Sabancı Holding Yönetim Kurulu Üyesi Özdemir Sabancı, ToyotaSA Genel Müdürü Haluk Görgün ve sekreter Ayşe Nilgün Hasefe'nin DHKP/C terör örgütü elemanlarınca öldürülmesinin üzerinden 24 yıl geçti. Eylem talimatını veren Ercan Kartal ile tetikçilerden Mustafa Duyar, ağırlaştırılmış müebbet hapis cezasını çekerken itirafçı olan tetikçi Mustafa Duyar olaydan 3 yıl sonra cezaevinde öldürüldü, Belçika'da yargılanan Fehriye Erdal ise halen firari.
AA muhabirinin derlediği bilgiye göre, Sabancı Center İş Merkezi'nde, 9 Ocak 1996'da Sabancı Holding Yönetim Kurulu üyesi Özdemir Sabancı, ToyotaSA Genel Müdürü Haluk Görgün ve sekreter Ayşe Nilgün Hasefe, DHKP/C terör örgütü elemanlarınca öldürüldü.
Olayın ardından yürütülen soruşturma sonunda hazırlanan iddianame ve yargılama sürecindeki kararlara göre, DHKP/C terör örgütünün Bayrampaşa Cezaevi sorumlusu Ercan Kartal, açık görüş sırasında Mustafa Duyar ve İsmail Akkol'a eylem talimatını verdi.
Saldırıdan 6 ay önce Sabancı Center'ın temizlik işlerini yapan şirkete işçi olarak giren, daha sonra yönetim katında çaycılığa başlayan Fehriye Erdal, kurye aracılığıyla susturuculu 7.65 milimetre çaplı üç tabanca, bir cep telefonu gönderilen Mustafa Duyar ve İsmail Akkol'a, Sakıp Sabancı'nın ofiste olduğunu bildirdi.
Sabancı Center'a gelip asansörle 15. kata kadar çıkan Duyar ve Akkol, buradaki tuvalette çantadaki susturucuları silahlara takarak, kendilerini karşılayan Fehriye Erdal'la 25. kata çıktı. Mustafa Duyar'ın Sakıp Sabancı'nın odasını ikinci kez sorması üzerine heyecanlanan Erdal, odaları karıştırarak sol taraftaki odayı gösterip kaçtı. Bu odaya giren Duyar, Özdemir Sabancı ve Haluk Görgün'ü, İsmail Akkol da başka bir odadaki sekreter Nilgün Hasefe'yi silahla ateş ederek öldürdü.
Olayın ardından kaçan Duyar ve Akkol'un kimlikleri, Sabancı Center'ın güvenlik kameralarındaki görüntü kayıtlarından belirlendi. Fehriye Erdal, İsmail Akkol ve Mustafa Duyar'ın yakalanması amacıyla belirlenen adreslere ve DHKP/C terör örgütüne ait hücre evlere operasyon düzenlendi.
Olaydan sonra Mustafa Duyar, İsmail Akkol ve Fehriye Erdal, kendilerini saklamaları için talimat verilen örgüt üyelerinin İstanbul'un çeşitli semtlerinde bulunan evlerinde kaldı.
Örgütten ayrılmaya karar veren Duyar, büyükelçiliğe sığındıMustafa Duyar, olaydan yaklaşık 1 yıl sonra örgütten ayrılmaya karar vererek, 17 Aralık 1996'da Lazkiye'deki örgüt evinden gizlice ayrılıp 22 Aralık 1996'da Türkiye'nin Şam Büyükelçiliğine teslim oldu.
Türkiye'ye getirildikten sonra İstanbul Terörle Mücadele Şube Müdürlüğü'ne teslim edilerek sorguya alınan Duyar, 9 Ocak 1997'de tutuklanarak Kırklareli Cezaevi'ne konuldu.
Dönemin İstanbul DGM Cumhuriyet Başsavcılığınca yürütülen soruşturma sonucunda, Ercan Kartal, Mustafa Duyar ile firari sanıklar İsmail Akkol ve Fehriye Erdal'ın da aralarında bulunduğu 11 kişi hakkında 28 Şubat 1997'de dava açıldı.
İddianamede, DHKP/C terör örgütünün cezaevi sorumlusu Ercan Kartal, Mustafa Duyar, İsmail Akkol ve Fehriye Erdal'ın eski TCK'nın 146/1. maddesi uyarınca ''Anayasal düzeni zorla değiştirmeye çalışmak'' suçundan idamla cezalandırılması istendi.
Diğer sanıklar hakkında da ''yasa dışı örgüte yardım ve yataklık etmek'' suçundan 4,5 ile 7,5 yıl arasında hapis cezası talep edildi.
Duyar "Karagümrük çetesi" üyelerince öldürüldüSanıkların İstanbul 1 No'lu DGM'de 3 Haziran 1997'de yargılanmasına başlandı.
Dava sürecinde çeşitli itiraflarda bulunması nedeniyle Kırklareli Cezaevi'ne konulan Mustafa Duyar, 25 Temmuz 1997'deki duruşmada, isnat edilen suçları iddianamede belirtildiği gibi işlediğini itiraf etti. Duyar, teslim olmasının nedenlerini "Teslim olmam, basit bir polisiye olay değil, bir siyasi eylemdir. Örgüt bizi propaganda malzemesi olarak kullanmaya başladı. Teslim olmam, örgütün gerçek yüzünü teşhir etmemi ve terör örgütünün bizlerin üzerinden yürüttüğü propaganda eylemini boşa çıkarmaya yönelik bir eylemdir.'' şeklinde anlattı.
