Sanayi ve Teknoloji Bakanı Mustafa Varank, Anadolu Aslanları İşadamları Derneği (ASKON) Genel Merkezi'nde gerçekleştirilen "Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı İstişare Toplantısı"nda yaptığı konuşmada, ASKON’un üstlendiği misyonu takdirle karşıladığını belirterek, "Anadolu Aslanları olarak sizlerin Anadolu medeniyetine ve tabi elbette ekonomisine, büyük katkılar sunacağınıza, iş dünyasındaki etkin rolünüzü arttırarak devam ettireceğinize olan inancım tam." diye konuştu
Türkiye’nin 17 yıl öncesinin Türkiye’sinden çok daha farklı bir konumda olduğunu dile getiren Varank, "Bugün, üç buçuk kat büyümüş, ihracatını, 5 kat artırarak 180 milyar doları yakalamış bir Türkiye var. Üretimi, istihdamı, yatırımı desteklemeden, onların penceresinden bakmadan bu noktalara gelmek elbette mümkün olmazdı." ifadelerini kullandı.
Bu anlayışla işe koyulduklarını dile getiren Varank, "Nihayetinde, iş dünyasının, istikbalini kapalı kapılar ardında aradığı 'Eski Türkiye'den, şeffaf, yatırımcı dostu, Cumhurbaşkanımızın da deyimiyle adeta 'şirket gibi yönetilen' bir Türkiye haline geldik." dedi.
Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı olarak sanayicinin ve girişimcinin yanında olduklarını vurgulayan Varank, destekleri, teşvikleri, proje ve yatırımları da bu amaç doğrultusunda şekillendirdiklerini dile getirdi.
"Anadolu firmaları Türkiye’nin yazmakta olduğu yeni başarı hikayesinin asıl kahramanlarıdır." diyen Varank, katıldığı toplantı ve açılışlarda Anadolu’daki bu gayreti görmekten büyük memnuniyet duyduğunu dile getirdiğini kaydetti.
"Ar-Ge’ye, tasarıma, teknoloji ve dijitalleşmeye mutlaka yatırım yapmalısınız"Bakan Varank, KOBİ’lerin Ar-Ge ve teknolojiye yatırım yapmasının önemine işaret ederek şunları söyledi:
"ASKON Başkanı Orhan Bey’in Ar-Ge, yenilikçilik ve sanayi kümelenmelerinin önemine ilişkin yapmış olduğu vurgular son derece yerinde. Bu vesileyle, sizlerin şahsında tüm iş dünyamıza, özellikle de Anadolu’daki KOBİ’lerimize seslenmek, onlara bir çağrıda bulunmak istiyorum. Ar-Ge’ye, tasarıma, teknoloji ve dijitalleşmeye mutlaka ama mutlaka yatırım yapmalısınız. Çünkü dünya ekonomisinin geçirmekte olduğu dönüşümün temelinde teknoloji, Ar-Ge ve inovasyon var. Şunun farkında olmamız lazım. Bu kavramları üretim süreçlerinin merkezine koymayanlar, bunlara sırtını dönenler, bırakınız gelecek kurmayı, bugünlerini dahi kurtaramazlar."
"İş insanlarımızı yatırım yapmaya davet ediyorum"Geleneksel üretim biçimlerinin, yerini teknolojiye ve sürekli yenilenen tasarım kabiliyetine bıraktığı bu süreçte kimsenin bunları göz ardı etmek gibi bir lüksü olmadığını ifade eden Varank, şunları kaydetti:
"Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı olarak ülkemizin bu dönüşüm sürecinin gerisinde kalmaması için gerekli olan tüm planlamaları titizlikle yapıyoruz. Teknoparklarımız, Ar-Ge ve Tasarım merkezlerimiz katma değerli üretim için araştırma geliştirmeye yatırım yapacak tüm işletmelerimize bir çok avantaj ve muafiyet sağlıyor. Bakınız, dün İstanbul’da, yeni ilan ettiğimiz iki 'özel endüstri bölgesinde' temel attık. İnanıyoruz ki endüstri bölgeleri de gerek sağladığı avantajlar gerekse planlı, sağlıklı ve daha da önemlisi verimli sanayi alanı oluşturma açısından Türk sanayisine sıçrama yaptıracak. Bu vesileyle, siz değerli ASKON üyelerini ve sizlerin şahsınızda tüm iş insanlarımızı teknoparklarımızda, endüstri bölgelerimizde yatırım yapmaya davet ediyorum."
