Ankara
Petrol Ofisi Üst Yöneticisi Selim Şiper, yaptığı açıklamada, Petrol Ofisi'nin yönetim anlayışı ile çalışma biçimi açısından değişim ve dönüşüm içinde olduğunu ifade etti.
Geçmişte şirkette büyüklükten gelen bir atalet olduğuna işaret eden Şiper, "Biz bu noktaların üzerine gittik. Bu yıl istasyon sayısını en fazla artıran şirket olduk. Toplam istasyon sayısında 1770'i bulduk ve alışılageldiği gibi birinci olduk.
Artık bayiler bize teveccüh gösterir oldu. Üstümüzden ataleti atıp biraz daha dinamik ve piyasaya yakın duruşumuz nedeniyle 2019 son derece tatminkar oldu." diye konuştu.
Şiper, bayilerle paylaştıkları brüt marjın enflasyon paralelinde olmasının bayilerin kendini rahat hissetmesini sağladığına dikkati çekerek, şöyle devam etti:
"Dağıtıcılar, ithalatçılar olarak fiyatlandırma mekanizmasında sıkıntımız var. Sistem son 5 günlük ortalamalar üzerinden işliyor.
Çarşamba artış yapmak gerektiğinde bunu sonraki Pazartesi uygulayabiliyoruz ve bu arada para kaybediyoruz.
2020'de ithalatımız bu yılki kadar olmayacak. Sektör olarak, döviz kuru gibi belirsizliklere karşı da risk alıyoruz. Şu anda yerli piyasadan akaryakıt almak daha avantajlı."
Şiper, benzinde Türkiye'nin kendi kendine yeterli olduğuna ve dağıtım şirketlerinin benzini rafineriden aldıklarına işaret ederek, dizel ihtiyacının ise yarısının ithal edildiğini aktardı.
"Yatırımcı, yatırımının karşılığını almalı"
Akaryakıt sektöründe faaliyet gösterenlerin ticaret şirketleri olduğunu anımsatan Şiper, yatırımcının yatırdığının karşılığını alabilmesinin önemli olduğunu, ancak mevzuat değişiklikleriyle özellikle dağıtım şirketlerinin masraflarının arttığı bilgisini verdi.
Şiper, 2020'nin akaryakıt sektörü açısından önemli bir yıl olacağını vurgulayarak, "Yaklaşık 13 bin istasyonun yüzde 35'inin kontratı 2020'de yenilenecek. Arada transferlerin de olmasını bekliyoruz." ifadesini kullandı.
Dağıtım şirketlerinin, mevcut gelişmelerle eski şartlardan farklı bir yol izleyeceğini dile getiren Şiper, "2020, bayiler açısından, beklentilerinden farklı şartları konuşacakları bir yıl olabilir.
En azından baştan bir miktar para almayı düşünenler, 2020 itibarıyla o büyük rakamları bulamayabilirler." değerlendirmesinde bulundu.
Şiper, istasyon sayısını artırma hedeflerinin olmadığını, şu anda 1770 olan sayının gelecek yıl sonunda 1800 civarında olacağını söyledi.
Performansı daha iyi olan istasyonları cezbetmek istediklerini ifade eden Şiper, bayi kalitesine özellikle dikkat edeceklerini dile getirdi.
Mahsuplaşma yapabilen ilk istasyon Bodrum'da
Sıvılaştırılmış doğal gaza (LNG) da sıcak baktıklarını aktaran Şiper, bu konuda yeterli bilgi ve tecrübelerinin olduğunu anlattı.
Şiper, gelecekte özellikle ağır vasıtada alternatif yakıt olarak LNG'nin öne çıkacağını belirterek, bu konuda belirli mesafeler almış şirketlerin bulunduğunu söyledi.
Elektrikli araçlara bazı istasyonlarda e-POwer markasıyla şarj olanağı sunduklarını anımsatan Şiper, bu konudaki mevzuat çalışmaları için de büyük çaba sarf ettiklerini ifade etti.
Öte yandan, Türkiye'nin güneş enerjisi kullanarak şebekeye elektrik satıp mahsuplaşma yapabilen ilk istasyonunu Bodrum'da açtıklarını bildiren Şiper, şunları kaydetti:
"Türkiye'nin değişik yerlerinde bu uygulamamız devam edecek. İstasyonlar yüksek elektrik tüketen yerler. Bodrum'daki istasyonumuz ise yüzde 70 tasarruf etti. Bununla birlikte 20'ye yakın elektrikli şarj istasyonumuz var.
Bazı şirketler bunu reklam amaçlı da yapabiliyor. Bir kısmının şarj ünitesi dediği, AVM otoparklarındaki fiş ve prizler. Bizim istasyonlarımızdaki e-POwer'lar ise özgün ve gelişmiş bir yapıya sahip.
Özellikle şehirler arası güzergahlarda bu yatırımları yapıyoruz. Elektrikli araçların en popüleri bile İstanbul'dan Ankara'ya gitmek istediğinde Bolu Dağı'nın tepesinde kalıyor. Yokuşlarda yüksek şarj tüketimi oluyor.
Böyle güzergahlarda şarj istasyonlarına ihtiyacımız var. Bu konuda yatırımlarımız devam edecek."
Kaynak: AA
dikGAZETE.com