BİLECİK - Harun Kaymaz
Bilecik'in Pazaryeri ilçesine bağlı Kınık köyünün sakinleri, 135 yıl önce Bulgaristan'dan göç eden bir ustanın öğrettiği çömlekçilikten ekmeğini kazanıyor.
"Toprağın sanata dönüştüğü yer" olarak nitelendirilen, Bulgaristan göçmenlerinin yaşadığı 280 haneli köyde usta ellerde yoğrulup şekillendirilen toprak, vazo, biblo ve testi gibi sanat eserlerine dönüştürülüyor, ülkenin dört bir yanına hatta yurt dışına gönderiliyor.
Pazaryeri Kaymakamı Bayram Sağır, Bulgaristan'dan göç edenlerce kurulan köyün 150 yıllık bir tarihinin bulunduğunu belirterek, köy sakinlerinin tamamının çömlekle haşır neşir olduğunu anlattı.
Kurulduğu yıllardan bu yana çömlekçilik yapıldığını vurgulayan Sağır, "Şakir ustanın öncülüğünde 4-5 kuşaktır çömlekçilikle geçimlerini sağlıyorlar. Başarılı ürünler ortaya koyuyorlar. Sadece çömlekçilikle değil akademik çalışmalara da konu olan bir köy. Bu köyde dededenn toruna 7'den 70'e kadın erkek herkes çömlek işini gayet güzel bilir, ustaca yapar ve ekmeğini kazanır." dedi.
"Şakir ağa" başlattıKültür ve Turizm Bakanlığınca verilen "sanatçı kartı"na sahip çömlek ustası Salim Yaşar ise köyde her yaşta insana iş olduğunu ifade etti.
Atalarından öğrendikleriyle geçimlerini sağladıklarını vurgulayan Yaşar, şöyle konuştu:
"O zamanlar Bulgaristan'da çömlekçilikle uğraşan 'Şakir ağa' diye biri varmış. Bu usta da gelmiş Kınık'a yerleşmiş. Allah ondan razı olsun, binlerce kişiye ekmek kapısı açtı. Bizim mesleğimizde hava, güneş ve su lazım. Buradaki hava ortamı da buna uyunca bu köye yerleşiliyor. O günden bu güne çömlekçilik devam ediyor. Köyümüzde 280 hane var. 1970'li yıllarda çok güzeldi. Küp, testi, sürahi yapıyorduk bu 10 yıl sürdü. 1980'lerde çiçek saksısı çok ilgi gördü. Sonra plastik başladı. Plastik geldi etkiledi ama mesleğimiz bitmedi, bitmez. Köyde 135 yıldan beri çömlekçilik devam ediyor. Köyde çömlekçilikten ekmek yemeyen kimse yoktur. Burada eşlerimiz, kızlarımız, torunlarımız uğraşırlar. 7 yaşındaki çocuğa da burada iş vardır, 70 yaşındakine de."
Yaşar, ürünlerinin ülkenin dört bir yanından ilgi gördüğünü belirterek, zaman zaman yurt dışına da gönderdiklerini söyledi.
Köyden gidenlerin bazıları geri dönüyor50 yıldır çömlekçilik yapan 67 yaşındaki Mehmet Ulu ise "Çoluk çocuğumun hepsi burada bu işleri yapıyor. Sabah erkenden kalkıp iş yerine geliyorum, çamurumu çekiyorum, tezgaha çıkıyorum. Köydeki gençlerin bir kısmı geri döndü. Ekonomik sıkıntı nedeniyle köyü terk etmişlerdi ama şimdi yavaş yavaş tekrar bu iş hızlanınca geri dönmeye başladılar. Siparişler geliyor çok şükür." ifadesini kullandı.
Tüm ailesinin çömlekçilik işi ile uğraştığını belirten 60 yaşındaki Saim Öztürk, 40 yıldır toprağı sanata dönüştürdüğünü dile getirerek, "Dede mesleği, babadan oğula geçiyor.. Benden de oğluma geçti. Ben de onu yetiştiriyorum. Ellerimiz çamur içinde hayatımızı sürdürüyoruz. Bir aile olarak bu işi devam ettiriyoruz." dedi.
Oğlu 34 yaşındaki İlhan Öztürk de işini severek yaptığını kaydederek, "Diğer ebeveynler gibi babamlar da bizi gönderdiler daha önce. O zamanlar durum biraz kritikti. Çömlekçilik yavaşlamıştı. Ben geri döndüm. Babamdan sanatı öğrendim, devam ettirdim. Allah nasip ederse oğluma da bu sanatı öğreteceğim." diye konuştu.
Kaynak: AA
dikGAZETE.com