Kocaeli Büyükşehir Belediyesi Osmanlı Padişahı 2. Abdülhamid Han’ın ölümünün 100. yılı dolayısıyla gerçekleştirdiği etkinlikler kapsamında “Sultan 2. Abdülhamid Han’ı Anmak ve Anlamak” konulu bir söyleşi düzenledi. Süleyman Demirel Kültür Merkezi’nde gerçekleşen söyleşide Gazeteci-Yazar Serdar Tuncer, Tarih ve Türkiye Gazetesi Yazarı Prof. Dr. Ahmet Şimşirgil, Prof. Dr. Haluk Selvi ve Payitaht Abdülhamid dizisi oyuncusu Bahadır Yenişehirlioğlu konuşmacı olarak yer aldı. Vatandaşların yoğun ilgi gösterdiği seminere Kocaeli Büyükşehir Belediyesi Genel Sekreteri İlhan Bayram’ın yanı sıra, akademisyenler katıldı. Yaklaşık olarak 700 vatandaşın izleyici olarak yer aldığı seminerde salona sığmayan vatandaşlar için salon girişindeki bir bölümde seminer canlı olarak yayınlandı.
Söyleşi başlamadan önce açılış konuşmasını yapan Genel Sekreter İlhan Bayram, gençlerin “Biz Kocaeli Büyükşehir Belediyesi olarak her konuda şehrimize ve insanlarımıza hizmet etmeye çalışıyoruz. Yurtdışında birçok yerde dolaştım. Gördüm ki biz Dünya’nın gelişmiş ülkeleri ile aramızdaki fiziki farkı ciddi anlamda kapattık, bazı konularda öne geçtik ve inşallah bunu daha da geliştireceğiz. Gençlerimizde de görüyorum, son zamanlarda bir güven patlaması var. Ama bunun içini doldurmak lazım. Nereden geldik, nereye gidiyoruz, bunun bilincini gençlerimize veriyoruz. Tarih şuurunun oluşması, gelişmesi lazım. Ancak bunları doğru yönlendirmek lazım. Bu vesileyle de Abdülhamid Han Efendi’yi de yad ediyorum” dedi.
Gazeteci-Yazar Serdar Tuncer’in modaretörlüğünde devam eden seminerde konuşan Prof. Dr. Ahmet Şimşirgil, Osmanlı Devleti’nin İslam medeniyeti için çok önemli bir öneme sahi olduğunu ifade ederek, “Osmanlı’da bize öylesine büyük, öylesine güzel bir miras bırakmış ki ama onun evlatları sefil bir şekilde yaşıyor ve bunun zenginliğinin de farkında değil. Bunu anlamak lazım. Düşünün ki ilk defa bir İslam uygarlığı 6 asır boyunca ayakta kalabilmiş, hatta cihana hakim olmuştur. Ama biz bunun değerini bilmiyoruz. Bir baba düşünün böyle zenginlik, zarafeti, her şeyi bırakmış size. Tabii, biz artık gerilediğimizde, bizim yerlerimizi almaya başladıkları zaman bir daha bu medeniyet bilinmesin diye unutturmaya çalışıyorlar” diye konuştu.
“Tarihimiz dediğimiz zaman onlar bizim tarihimiz bizim ecdadımız. Hataları olan olabilir, çok doğruları olanlar olabilir. Ama benim ecdadım olanı bir yabancı, bir hain olarak, bir alçak olarak göstermeye çalışmak nasıl bir zihniyettir” diyerek sözlerini sürdüren Şimşirgil, “Abdülhamit çok zeki bir devlet adamıydı. Afrika’da Hindistan’da, Avrupa’da Çin’de belki Kanuni Sultan Süleyman’ın kılıç gücüyle yapamadığını Abdülhamid Han siyaset, istihbarat ve Halifelik gücüyle yapabiliyordu. O dönemler gerçekten zor dönemlerdi. Fatih’in Yavuz’un Kanuni’nin yapamadığı şeyleri Abdülhamid Han’ın böyle zor bir zamanda yapabilmesi müthiş bir hadiseydi. Abdülhamid Han, düşmanı, kendini tanıyan, kendinin gücünü bilen bir adamdı. Bunu öyle güzel kullandı ki İngilizler bile korktu. Abdülhamid Han, İngilizler’in kulağına kar suyu kaçıracak sözleri her zaman kullanıyordu. Mesela son derece önemli bir husustur; Avrupa’da Peygamber Efendi’mizin aleyhine oynatılan piyeslere öyle sert tepkiler veriyor ki, adamlarını gönderiyor ve ‘Şayet piyesler oynarsa doğacak sorunlardan ben sorumlu değilim’ diyor” şeklinde konuştu.
Daha sonra konuşan Prof. Dr. Haluk Selvi, Abdülhamid Han’ın padişahlık döneminde yapmış olduğu siyasetin öneminde dikkat çekerek, “Osmanlı Devleti’nde Abdülhamit Han’ın yaşadığı zor dönemlerde padişahlık yapan, yurt içi ve yurtdışında kendisine bu kadar muhalif olmasına rağmen ülkeyi belirli bir refah seviyesine ulaştırabilen başka padişah yoktur. Fatih Sultan Mehmet, Yavuz Sultan Selim, Kanuni Sultan Süleyman’ın ellerinde o kadar büyük bir güç vardı ki, daha fazla ilerleyecek, toprak elde edebilecek bir pozisyondaydılar. Ama Abdülhamid Han, Osmanlı’nın en güçsüz olduğu, düşmanlarının ise en güçlü olduğu bir dönemde 32 yıl boyunca ülkesini onlara karşı savunabilmiş, müdafaa edebilmiş ve muhalefeti de en iyi şekilde kontrol altında tutabilmiştir. Rakiplerini birbirine karşı kullanmada müthiş bir dahidir. Ülkesinde eğitimi, geleceği inşa etmede müthiş bir dahidir” ifadelerini kullandı.
Payitaht Abdülhamid dizisi oyuncusu Bahadır Yenişehirlioğlu, yanlış tarih öğretiminin yaşadığı dönemlerde yetiştiğini söyleyerek, “Hatırlıyorum, koşa koşa okuldan eve gelmiştim. Okulda gördüğüm her şeyi de annemle paylaşırdım. Anneme, okulda ne yaptığımızı sordu. ‘Kızıl Sultan’ı öğrendik’ dedim. Öğretmen Kızıl Sulatan diye birisinden bahsetmişti. Ama ben öğretmenime hayrandım. Kızıl Sultan’ı anlatırken, büyük bir kinle, hınçla anlattıklarını sınıfa empoze etmeye çalıyordu. Öğretmenimin yüzündeki hiddet annemin yüzünde belirdi ben anlatınca. ‘Otur’ dedi. Oturdum karşısına. ‘O sana Kızıl Sultan olarak tanıtılan şahsiyet senin deden. Öğretmeninle karşı karşıya gelmeni istemiyorum ama söylediklerim zihnine yerleşsin’ dedi. Tabi ki ben annemin tarafında oldum. O bizim atamız, o bizim dedemiz ve o çok büyük bir adam” dedi.
Konuşmaların ardından katılımcıların soruları. Yanıtlandı. Vatandaşların yoğun ilgi gösterdiği söyleşi, fotoğraf çekimi ile son buldu.