İstanbul
Ecole 42 okullarının 25 ülkedeki 42 kampüste 15 bin öğrencisi mevcut. Türkiye’de iki okulda toplam 750 bilgisayar ile 7 gün 24 saat açık olarak eğitim programını uygulayan okullara, çevrim içi başvuru yapılabiliyor.
AA muhabirine açıklamalarda bulunan Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı koordinasyonunda çalışan İstanbul Kalkınma Ajansı (İSTKA) Genel Sekreteri Erkam Tüzgen, dijital kalkınmada Türkiye’nin yazılımcı ordularına ihtiyacı olduğunu belirterek, "Kurduğumuz okullarla Türkiye’ye kabiliyetli yazılımcılar kazandırmayı hedefliyoruz. Halihazırda devam etmekte olan işlerin bir kısmı önümüzdeki dönemde ortadan kalkacak. Bir kısmını bilgisayarlar bir kısmını robotik cihazlar gerçekleştiriyor olacak. Bunların tamamı için ihtiyaç duyduğumuz yetkinlik yazılım ve kodlama olacak.” ifadelerini kullandı.
Tüzgen, İSTKA olarak Ecole 42 okullarını yeni yeteneklerin ortaya çıkması amacıyla desteklediklerini belirterek, "Biri İstanbul’da biri Kocaeli’de olan okullara ajansımız hem fikri hem mali destekler sağladı. Bu okullarımıza 18 yaşından büyük herkes başvurabilir. Bu okulların en büyük iddiası ortalama bir bireyi iyi bir yazılımcı olarak mezun edebilmektir. Buradaki öğrencilerin hiçbirinin iş bulmak gibi bir derdi olmayacak tam tersi işverenler buradaki öğrencileri bünyelerine katmak isteyecekler." diye konuştu.
Bugün itibarıyla Türkiye'nin 500 bin yazılımcı ihtiyacı olduğuna dikkati çeken Tüzgen, bunun çok kısa bir zaman içerisinde 1 milyona ulaşacağını söyledi.
"Herhangi bir diploma şartımız yok"
Türkiye Açık Kaynak Platformu Yöneticisi Sertaç Yerlikaya ise platformun 2019'da Sanayi ve Teknoloji Bakanı Mustafa Varank'ın himayesinde, Türkiye'deki yazılımcı sayısını artırmak ve Türkiye'yi yazılım ihraç eden bir ülke haline getirmek amacıyla kurulduğunu kaydetti.
Platformun çok sayıda proje ürettiğine değinen Yerlikaya, "Ecole 42 okulları bunun bir örneği. Türkiye'de yazılımcı sayısını artırmak için ne yapabiliriz diye araştırmalarımıza devam ederken bu proje ile karşılaştık ve Türkiye’ye getirdik. Paris merkezli ortaya çıkan bu okullarda farklı bir yaklaşımın ortaya konulduğunu gördük. Temel olarak akran öğrenimi üzerine kurgulu programda dil öğrenir gibi yazılım öğretilmesi hedefleniyor." dedi.
Yerlikaya, 18 yaşından büyük herkesin bu okullara başvurabileceğini ve 15 aylık eğitimden sonra yazılım dünyasında rahatlıkla iş bulabileceğini belirterek, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Herhangi bir diploma şartımız yok. Öğrenci öncelikle çevrim içi sınavı geçtikten sonra 4 haftalık bir havuz programına alınıyor. Bu aşamadan sonra bir öğrenci kendi öğrenim hızında, kendi öğrenim yöntemiyle sorumlu olduğu projeye başlıyor ve projesini tamamlıyor. Tamamlarken hem sistem üzerindeki videolardan yardım alabilir ya da farklı kaynaklardan araştırma yapabilir. Projeyi tamamladığı zaman bir başka proje eğitimini tamamlayan öğrenci arkadaşının projesini değerlendiriyor. Değerlendirme sırasında karşılıklı bilgilerini paylaşıyorlar. Herkesin birbirini beslediği bir ekosistem burası."