"İlk beş ayda KOSGEB eliyle sağladığımız desteklerin tutarı 1 milyar lirayı aştı"Bakan Varank, Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı olarak özellikle teknoloji odaklı girişimlere ve projelere önemli destekler verdiklerini söyledi.
Bu kapsamda kullanılan destek modellerini şimdi daha da iyileştirdiklerini anlatan Varank, "Bu yıldan itibaren özellikle orta-yüksek ve ileri teknoloji alanlarındaki girişimcilerimize daha fazla destek sağlayacağız. Bu desteklerin arasında makineden, teçhizata, yazılımdan, işletme koçluğuna ve danışmanlığa birçok kalem var. Bunları yaparken 'geleneksel sektörlerdeki' girişimcilerimizi de unutmuyoruz." şeklinde konuştu.
Bu alanlarda faaliyet gösterecek girişimcilerin de sağladıkları istihdam performansına dayalı olarak destek aldıklarını aktaran Varank, "Örnek vermemiz gerekirse KOSGEB aracılığıyla, imalat sektöründe faaliyet gösteren işletmeleri çoğaltmak için 'Girişimciliği Geliştirme Destek Programını', ürettiğiniz ürünlerdeki katma değeri artırmak amacıyla 'KOBİ Gelişim Destek Programını', işletmelerimizin finansman maliyetlerini azaltmak ve finansmana erişimlerini kolaylaştırmak için 'Yeni Finansman Destek Programını' uygulamaya koyduk. Bakınız bu yılın ilk beş ayında, yalnızca KOSGEB eliyle sağladığımız desteklerin tutarı 1 milyar lirayı aştı." dedi.
"Teşvik uygulamaları yatırımcıların yükünü hafifletti"Bakan Varank, kalkınma ajansları ve yatırım teşvik sistemime de değindi.
Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi'yle birlikte bölgesel kalkınma konuları ve kalkınma ajanslarının bakanlığın uhdesine geçtiğini anımsatan Varank, şunları söyledi:
"Kalkınma ajanslarımızın 'Destek Uygulamaları' kapsamında, bugüne kadar 66 binin üzerinde başvuru aldık. 20 bin projeye 7,4 milyar liralık destek sağladık, yaklaşık 13 milyar liralık yatırım hacmi oluşturduk. Bunun yanı sıra, şehirlerimizdeki yatırım imkanlarının tanıtılması konusunda, 'Yatırım Destek Ofislerimizi' yetkilendirdik. Bu ofisler aracılığıyla ülkemizde 947 doğrudan sermaye yatırımı yapıldı. Özellikle imalat alanında en yaygın şekilde kullanılan desteğimiz olan yatırım teşvik sistemini daha verimli hale getirmek için de çalışmalarımızı sürdürüyoruz. Geçen yıl 6 bine yakın yatırım teşvik belgesi düzenleyerek yıllara sari 157 milyar lira tutarında sabit yatırıma destek kararı verdik."
Varank, söz konusu teşvik uygulamalarıyla KDV istisnası, gümrük vergisi muafiyeti, vergi indirimi, sigorta primi işçi desteği, gelir vergisi ve stopaj indirimi gibi birçok avantaj sağladığını ve yatırımcıların yükünü hafiflettiğini dile getirdi.
Geçen yıl "Proje Bazlı Teşvik Sistemini" de devreye soktuklarını aktaran Varank, bu sistemde, arz güvenliği sağlayacak, dışa bağımlılığı azaltacak, teknolojik dönüşüm sağlayacak, yenilikçi ve katma değeri yüksek dev yatırımları proje bazlı olarak desteklediklerini bildirdi.
