MHP Genel Başkan adayı Süleyman Servet Sazak, "19 Haziran’da da şahit olduğumuz gibi tüzük kurultayı sadece bir adayın gizli gündem blokajıyla amacın dışına taşınmış ve adaylar arası bir öç alma yarışına dönüşmüştür" dedi.
MHP Genel Başkan adayı Sazak, yaptığı yazılı açıklamada ahlâki belirsizliğin, hukuki belirsizliğin ve kurulu düzenin tanzim edeceği hiçbir şaibeli geleceğin tarafı olmayacaklarını belirterek, "Müslüman bir Türk evladı olarak yeniden hatırlatırım ki; benim için dünyada hiçbir makam, Ülkücü olmaktan daha haysiyetli değildir. Üç Hilal’e bayraktarlık yapmayı Ülkücü Hareket’in sinesine emanet edilen vizyonun mecburiyeti olarak anlayan biriyim. 19 Haziran Tüzük Kurultayı’nın bir yenilenme şöleni olarak gerçekleşmiş olmasını çok isterdim. Ancak önceden öngördüğümüz ve maalesef 19 Haziran’da da şahit olduğumuz gibi tüzük kurultayı sadece bir adayın gizli gündem blokajıyla amacın dışına taşınmış ve adaylar arası bir öc alma yarışına dönüşmüştür. Bilinsin isterim ki; nefsin öne çıktığı zamanlar, aklın ortadan kalktığı zamanlardır. Son tahlilde tüm bu gelişmeleri bir benzetmeyle özetlersek; sütü sağıp kovayı devirmeyle eş anlamlıdır” ifadelerini kullandı.
“19 HAZİRAN’DAN SONRA BAŞLAYAN HUKUK KİRLİLİĞİ; BİZİM DIŞINDA OLDUĞUMUZ TARAFLARI HUKUKİ BİR KAOS ORTAMINDA YÜZ YÜZE GETİRECEK GİBİ GÖZÜKÜYOR"
“Üzülerek söylemek isterim ki; bu kurultay, Genel Merkez’in yönetim üslubuna yöneltilmiş tenkit konularını içeren her tavrın hâkim olduğu, ben merkezli oligarşik bir şova dönüştürülmüştür” diyen Sazak, şunları kaydetti:
“Hukuk dilinin, sevgi dilinin, gönül dilinin 19 Haziran Tüzük Kurultayı’nda hâkim kılınamamış olması, bütün kalbiyle ’yenilenme’ isteyen samimi Ülküdaşlarımızı yaralamıştır. Bu fotoğrafı önceden görmüş olmanın beni sevk ettiği endişeler ve ilkelerim adına bu kurultaya katılmadığımın bilinmesini isterim. Bölünme ya da ihraç tehdidiyle bloke edilen değişim isteklerinin başarıya ulaşma şansı yoktur. Umut ederim ki; 19 Haziran’ı yapan irade, önümüzdeki süreçte aklı-selim ile hareket eder ve davamızı bulanık hukuki süreçlere mahkûm etmezler. Bütün kalbimle biliyor ve inanıyorum ki; Ülkücü Hareket’in gönül otağı hiçbir Ülkücüyü dışarıda bırakmayacak kadar geniştir. Dün olduğu gibi bugün de hiçbir ayrışmanın vesilesi olmayacak, hiçbir gizli gündemin figüranı olmayacağız. Bir olacağız, biz olacağız. Bugün Türkiye’nin geleceğinin, Ülkücü Hareket’in öze dönüşünde tecessüm edeceğini unutmak yanlıştır. 19 Haziran’dan sonra başlayan hukuk kirliliği; bizim dışında olduğumuz tarafları hukuki bir kaos ortamında yüz yüze getirecek gibi gözüküyor. Bu gönül insanları; kendi geleceğini, kurulu düzenin mahkeme kapılarında tek sıra dizilerek aramayı hak etmiyor. Onun için yaşayıp, onun için öldüğümüz bayrak; Ülkücü Hareket’in ufuk bayrağı, Türkiye’nin geleceğidir. Bugün tasfiye ya da bölünme tehdidiyle bloke edilmek istenen bu gelecektir.”
