Dünya Sağlık Örgütü ( DSÖ ) Avrupa Birimi tarafından 24 Nisan – 30 Nisan tarihleri Avrupa Aşı Haftası olarak ilan edilmiş, Türkiye de bu etkinliğe katılma kararı almıştır. Aşı haftasının hedefi “sağlık personelinin aşılama hizmetleri konusunda duyarlılığının artırılması, toplumun aşılanma konusunda farkındalığının arttırılması, aşı programına yeni eklenen aşılara toplumun dikkatinin çekilmesi, gelinen başarılı düzeyin devam ettirilmesi ve erişkinlerde aşılanma talebinin artırılması” olarak belirlenmiştir.
“AŞILAMA; ÖLÜ YA DA ETKİSİ AZALTILMIŞ MADDENİN VÜCUDA UYGUN MİKTARLARDA VERİLMESİDİR”
Doç. Dr. Nilüfer Galip Çelik, “Aşılar, insan ve hayvanlarda hastalık yapma yeteneğinde olan virüs, bakteri vb. mikropların öldürülerek, hastalık yapma karakterlerinden arındırılarak ya da bazı mikropların salgıladığı zehirlerin (toksinlerin) ya da hücre yapıları etkilerinin ortadan kaldırılarak, sağlam kişilere hastalık oluşmaması için verilen biyolojik maddelerdir. Aşılama, ölü ya da etkisi azaltılmış bu maddenin vücuda uygun miktarlarda verilmesi ile gerçekleştirilir” dedi.
“AŞILAR BEBEĞİNİZİ BULAŞICI HASTALIKLARDAN KORUR, HASTALIK GEÇİRMEDEN BAĞIŞIKLIK KAZANDIRIR”
Aşılar, halk sağlığı alanında yaşanan en büyük ilerleme araçlarıdır” diyen Çelik, “Ucuz, etkili ve uygulanması kolaydır. Aşılama için harcanan paranın çok fazlası; hastalanma, sakatlanma ve ölümlerin engellenmesinden dolayı tasarruf edilir. Aşılar, bebeğinizi bulaşıcı hastalıklardan korur, hastalık geçirmeden bağışıklık kazandırır. Aşılar, aşı olanları korumanın yanı sıra, hastalığın toplumda aşı olmamış bireylere de yayılmasını önlemektedir. Dolayısıyla aşıların en önemli etkilerinden birisi de dolaylı etki olarak adlandırılan toplumsal bağışıklıktır. Aşılar son derece güvenilir biyolojik ürünlerdir. Üretim ve dağıtım aşamalarında çok sıkı kontrolden geçmektedirler. Ülkemizde kullanılan aşılar, Dünya Sağlık Örgütü tarafından önerilen ve onaylanan, kurallarına uygun üretilmiş ve uluslararası referans laboratuvarlarında test edilmiş aşılardır” şeklinde konuştu.
“ÜLKEMİZ AŞILAMA HIZINDA DÜNYADA BİRÇOK ÜLKEYİ GERİDE BIRAKMIŞTIR”
Çelik aynı zamanda, “KKTC’de de yürürlükte olan Bağışıklama Programının amacı aşı ile korutulabilir hastalıkların ve bu hastalıklardan kaynaklanan sakatlık ve ölümlerin engellenmesidir. Ülkemizde aşılama kapsayıcılık hızları gittikçe yükselmiş, buna bağlı olarak aşı ile korunulabilir hastalıkların morbidite ve mortalite hızlarında belirgin düşüşler olmuştur. Böylelikle dünyada birçok ülkenin başaramadığı yüksek aşılama hızlarına ulaşılmıştır.
Bu program difteri, boğmaca, kızamık, kızamıkçık, kabakulak, tetanoz, çocuk felci (polio), hepatit-B, hepatit-A, suçiçeği, hemofilus influenza tip B ve Streptokokus Pnömonia‘nın neden olduğu hastalıkları kapsamaktadır. Ülkemizde yaşlı nüfusun giderek artması, kronik hastalıklar ve kanser vakalarındaki artış, erişkin bağışıklamasının önemini ortaya koymaktadır. Bu konuda gerek çocukluk döneminde temel bağışıklaması yarım kalan, gerekse bağışıklamanın pekiştirilmesi amacıyla ek aşılamalara ihtiyacı olanlar ile yaşlılar, kronik hastalığı olanlar, immün yetmezliği bulunanlar ve diğer risk gruplarındaki kişilerin enfeksiyon hastalıklarından korunması hedefleri doğrultusunda aşılama çalışmaları yürütülmektedir. Aşılama her çocuk için yaşamsaldır. Her çocuğun sağlıklı ve hastalıksız yaşama hakkı vardır. Geleceğimizin teminatı olan çocuklarımızın bu hakkına saygılı olalım, çocuklarımızın aşılarını zamanında yaptıralım” diyerek ifadelerini sonlandırdı.
dikGAZETE.com