Varank, şimdiye kadar destek kararı yayınlanan 19 projenin hayata geçmesiyle, yaklaşık 40 milyar liralık yatırım ve cari açığın azaltılmasına ciddi katkılar hedeflediklerini belirterek, şunları kaydetti:
"Bunların yanında, Milli Teknoloji Güçlü Sanayi Hamlesi’nin ana sütunlarından biri olan yerlileştirme programından da kısaca bahsetmemiz gerekiyor. Bu yeni destek programımızın amacı, Türkiye’nin yüksek cari açık verdiği yüksek katma değerli ürünlerin, yine yüksek ve yerli katma değer oranıyla, ülkemizde üretilmesidir. Böylece, titizlikle seçtiğimiz ve 40 milyar dolar düzeyinde cari açığın kaynağı olan kritik önemi haiz ürünleri destekleyeceğiz. Proje bazlı ve sonuç odaklı bir sistem kurgusuyla seçilecek bu ürünler için uçtan uca Ar-Ge, ticarileşme, yatırım, üretim ve ihracat süreçlerinin tamamına katkı sunacağız."
"İstanbul seçimleri üzerinden yeni bir hesabın peşine düştüler"Bakan Varank, özellikle iş dünyasının siyasi istikrarın ekonomini için ne kadar değerli olduğunu geçen 17 yıl boyunca daha yakın tecrübe ettiğini ifade ederek, şöyle devam etti:
"Sizler, Gezi komplosu karşısında şaşmaz iradenizle direnirken de 15 Temmuz hain darbe girişimi karşısında dimdik dururken de istihdam seferberliğimize bütün üyelerinizle katkı sağlarken de Anadolu’nun kükreyen aslanları olduğunuzu dosta düşmana gösterdiniz. Allah sizlerden razı olsun. Elbette, Anadolu Aslanları'nın bu duruşunu, Anadolu irfanının, yerli ve milli anlayışın bu yükselişini hazmedemeyenler her zaman olmuştur. İşte bu kesimler şimdi de, 23 Haziran’da gerçekleşecek İstanbul seçimleri üzerinden yeni bir hesabın peşine düştüler. Olur da AK Parti aleyhine bir sonuç çıkarsa Türkiye’de siyaseti yeniden dizayn ederiz diye hevesleniyorlar.
Planları ortada, taktikleri belli. İstanbul diye yola çıkıp, Eski Türkiye’ye doğru yol almak istiyorlar. Bunun için nasıl çalıştıklarını sizler de bizler de görüyoruz. Ama şundan kimsenin şüphesi olmasın. Türkiye eski Türkiye değildir. İstikrardan hiçbir şekilde taviz vermeyiz. Boş hayallere kapılanların 23 Haziran’da acı gerçekle tanıştıklarında nasıl manevra alanı arayacaklarını da hep birlikte göreceğiz. Masa başında yazılıp sahaya sürülen stratejilerle, ucuz P&R yöntemleriyle, makyaj siyasetiyle gönüllerin kazanılamayacağını, İnşallah 23 Haziran’da anlayacaklar."
Bu noktada 23 Haziran’daki seçimlere iyi hazırlanılması gerektiğine dikkati çeken Varank, "Kazanımlarımızı kaybetmemek, daha da ileriye taşımak durumundayız. Bunun için de İstanbul’da Binali Yıldırım’ın ağabeyimizin, tecrübesine ve yetkinliğine ihtiyacımız var. İstanbul’a tecrübe yakışır, İstanbul’a liyakat yakışır, İstanbul’a proje yakışır, yatırım yakışır, icraat yakışır. Uzun lafın kısası Binali Yıldırım İstanbul’a, İstanbul da Binali Yıldırım'a yakışır." şeklinde sözlerini tamamladı.
Kaynak: AA
dikGAZETE.com