“SOSYAL HAYATIN MUKTEDİRİ OLMAYANLAR SİYASAL İKTİDARI YAKALAYAMAZLAR"
Ülkücü hareketin kendi geleceğini kendi inşa edecek bilgiye de, kadroya da, cesarete de sahip olduğuna dikkat çeken Sazak, “Siyasi başarıyı her Ülkücünün kalbini kazanmak olarak anlayan bir Türkiye sevdalısı olarak çağrım odur ki; gelin bir olalım, biz olalım. Türkiye’nin geleceği Ülkücü Hareket’in özüne dönmesiyle eş zamanlıdır. Ülkücü Hareket bu ülkenin kalbidir, vicdanıdır, yarınıdır. Süleyman Servet Sazak olarak diyorum ki; Ülkücü Hareket’in asıl meselesi kişiler üzerinden değişiklik meselesi değil, Türkiye’nin yarınını inşa edecek matematiği iyi yapılmış bir gelecek tasavvuru meselesidir. Yine diyorum ki; sosyal hayatın muktediri olmayanlar siyasal iktidarı yakalayamazlar. Bu vesileyle; tek başına, Ülkücü Hareket’in gelecek rüyasını sosyal ve siyasal hayatımızın muktediri yapan Başbuğ Alparslan Türkeş’i özlemle yâd ediyorum. Söyleyecek sözü, yapacak işi olan bir kardeşiniz olarak ben sizleri, Türkiye’nin yarınına taşınacak Ülkü’nün bayraktarlığına davet ediyorum. Ben sizleri gönül ortaklığına, ufuk ortaklığına, yönetme ortaklığına davet ediyorum. Türkçe düşünecek. Türkçe konuşacak. Türkçe başaracağız.Birlikte başaracağız.Allah kerim.Gün ışımak üzere.Türkiye hazır, biz de hazırız.Adım Türkiye, adım Süleyman Servet Sazak” dedi.
(İHA)
MHP Genel Başkan adayı Sazak, yaptığı yazılı açıklamada ahlâki belirsizliğin, hukuki belirsizliğin ve kurulu düzenin tanzim edeceği hiçbir şaibeli geleceğin tarafı olmayacaklarını belirterek, "Müslüman bir Türk evladı olarak yeniden hatırlatırım ki; benim için dünyada hiçbir makam, Ülkücü olmaktan daha haysiyetli değildir. Üç Hilal’e bayraktarlık yapmayı Ülkücü Hareket’in sinesine emanet edilen vizyonun mecburiyeti olarak anlayan biriyim. 19 Haziran Tüzük Kurultayı’nın bir yenilenme şöleni olarak gerçekleşmiş olmasını çok isterdim. Ancak önceden öngördüğümüz ve maalesef 19 Haziran’da da şahit olduğumuz gibi tüzük kurultayı sadece bir adayın gizli gündem blokajıyla amacın dışına taşınmış ve adaylar arası bir öc alma yarışına dönüşmüştür. Bilinsin isterim ki; nefsin öne çıktığı zamanlar, aklın ortadan kalktığı zamanlardır. Son tahlilde tüm bu gelişmeleri bir benzetmeyle özetlersek; sütü sağıp kovayı devirmeyle eş anlamlıdır” ifadelerini kullandı.
