ANKARA (AA) - Fetullahçı Terör Örgütü'nün (FETÖ) 15 Temmuz'da gerçekleştirdiği darbe girişimi sırasında sokaklara, caddelere, meydanlara koşarak vatan için tek yürek olan, demokrasiyi canları pahasına savunarak cuntacılara geçit vermeyen halkın yazdığı destan, tiyatro sahnesinde anlatılacak.
15 Temmuz gecesi verilen topyekun mücadeleye yakından tanıklık eden Başkent Tiyatroları Genel Sanat Yönetmeni Mehmet Tahir İkiler, AA muhabirine yaptığı açıklamada, darbe girişimini öğrenir öğrenmez, eşiyle Eryaman'daki evlerinden çıkarak Cumhurbaşkanlığı Külliyesi ile Jandarma Genel Komutanlığı çevresine koştuklarını söyledi.
Cumhurbaşkanlığı Külliyesi'ne giderken, tankların da o bölgeye gittiğini görüp telaşla tankları durdurmaya çalıştıklarını anlatan İkiler, tanklardan inen askerler tarafından darbedildiklerini belirtti. Ardından araçlarına binerek tanklardan önce Jandarma Genel Komutanlığına vardıklarını ifade eden İkiler, şöyle devam etti:
"Orada 40-50 kişilik bir topluluk vardı. Onlara, 'tankların geldiğini' söyleyince birlikte tankların geldiği yöne gittik. Jandarma Genel Komutanlığı kavşağında 4 tankın başlarında silahlı askerler, 'asker' demeyeyim hainler bize yaklaşırlarken 'Gelmeyin, yapmayın' seslerini duyduk. Yanımızda taş, sopa hiçbir şey yoktu. Sadece 'Allahuekber, asker kışlaya' sözleri ve insanların 'Yapmayın oğlum, bu vatan bizimdir' gibi ikna çabaları vardı. Sonra orada bir yarbay vardı, onun 'ateş emri' verdiğini gördük. Bir asker ateş etti. İçimizden bir amcamız yaralandı, düştü. Buna rağmen kimse geri adım atmadı."
İkiler, bu sırada bir helikopterden de üzerlerine ateş açıldığını belirterek, "Yanı başımdaki kardeşimin vurulduğunu gördüm. Onu yere indirdiğimde etrafımda 9-10 kişiden fazlası yerde kıvranıyordu. Hafif yaralı olanlar yardım çığlıklarıyla uzaklaştı. Sonradan adının Cumada olduğunu öğrendiğim bir kardeşim vardı, eşiyle birlikte gelmiş. Helikopterin açtığı ateşle Cumada'nın kafasının koptuğunu gördüm." diye konuştu.
O geceyi anlatırken gözyaşlarını tutamadı
Darbe girişimi sırasında yaşadıklarını ve tanıklık ettiği mücadeleyi anlatırken gözyaşlarına hakim olamayan İkiler, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Kaldık onca yaralı, bir iki kişi ayakta sağlam. Yardım istiyoruz, hiç kimse yaklaşamıyor. Sonra bir halı yıkama arabası geldi. O araca yerde yatan kardeşlerimizi, kollarından, bacaklarından tutarak, yaralı, kanlar içinde üst üste attık. O küçücük minibüse insanları yığdık. 12-13 kişilerdi. Zaten o kardeşlerimizin 4-5'i şehit oldu.
Daha önce yazmış olduğum tiyatro eserinde, Sarıkamış'ta Rusların, bizim 90 bin Mehmetçiğimizi, birbirlerine sarılmış olan kardeşlerimizi, karlar eridikten sonra, at arabalarına fırlattıkları o an aklıma geldi. Yazdığım oyun aklıma geldi ve halı yıkama arabasına o insanları böyle fırlattık. Kimisi bağırıyor, üst üste insanlar... Kimse yardım etmiyor."
İkiler, yaralıları halı yıkama arabasıyla hastaneye göndermelerinden sonra, bir kapağı açılan tanktan ses duyduğunu anlattı.
Bir askerin kendisine 'Ağabey, ağabey' diye seslendiğini dile getiren İkiler, "Askere döndüm, silahı bana doğrultmuş,'beni vuracak' diye korktum. Dedi ki 'Ağabey, arkada bir yaralı daha var'. Arkada bir kardeşim şarapnel parçalarıyla yaralanmıştı. Kanlar içindeki kardeşimi sürükleyerek sonradan gelen bir araca yerleştirdim. Yaşadığım olaylar çok acıydı. Bunu anlatmam gerekiyordu. Tiyatro sanatçısıydım, en iyi anlatacak yer de sahneydi." ifadelerini kullandı.
