BAYBURT
Maliye Bakanı Naci Ağbal, Bayburt Üniversitesinin 2016-2017 akademik yılı açılış töreninde yaptığı konuşmada, 2008 yılında kurulan üniversitenin kent için büyük önem taşıdığını söyledi.
Üniversitelerin bilginin üretildiği, dönüştürüldüğü, geliştirildiği ve aktarıldığı yerler olduğunu belirten Ağbal, "Bu anlamda bilgi zaman zaman ödünç de alınır. Bilgi zaten Müslüman'ın yitik malıdır. Biz ne yapacağız? Bilgiyi nerede bulursak bulalım alacağız, kendi öz değerlerimizle mukayese ederek, inançlarımıza ve değerlerimize uygun şekilde bilgiyi dönüştürüp daha da geliştireceğiz." diye konuştu.
Yükseköğretimi büyütme politikalarına bundan sonra da devam edeceklerini dile getiren Ağbal, şunları kaydetti:
"Son 14 yıldır her zaman bütçe yaparken en fazla kaynağı eğitime ayırıyoruz. Ben 2006 yılından beri bu ülkede bütçe yapıyorum. Bir gelir kaynağımız var ve buna göre bütçe yaparız. Hükümet olarak birinci önceliğimiz eğitim. Elimizdeki kaynakları en yüksek şekilde eğitime ayırıyoruz. 2002 yılında bütçenin büyüklüğü yaklaşık 116 milyar lira. Buradan eğitime ayrılan kaynak ise yaklaşık 11 milyar lira. 2017 bütçemiz 645 milyar lira, buradan eğitime ayırdığımız kaynak 122 milyar lira. Bütçemizin yüzde 20'sini tek başına eğitime ayırıyoruz. Bu son derece önemli bir kaynak."
"Son 14 yıldır Türkiye adeta kabuğundan sıyrılıp çıktı"
Ağbal, 2017 bütçesini yaptıklarını anımsatarak, "Yine faize para ödüyor muyuz? Ödüyoruz. Bu defa ne kadar ödüyoruz? Yaklaşık olarak 100 lirada 9 lira ödüyoruz, yüzde 9'a kadar düşürdük. Geriye 91 lira kaldı. 91 lirayı nereye harcıyoruz? Eğitime, sağlığa, gençlerimize, araştırma ve geliştirmeye, bu ülkenin kalkınmasına katkı sağlayacak her türlü iş için harcıyoruz. Dolayısıyla Allah'ımıza şükürler olsun, bugün bir projeye başladığımız zaman hemen bitirebiliyoruz." değerlendirmesinde bulundu.
Bugün eğitime yüksek bütçe ayrılabilmesinin arkasında yatan temel etmenlerden birisinin de mali disiplin olduğunu belirten Ağbal, "Ayağınızı yorganınıza göre uzatırsanız, doğru ekonomi politikaları uygularsanız, ülkede siyasi istikrarı sağlarsanız, milli bir duruş sergilerseniz, ülkeninin kaynaklarını ve potansiyelini bilirseniz, dış politikada da buna uygun aktif bir dış politika izlerseniz o zaman yürüyüşünüz de, yaptığınız iş de değişir. Son 14 yıldır Türkiye adeta kabuğundan sıyrılıp çıktı." diye konuştu.
dikGAZETE.com