaklaşık 400 kişi halen tutuklu bulunuyor."
"O süreçte yanlışlar yapıldı"Beyhan, birtakım faili meçhul cinayetlerin bile dindarlara mal edilerek insanların mağdur edildiğini vurgulayarak, şunları kaydetti:
"Sivas davası çok çarpıcı bir örnektir. Sivas davası, önce Devlet Güvenlik Mahkemesinde görüldü. Burada yargılananlara 15 yıl hapis cezası verildi. Ama daha sonra Ankara'da siyaset devreye girerek suçun vasfı değiştirilerek 'buradaki olay, anayasal düzene karşı yapılmıştır' denilerek insanlara ağırlaştırılmış hapis cezası verilmiştir. Sivas davasında, siyasetin yargıya müdahale ettiği açık ve nettir. 30 yakın hatta yaşı 80'e varan kişiler hala içeride. 28 Şubat sürecini yapanlar da yargılanıp ceza aldılar. Dolayısıyla MAZLUMDER olarak söylediğimiz şudur: 28 Şubat döneminde verilen yargı kararlarının adil olmadığını düşünüyoruz. Bu süreçte yanlışlar yapıldı. O dönemde yargılanıp cezalandırılanların yeniden yargılanmasını istiyoruz. Gerçekten suça bulaşmış ve hala yatması gerekiyorsa cezasını çeksin. Ama bu noktada asılsız isnatlarla insanlar mahkum edilmişse bu insanların bir şekilde yeniden yargılanması gerekiyor. Çok büyük haksızlıkların yapıldığını düşündüğümüz için yeniden yargılama istiyoruz."
"28 Şubat mağdurlarının affını değil, yeniden yargılanmalarını istiyoruz"Beyhan, yeniden yargılanma için müracaat eden ve bunun sonucunda beraat eden insanların olduğuna dikkati çekerek, "Cumhurbaşkanımıza, Meclis Başkanımıza ve Adalet Bakanlığımıza çağrıda bulunuyorum. Bu makamlardaki insanlar, o süreci çok iyi biliyorlar. Meclisimizin bu konuda bir irade ortaya koyması gerekiyor. Dolayısıyla 28 Şubat mağdurlarının affını değil, yeniden yargılanmalarını istiyoruz. Umarız, talebimiz yerini bulur ve yanlış düzeltilir." ifadelerini kullandı.
"28 Şubat etkinliği Sultanbeyli'de başlayacak"MAZLUMDER Genel Başkanı Ramazan Beyhan, geçen yıl, şubat ayının başından sonuna kadar her gün birer etkinlik yaparak o dönemin yol açtığı tahribata dikkati çektiklerini anımsatarak, sözlerini şöyle tamamladı:
"Bu yıl 28 Şubat'ta etkinlik yapacağız. O dönemde Sultanbeyli Meydanı'nda tanklar yürütülmüştü. Sultanbeyli'nin bir sembolik değeri vardır. Onun için orada etkinlik düzenleyeceğiz. Sultanbeyli'den araç konvoyu ile Saraçhane Parkı'na geleceğiz. Burada bir basın açıklaması yapacağız. Etkinliklerle toplumda bir farkındalık oluşturmaya çalışıyoruz."
Kaynak: AA
dikGAZETE.com