"Çevrim içi sınavlarda yazılımla ilgili bir şey sormuyoruz"
4 haftalık havuz eğitimi sonunda başarılı olanlardan gruplar kurarak ana eğitime başladıklarını bildiren Yerlikaya, "Ocak ayında iki ana grupta hem İstanbul hem Kocaeli kampüslerinde eğitim başladı. Haziran ayında bir grubumuz daha başlayacak. Yaz aylarında iki havuz eğitim dönemimiz olacak. Çevrim içi sınavlar sürekli olmaya devam ediyor.
Şu ana kadar 25 bin başvuru aldık. Çevrim içi sınavlarda yazılımla ilgili bir şey sormuyoruz. Oyunlaştırılmış genel mantık sınavları soruluyor. Eğitim sıfırdan başlıyor. Yaklaşık 1 sene süren ilk modülden sonra öğrencilerimiz partner şirketlerimizde staj programlarına başlıyorlar. Daha sonra kendi çabalarıyla kariyerleri şekilleniyor. Tüm bu süreçlerin tamamı ücretsiz." açıklamasında bulundu.
Öğrencilerin temel programlama kavramlarını ve C dilinin temellerini öğrenerek başladığını aktaran Yerlikaya, sözlerini şöyle tamamladı:
"Gelişirken, UNIX, grafik programlama ve web programlamaya giriyorlar Müfredat çeşitli alanlarda daha derinlemesine bilgi içeren projelerden oluşuyor. Nesne Yönelimli Programlama, Mobil, İşlevsel Programlama, Web Güvenliği, Tersine Mühendislik, Kötü Amaçlı Kod, Çekirdek Programlama, Ağ Programlama, Yapay Zeka, 3B gibi alanlarda öğrenciler ilgi alanlarına göre çok sayıda proje ve farklı yollar arasında seçim yapmakta özgür olduğu için her öğrencinin deneyimi benzersizleşiyor."
"Öncesinde hiçbir kodlama bilgim yoktu"
Ecole 42 öğrencilerinden Fatih Bulut (20), üniversite öğrencisi olduğunu belirterek, "Ecole 42'ye başlayalı 9 ay oldu. Burada eğitmensiz bir süreç var. Bir konuyu öğrenmek istediğim zaman internet kaynaklarından öğrenebiliyorum ve buradaki arkadaşlarımızla birbirimize sorabiliyoruz. Karşılıklı bir öğrenme gerçekleşiyor. Mobil ve oyun tarafında ilerlemek istiyorum." diye konuştu.
Dilşad Kapucu (24) da Odyoloji mezunu olduğunu aktararak, "1,5 sene kadar kendi alanımda çalıştıktan sonra okuduğum alanın bana göre olmadığını fark ettim. Sonrasında bir arayışa girdim ve yazılıma merak duymaya başladım. 5 aydır Ecole 42'deyim." ifadelerini kullandı.
Kodlamaya dair her şeyi Ecole 42'de öğrendiğini, daha öncesinde hiçbir kodlama bilgisi olmadığını vurgulayan Kapucu, şunları kaydetti:
"İlk geldiğimde kodlamayla ilgili hiçbir fonksiyonu yazamıyordum. Geldiğim noktada tek başıma bir programı yapabiliyorum. Web teknolojileri ve yapay zeka üzerine ilerlemek istiyorum. Ecole 42'ye başvurmak isteyenler eğer ilgilerini çekiyorsa hiç korkmalarına gerek yok. Burada birbirimizden öğrenmenin en önemli avantajı bir 'network' oluşması. Mezun olduktan sonra çevremizde çok sayıda yazılımcı arkadaşımız olacak. Bunun iş hayatımızda bize büyük katkı sağlayacağını düşünüyorum."
Kaynak: AA
dikGAZETE.com