İtirafçı sanık Mustafa Duyar, Eylül 1997'de Afyon Cezaevi'ne nakledilirken kendisine komplo kurulduğunu iddia etti. Cezaevinde Semra Polat ile evlenen Mustafa Duyar, 17 Temmuz 1998'de eşiyle beraber Silifke Özel Tip Kapalı Cezaevi'ne naklini istedi.
Mustafa Duyar, Afyon Cezaevi'nde Nuri ve Vedat Ergin'in elebaşı olduğu "Karagümrük çetesi" üyelerince 15 Şubat 1999'da öldürüldü.
Ekim 2000'de Uşak Cezaevi'ndeki isyan sırasında çekildiği iddia edilen bir videoda, Nuri Ergin, Mustafa Duyar'ı öldürdüğünü itiraf etti.
Ercan Kartal ve İsmail Akkol'a ağırlaştırılmış müebbetSabancı suikastı davasına bakan dönemin İstanbul 1 No'lu DGM'si, 15 Mart 2001'de verdiği kararda, sanık Ercan Kartal hakkındaki dosyayı, İstanbul 14. Ağır Ceza Mahkemesinde devam eden "eski Cumhurbaşkanı Kenan Evren'e suikast" davasıyla birleştirdi. Ercan Kartal'ın, idam cezasının kaldırılmasının ardından aldığı "ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası" ise Yargıtay tarafından onandı.
DGM, yakalanamayan firari sanıklar İsmail Akkol ve Fehriye Erdal'ın dosyasını ayırdı.
Mahkeme, 15 Şubat 1999'da öldürülen sanık Mustafa Duyar'ın dosyasını düşürüp, diğer sanıklar hakkındaki kamu davasının kesin hükme bağlanmasını erteledi.
Suikastın ardından firar eden İsmail Akkol ise 2014'te Yunanistan'da yakalandıktan sonra serbest bırakıldı. Türkiye'ye iade talebi Yunan mahkemesince reddedilen Akkol hakkında İstanbul 18. Ağır Ceza Mahkemesi tarafından kırmızı bülten çıkarılması talepli iade talepnamesi hazırlandı.
Türkiye'ye giriş yaparken Aydın'ın Söke ilçesinde yakalanan İsmail Akkol, 4 Şubat 2016'da tutuklandı.
İstanbul 18. Ağır Ceza Mahkemesi'nde yargılaması yapılan Akkol, 17 Mayıs 2017'deki duruşmada eski TCK'da yer alan, "Türkiye Cumhuriyeti Teşkilatı Esasiye Kanunu'nun tamamını veya bir kısmını tağyir ve tebdil veya ilgaya ve bu kanun ile teşekkül etmiş olan Büyük Millet Meclisini iskata veya vazifesini yapmaktan men'e cebren teşebbüs etmek" suçundan ağırlaştırılmış müebbet hapis cezasına çarptırıldı.
Davanın firari sanığı Fehriye Erdal'ın dosyası ise savunmasının alınmaması ve hakkında çıkarılan kırmızı bültene uygun yakalama emrinin infaz edilmemesi üzerine ayrıldı.
Fehriye Erdal'ın yakalanmasıOlayın ardından firar eden Fehriye Erdal ise 1999'da Belçika'nın Knokke kentinde kaldığı apartmanda yangın çıkması sonucunda "Neşe Yıldırım" adına düzenlenmiş sahte pasaportla yakalandı.
Türkiye'ye iade edilmeyip Belçika'da yargılanan Erdal, bir yıla yakın cezaevinde kaldıktan sonra ev hapsi aldı. Fehriye Erdal, Mart 2006'da firar etti. Firarından 2 gün sonra, Bruges Ceza Mahkemesi, 28 Şubat 2006'da, Erdal'a gıyabında 4 yıl hapis cezası ve 10 yıl boyunca kamu haklarından mahrum etme kararı verirken Gent Temyiz Mahkemesi, 7 Kasım 2006'da bu cezaları onadı. Mahkeme 2006'da DHKP-C'yi terör örgütü olarak nitelendirdi.
Belçika, Türkiye'nin Erdal'a yönelik iade talebini, o dönemde idam cezasının yasalardaki varlığı nedeniyle reddetti ve bu arada teröristin siyasi sığınma başvurusunu da geri çevirdi.
Aralarında Fehriye Erdal'ın da bulunduğu sanıkların başvurusu üzerine 2007'de Belçika Yargıtayı, Bruges Mahkemesinin kararını bozdu. Mahkeme, DHKP-C'nin Belçika'da "terör eylemi yapmadığına" hükmederek, bireysel suçlara göre ceza verme kararı aldı. Bu çerçevede Belçika'da işlediği suçlardan, "çete üyesi" olarak nitelendirilen Erdal'a gıyabında tecilli 2 yıl hapis cezası verildi.
Bruges Ağır Ceza Mahkemesi, suikastın üzerinden 20 yıl geçtikten sonra 25 Mayıs 2016'da Erdal'ın Türkiye'de işlediği suçlardan Belçika'da yargılanmasına karar verdi. Mahkeme 2017'de DHKP-C üyesi Erdal'ı Türkiye'de işlediği suçlardan gıyabında 15 yıl hapis cezası ile 10 yıl sivil ve siyasi haklardan mahrumiyet cezasına çarptırdı.
Türkiye'de geçen yıl güncellenen Terörden Arananlar Listesi'nde mavi kategoride yer alan Erdal'ın nerede olduğu bilinmiyor.
Belçika'da Fransızca yayın yapan Sudinfo.be haber sitesinde Mayıs 2019'da yayınlanan habere göre de Fehriye Erdal "en çok arananlar" listesinde yer aldı.
Kaynak: AA
dikGAZETE.com