“19 HAZİRAN’DAN SONRA BAŞLAYAN HUKUK KİRLİLİĞİ; BİZİM DIŞINDA OLDUĞUMUZ TARAFLARI HUKUKİ BİR KAOS ORTAMINDA YÜZ YÜZE GETİRECEK GİBİ GÖZÜKÜYOR"
“Üzülerek söylemek isterim ki; bu kurultay, Genel Merkez’in yönetim üslubuna yöneltilmiş tenkit konularını içeren her tavrın hâkim olduğu, ben merkezli oligarşik bir şova dönüştürülmüştür” diyen Sazak, şunları kaydetti:
“Hukuk dilinin, sevgi dilinin, gönül dilinin 19 Haziran Tüzük Kurultayı’nda hâkim kılınamamış olması, bütün kalbiyle ’yenilenme’ isteyen samimi Ülküdaşlarımızı yaralamıştır. Bu fotoğrafı önceden görmüş olmanın beni sevk ettiği endişeler ve ilkelerim adına bu kurultaya katılmadığımın bilinmesini isterim. Bölünme ya da ihraç tehdidiyle bloke edilen değişim isteklerinin başarıya ulaşma şansı yoktur. Umut ederim ki; 19 Haziran’ı yapan irade, önümüzdeki süreçte aklı-selim ile hareket eder ve davamızı bulanık hukuki süreçlere mahkûm etmezler. Bütün kalbimle biliyor ve inanıyorum ki; Ülkücü Hareket’in gönül otağı hiçbir Ülkücüyü dışarıda bırakmayacak kadar geniştir. Dün olduğu gibi bugün de hiçbir ayrışmanın vesilesi olmayacak, hiçbir gizli gündemin figüranı olmayacağız. Bir olacağız, biz olacağız. Bugün Türkiye’nin geleceğinin, Ülkücü Hareket’in öze dönüşünde tecessüm edeceğini unutmak yanlıştır. 19 Haziran’dan sonra başlayan hukuk kirliliği; bizim dışında olduğumuz tarafları hukuki bir kaos ortamında yüz yüze getirecek gibi gözüküyor. Bu gönül insanları; kendi geleceğini, kurulu düzenin mahkeme kapılarında tek sıra dizilerek aramayı hak etmiyor. Onun için yaşayıp, onun için öldüğümüz bayrak; Ülkücü Hareket’in ufuk bayrağı, Türkiye’nin geleceğidir. Bugün tasfiye ya da bölünme tehdidiyle bloke edilmek istenen bu gelecektir.”
“SOSYAL HAYATIN MUKTEDİRİ OLMAYANLAR SİYASAL İKTİDARI YAKALAYAMAZLAR"
Ülkücü hareketin kendi geleceğini kendi inşa edecek bilgiye de, kadroya da, cesarete de sahip olduğuna dikkat çeken Sazak, “Siyasi başarıyı her Ülkücünün kalbini kazanmak olarak anlayan bir Türkiye sevdalısı olarak çağrım odur ki; gelin bir olalım, biz olalım. Türkiye’nin geleceği Ülkücü Hareket’in özüne dönmesiyle eş zamanlıdır. Ülkücü Hareket bu ülkenin kalbidir, vicdanıdır, yarınıdır. Süleyman Servet Sazak olarak diyorum ki; Ülkücü Hareket’in asıl meselesi kişiler üzerinden değişiklik meselesi değil, Türkiye’nin yarınını inşa edecek matematiği iyi yapılmış bir gelecek tasavvuru meselesidir. Yine diyorum ki; sosyal hayatın muktediri olmayanlar siyasal iktidarı yakalayamazlar. Bu vesileyle; tek başına, Ülkücü Hareket’in gelecek rüyasını sosyal ve siyasal hayatımızın muktediri yapan Başbuğ Alparslan Türkeş’i özlemle yâd ediyorum. Söyleyecek sözü, yapacak işi olan bir kardeşiniz olarak ben sizleri, Türkiye’nin yarınına taşınacak Ülkü’nün bayraktarlığına davet ediyorum. Ben sizleri gönül ortaklığına, ufuk ortaklığına, yönetme ortaklığına davet ediyorum. Türkçe düşünecek. Türkçe konuşacak. Türkçe başaracağız.Birlikte başaracağız.Allah kerim.Gün ışımak üzere.Türkiye hazır, biz de hazırız.Adım Türkiye, adım Süleyman Servet Sazak” dedi.
(İHA)
