Gündem

19 sendika üyesinin bireysel başvurusunda ihlal kararı çıktı

Anayasa Mahkemesi, sendika üyesi başvurucuların bazı eylemlerinin terör örgütü üyeliği suçundan mahkumiyetlerinde delil olarak kullanılmasının "toplantı ve gösteri yürüyüşü düzenleme hakkını ihlal ettiği" sonucuna vardı.

19 sendika üyesinin bireysel başvurusunda ihlal kararı çıktı
21-07-2020 18:07

Ankara

Anayasa Mahkemesi, sendika üyesi başvurucuların bazı eylemlerinin terör örgütü üyeliği suçundan mahkumiyetlerinde delil olarak kullanılmasının "toplantı ve gösteri yürüyüşü düzenleme hakkını ihlal ettiği" sonucuna vardı.

Anayasa Mahkemesinin Resmi Gazete'de yayımlanan kararına göre, Devrimci İşçi Sendikaları Konfederasyonu ve Kamu Emekçileri Sendikaları Konfederasyonuna bağlı bazı sendikalarda üye ya da yönetici konumunda bulunan kişiler hakkında, İzmir'de yaptıkları bir toplantı sonrasında "PKK terör örgütüne üye olma" suçundan soruşturma başlatıldı.

İzmir Ağır Ceza Mahkemesinde yargılanan sendikacılar, "PKK terör örgütüne üye olma suçu"ndan mahkum oldu.

Suçlamayı kabul etmeyen 19 sendikacı, Anayasa Mahkemesine bireysel başvuruda bulunarak, "olayların meydana geldiği tarihlerde kanunlara aykırı faaliyet gösterdiği iddia edilmeyen bir sendikanın gerçekleştirdiği toplantıya katılmış olmalarının terör örgütü üyeliği suçundan mahkumiyetlerinde delil olarak kullanılması nedeniyle toplantı ve gösteri yürüyüşü düzenleme hakkının ihlal edildiğini" öne sürdü.

Oy birliğiyle ihlal

Bireysel başvuruları birleştirerek karara bağlayan Anayasa Mahkemesi, oy birliğiyle başvurucuların toplantı ve gösteri yürüyüşü düzenleme hakkının ihlal edildiğine karar verdi. İhlalin sonuçlarının ortadan kaldırılması için kararın bir örneğinin yeniden yargılama yapılmak üzere İzmir 12. Ağır Ceza Mahkemesine gönderilmesine de hükmedildi.

Yüksek Mahkemenin gerekçesinde, toplantı ve gösteri yürüyüşü düzenleme hakkının, demokratik toplumun en temel değerleri arasında yer aldığı, bireylerin ortak fikirlerini birlikte savunmak ve başkalarına duyurmak için bir araya gelebilme imkanını korumayı amaçladığı vurgulandı.

Gerekçede, kolektif bir şekilde kullanılan ve düşüncelerini ifade etmek isteyen kişilere şiddeti dışlayan yöntemlerle düşüncelerini açıklama imkanı veren bu hakkın, çoğulcu demokrasilerin gelişmesinde zorunlu olan farklı düşüncelerin ortaya çıkması, korunması ve yayılmasını güvence altına aldığı ifade edildi.

Mahkemelerin gerekçeli kararlarının, kurulan hükmün dayanaklarının tatminkar bir şekilde açıklanmasını amaçladığına işaret edilen gerekçede, somut olayda ilk derece mahkemesinin, "Diyarbakır'da yapılan bir konferansın terör örgütünün merkezi konferansı olduğu konusunda, ilgili ve yeterli bir gerekçeye yer vermediği" belirtildi.

Anayasa Mahkemesinin gerekçesinde şunlar kaydedildi:

"İlk derece mahkemesi, terör örgütüne üye olma suçuna temel delil olarak kabul ettiği konferanstaki faaliyetlerin başvurucuların PKK terör örgütünün hiyerarşik yapılanmasına kendi istekleriyle ve bilerek dahil olduklarını doğrular ve tamamlar nitelikte olduğunu ikna edici biçimde ortaya koyamamıştır.

Mahkeme, başvurucuların temel hakları kapsamında bulunan faaliyetlerinin terör örgütüyle olan bağlantısını ortaya koyamamış, böylece toplantı ve gösteri yürüyüşü düzenleme hakkı üzerinde haksız bir caydırıcı etki oluşturmuştur.

Açıklanan gerekçelerle başvurucuların toplantı ve gösteri yürüyüşü düzenleme hakkına yapılan müdahalenin demokratik toplum düzeninin gereklerine uygun olmadığı sonucuna ulaşılmıştır. Somut başvuruda, Anayasa'nın 34. maddesinin ihlal edildiğine karar verilmesi gerekir."

Kaynak: AA

dikGAZETE.com

SİZİN DÜŞÜNCELERİNİZ?
TÜRKİYE GÜNDEMİ
BUNLAR DA İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR
ÇOK OKUNAN HABERLER