İZMİR
Urartu kültürüne ait 2 bin 800 yıllık bronz "prenses kemeri", 1 ay boyunca İzmir Arkeoloji Müzesinde sergilenecek.
İzmir Arkeoloji Müzesi, "Görmediklerinizi Göreceksiniz" projesi kapsamında, depolarda korunan 12 eşsiz eseri ziyaretçilerle buluşturuyor.
Yıl boyu her ay bir eserin sergileneceği proje, milattan önce 9-6. yüzyıllarda Van Gölü ve çevresindeki coğrafyada hüküm süren Urartu Krallığı'na ait 2 bin 800 yıllık bronz prenses kemeri ile başladı.
Kraliyet ailesine, yöneticilere veya varlıklı bir zümreye ait bir kadının kullandığı tahmin edilen kemerin üstünde Urartu metal işçiliği örneği figürler yer alıyor.
Kemerin merkezinde tanrı ve tanrıçalara sunulan bir ziyafet sahnesi, tahtta oturan tanrıça önünde yiyeceklerin bulunduğu boğa ya da keçi toynağı biçimli ayakları olan bir masa ve tanrıçaya tören için gerekli nesneleri sunan bir rahibe görülüyor.
Kemerdeki tasvirde, aslan pençesi biçimindeki ayaklara sahip tahtta oturan tanrıça bir elinde kase, diğer elinde sarkacı olan bir nesne tutarak sunuları kabul ediyor.
"Eşi benzeri olmayan eserler"
İzmir Arkeoloji Müzesi Müdürü Hünkar Keser, yaptığı açıklamada, müzede 180 bin önemli eserin bulunduğunu ancak her birini sergilemenin mümkün olamadığını, bu nedenle de bazı çok değerli parçaları depoda korumak zorunda kaldıklarını söyledi.
Yeni tip koronavirüs (Kovid-19) salgını kapsamında müzelerin geçen yıl bir süre kapalı kaldığını hatırlatan Keser, haziran ayından sonra ziyaretçilerini ağırlamayı sürdürdüklerini anlattı.
Keser, vatandaşları hayatları boyunca sadece 1 ya da 2 kez görebilecekleri eserlerle buluşturmak için Kültür ve Turizm Bakanlığı izniyle bir çalışma başlattıklarını ifade ederek ocak ayında Van bölgesine ait bir eseri gün yüzüne çıkardıklarını belirtti.
Prenses kemerinin satın alma yoluyla 3 yıl önce İzmir Arkeloji Müzesi'ne kazandırıldığını belirten Keser, "Kemerin üstüne tanrıçanın katıldığı bir ziyafet sahnesi kazınmış.
Eşi benzeri olmayan bu eser Demir Çağı'nda bir prenses için üretilmiş, onun haricinde başkasının kullanması mümkün değil çünkü onunla birlikte gömülmüş." diye konuştu.
Keser, prenses kemerinin sergilendiği süre boyunca bilim dünyası tarafından da izleneceğini ifade ederek paha biçilmez bir eseri hem akademi hem müze ziyaretçileriyle buluşturmanın mutluluğunu yaşadıklarını dile getirdi.
Tanrıça, tılsım, koruyuculukla ilgili anekdotlar taşıyan kemerin satılmasının söz konusu olmadığına dikkati çeken Keser, aynı döneme ait bazı eserlerin ABD'deki müzayedelerde 5 milyon dolara alıcı bulduğunu aktardı.
Keser, İzmir Arkeoloji Müzesi'ndeki tüm eserlerin sıkı güvenlik önlemleriyle korunduğunu sözlerine ekledi.
12 ayda 12 eser
Proje çerçevesinde şubat ayında klasik döneme ait kırmızı figürlü yağ, parfüm kabı, mart ayında Tunç Çağı'na tarihlenen gümüş ve altın Güneş Tanrıçası figürü, nisan ayında da Arkaik dönemden kalma törensel kaplar sergilenecek.
Müzenin mayıs ayında ziyaretçileriyle buluşturacağı eser Orta Kalkolitik döneme ait Kilia Tipi İdol-Stargazer (Tepegöz-gökyüzü gözlemcisi) olacak.
"Göremediklerinizi Göreceksiniz" başlıklı projenin haziran ayı konuğu Helenistik döneme ait Artemis'in Tapınak Modeli, temmuz ayı konuğu yine aynı dönemden bronz strigilis (Temizlenme kaşığı) olacak.
Helenistik dönemden kalma ruha eşlik eden figürinler ağustos, Arkaik döneme tarihlenen Mısır kökenli figürinler eylül, aynı dönemden Akhelous tasvirli yağ kabı ekim, Klasik dönemden Kadın Protomu mezar hediyesi kasım, Tunç Çağı'ndan çivi yazılı tablet ise aralık ayında sergilenecek.
Kaynak: AA
dikGAZETE.com