"Çocukluğumda 12 Eylül'ü yaşadım. Bir hafta, on gün sokağa çıkamadığımız, bakkaldan ekmek alamadığımız, rahmetli ağabeyimin tutuklandığı, annemin nefes alamadığı bir cendere içinde yaşıyorduk" diyen İkiler, 15 Temmuz'da "Vatan elden gidiyor" korkusuyla sokağa çıktığını ve bunu bütün vatandaşlara anlatmayı amaçladığını belirtti.
"Karanlığa Karşı Direniş"
Ülkenin bir daha böyle bir sıkıntıyla karşılaşmaması için verilen mücadelenin unutulmaması gerektiğini söyleyen İkiler, 15 Temmuz'un ardından demokrasi nöbetleri sırasında, darbe girişimini tiyatro sahnesine yansıtmaya karar verdiğini açıkladı.
İkiler, darbe girişimi sırasında yaşanan gerçek olayları ve kahramanlıkları, demokrasi şehitleri Ömer Halisdemir, Erol Olçok ve oğlu Abdullah Tayyip'in yaşadıklarını, gazilerin verdiği mücadeleyi "Karanlığa Karşı Direniş" isimli tiyatro oyununda yansıtacağı bilgisini verdi.
Darbe girişimini hazırlayan karanlık güçleri de bu oyunda anlatmaya çalışacağını aktaran İkiler, şunları kaydetti:
"Biz bir hata yapmışız. Darbeyi biliyoruz ama darbeden nasıl korunacağımızı anlatmamışız. Darbeyle yetişen bir neslin çocuklarıyız, sessiz kaldığımız noktalarda o karanlık güçler bizi baskı altına aldı. 15 Temmuz'da, halk tepki gösterdiği zaman hiçbir şeyin halkın önünde duramayacağını anlattık. Bu, çocuklarımıza taşıyacağımız bir belge olmalı."
Mehmet Tahir İkiler, provaları süren "Karanlığa Karşı Direniş" eserinin 21 Ekim'de seyirci karşısına çıkacağını bildirdi.
15 Temmuz gecesi verilen topyekun mücadeleye yakından tanıklık eden Başkent Tiyatroları Genel Sanat Yönetmeni Mehmet Tahir İkiler, AA muhabirine yaptığı açıklamada, darbe girişimini öğrenir öğrenmez, eşiyle Eryaman'daki evlerinden çıkarak Cumhurbaşkanlığı Külliyesi ile Jandarma Genel Komutanlığı çevresine koştuklarını söyledi.
Cumhurbaşkanlığı Külliyesi'ne giderken, tankların da o bölgeye gittiğini görüp telaşla tankları durdurmaya çalıştıklarını anlatan İkiler, tanklardan inen askerler tarafından darbedildiklerini belirtti. Ardından araçlarına binerek tanklardan önce Jandarma Genel Komutanlığına vardıklarını ifade eden İkiler, şöyle devam etti:
"Orada 40-50 kişilik bir topluluk vardı. Onlara, 'tankların geldiğini' söyleyince birlikte tankların geldiği yöne gittik. Jandarma Genel Komutanlığı kavşağında 4 tankın başlarında silahlı askerler, 'asker' demeyeyim hainler bize yaklaşırlarken 'Gelmeyin, yapmayın' seslerini duyduk. Yanımızda taş, sopa hiçbir şey yoktu. Sadece 'Allahuekber, asker kışlaya' sözleri ve insanların 'Yapmayın oğlum, bu vatan bizimdir' gibi ikna çabaları vardı. Sonra orada bir yarbay vardı, onun 'ateş emri' verdiğini gördük. Bir asker ateş etti. İçimizden bir amcamız yaralandı, düştü. Buna rağmen kimse geri adım atmadı."
İkiler, bu sırada bir helikopterden de üzerlerine ateş açıldığını belirterek, "Yanı başımdaki kardeşimin vurulduğunu gördüm. Onu yere indirdiğimde etrafımda 9-10 kişiden fazlası yerde kıvranıyordu. Hafif yaralı olanlar yardım çığlıklarıyla uzaklaştı. Sonradan adının Cumada olduğunu öğrendiğim bir kardeşim vardı, eşiyle birlikte gelmiş. Helikopterin açtığı ateşle Cumada'nın kafasının koptuğunu gördüm." diye konuştu.
O geceyi anlatırken gözyaşlarını tutamadı
Darbe girişimi sırasında yaşadıklarını ve tanıklık ettiği mücadeleyi anlatırken gözyaşlarına hakim olamayan İkiler, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Kaldık onca yaralı, bir iki kişi ayakta sağlam. Yardım istiyoruz, hiç kimse yaklaşamıyor. Sonra bir halı yıkama arabası geldi. O araca yerde yatan kardeşlerimizi, kollarından, bacaklarından tutarak, yaralı, kanlar içinde üst üste attık. O küçücük minibüse insanları yığdık. 12-13 kişilerdi. Zaten o kardeşlerimizin 4-5'i şehit oldu.
Daha önce yazmış olduğum tiyatro eserinde, Sarıkamış'ta Rusların, bizim 90 bin Mehmetçiğimizi, birbirlerine sarılmış olan kardeşlerimizi, karlar eridikten sonra, at arabalarına fırlattıkları o an aklıma geldi. Yazdığım oyun aklıma geldi ve halı yıkama arabasına o insanları böyle fırlattık. Kimisi bağırıyor, üst üste insanlar... Kimse yardım etmiyor."
İkiler, yaralıları halı yıkama arabasıyla hastaneye göndermelerinden sonra, bir kapağı açılan tanktan ses duyduğunu anlattı.
Bir askerin kendisine 'Ağabey, ağabey' diye seslendiğini dile getiren İkiler, "Askere döndüm, silahı bana doğrultmuş,'beni vuracak' diye korktum. Dedi ki 'Ağabey, arkada bir yaralı daha var'. Arkada bir kardeşim şarapnel parçalarıyla yaralanmıştı. Kanlar içindeki kardeşimi sürükleyerek sonradan gelen bir araca yerleştirdim. Yaşadığım olaylar çok acıydı. Bunu anlatmam gerekiyordu. Tiyatro sanatçısıydım, en iyi anlatacak yer de sahneydi." ifadelerini kullandı.
"Çocukluğumda 12 Eylül'ü yaşadım. Bir hafta, on gün sokağa çıkamadığımız, bakkaldan ekmek alamadığımız, rahmetli ağabeyimin tutuklandığı, annemin nefes alamadığı bir cendere içinde yaşıyorduk" diyen İkiler, 15 Temmuz'da "Vatan elden gidiyor" korkusuyla sokağa çıktığını ve bunu bütün vatandaşlara anlatmayı amaçladığını belirtti.
"Karanlığa Karşı Direniş"
Ülkenin bir daha böyle bir sıkıntıyla karşılaşmaması için verilen mücadelenin unutulmaması gerektiğini söyleyen İkiler, 15 Temmuz'un ardından demokrasi nöbetleri sırasında, darbe girişimini tiyatro sahnesine yansıtmaya karar verdiğini açıkladı.
İkiler, darbe girişimi sırasında yaşanan gerçek olayları ve kahramanlıkları, demokrasi şehitleri Ömer Halisdemir, Erol Olçok ve oğlu Abdullah Tayyip'in yaşadıklarını, gazilerin verdiği mücadeleyi "Karanlığa Karşı Direniş" isimli tiyatro oyununda yansıtacağı bilgisini verdi.
Darbe girişimini hazırlayan karanlık güçleri de bu oyunda anlatmaya çalışacağını aktaran İkiler, şunları kaydetti:
"Biz bir hata yapmışız. Darbeyi biliyoruz ama darbeden nasıl korunacağımızı anlatmamışız. Darbeyle yetişen bir neslin çocuklarıyız, sessiz kaldığımız noktalarda o karanlık güçler bizi baskı altına aldı. 15 Temmuz'da, halk tepki gösterdiği zaman hiçbir şeyin halkın önünde duramayacağını anlattık. Bu, çocuklarımıza taşıyacağımız bir belge olmalı."
Mehmet Tahir İkiler, provaları süren "Karanlığa Karşı Direniş" eserinin 21 Ekim'de seyirci karşısına çıkacağını bildirdi.